Hizbullahın asıl amacı ne?
Abone olHizbullah militanlarından biri örgütü ve hedeflerini The Guardiana anlattı:
İsrail"in zaferi, Sünnilerin zaferi olacak. Kanımızın son
damlasına kadar savaşıp buna izin vermeyeceğiz.
Herkes örgüte alınmaz. Militanları çocukken seçeriz. Savaşçı olması
kadar inançlı olması da önemlidir. Hedef şehadettir.
Bizim asıl savaşımız, bu savaştan sonra başlayacak. Bazı Lübnanlı
politikacıların işini bitireceğiz.
LÜBNAN"ın güneyinde, sınır bölgesinde İsrail birliklerine karşı
direnen Hizbullah"ın bir militanı, örgütün yapısını ve ideolojisini
anlatırken, "İsrail bu sorundan zaferle çıkarsa, bu Sünnilerin
zaferi anlamına gelecek. Kanımızın son damlasına kadar savaşıp buna
izin vermeyeceğiz" dedi. Lübnan"ın Sur kentinde, İngiliz Guardian
gazetesine konuşan Seyid Ali adlı Hizbullah militanı, örgütün genel
stratejisinin Şii inancı üzerine inşa edildiğini söyledi.
Devlet içinde devlet: İran"da din eğitimi gördüğünü belirten ve
köyünün Hizbullah komutanı olan Ali, ülkede oldukça güçlü bir
konumda olduklarını savundu ve şunları söyledi:
"Devlet içinde devlet gibiyiz. Kendi hastanelerimiz, sosyal
organizasyonlarımız ve sosyal güvenlik sistemimiz var. Bunun yanı
sıra, halk da bize inanıyor. Gidip kimin kapısını çalsak ve 50 bin
dolar istesek verir. İsrail bu çatışmadan zaferle çıkarsa, bu
Sünnilerin zaferi anlamına gelecek. Şii toplumu sadece çöp
toplamalarına izin verildiği yüzlerce yıl geriye gidecek. Kanımızın
son damlasına kadar savaşıp buna izin vermeyeceğiz. Önce İsrail"in
sonra da diğerlerinin işini bitireceğiz."
Militanları çocukken seçeriz: Örgütün, militanlara son derece iyi
bir eğitim verdiğini belirten Ali, 17 yaşında olduğu 1982 yılından
bu yana İsrail"e karşı savaştığını anlattı. Bir keresinde
yakalandığını, İsrail hapishanesinde birkaç ay kaldığını,
özgürlüğüne kavuştuktan sonra tekrar İsrail ile savaştığını
belirten Ali, şöyle devam etti:
"Biz, herkesi örgüte kabul etmeyiz. Militanları çocukken seçeriz.
İyi bir savaşçı olması kadar inançlı olması da önemlidir. Şii ve
Hüseyin geleneğine inanmalıdır. Nihai hedef ise şehadettir. İran
bize füze veriyormuş, ABD de İsrail"e füze veriyor."
Sabır her şey: Ali"nin konuşması biter bitmez, sözü kardeşi alıyor.
O da, örgüt militanı için sabrın önemine dikkat çekiyor ve şöyle
konuşuyor:
"Örgüt militanı için sabır, herşey demektir. Eğitim sırasında, boş
bir apartman dairesinde hiç konuşmadan ve hareket etmeden günlerce
otururuz. Bana şuraya git otur bekle derler, ben de gider otururum.
Yeni bir emir gelinceye kadar beklerim. Bu yüzden biz diğer
milislere benzemeyiz. Bir milis, istediği zaman istediği hedefe
ateş eder. Oysa biz emirle hareket ederiz."
Bu aşamada kardeşinin sözünü kesen Ali, şunları anlattı:
"Tüm bu söylenenler doğru. Bizim en önemli meziyetimiz sabırdır.
Biz bir saldırı için günler, haftalar hatta aylarca bekleyebiliriz.
Oysa İsrailliler bekleyemez. Çok sabırsızdırlar. Onları iyi
tanırım."
Örgüt üç gruptan oluşur
HİZBULLAHÇI Ali, örgütün yapısı hakkında da şu bilgileri verdi:
"Örgüt iki gruba ayrılmış durumdadır. İlk grubu, aktif militanlar
oluşturur. Aylık maaş alan bu militanların görevi, örgüte hizmet
etmektir. Diğer grup ise yedeklerden oluşur. Bunlar gerektiğinde
göreve çağrılırlar. Bunlar maaşlı değildir. Sadece hizmetlerine
göre prim alırlar. Bir de Ensar denilen üçüncü bir kesim vardır.
Buna, örgütü destekleyen veya örgüt tarafından desteklenen kişiler
dahildir."
Lübnanlı bazı politikacıları halledeceğiz: Örgüt olarak mükemmel
bir yapılanma içinde olduklarını öne süren Ali, birçok yedek
militan bulunduğuna dikkat çekerken, "Biz henüz hiçbir yedeği
göreve çağırmadık. Ama İsrail şimdiden binlerce yedeği askere aldı.
Bizim asıl savaşımız, bu savaştan sonra başlayacak. Bazı Lübnanlı
politikacıların işini bitereceğiz" diye gözdağı verdi.