II. Dünya Savaşı'na neden olarak milyonlarca insanın ölümüne sebebiyet veren Alman diktatör Adolf Hitler'in gençlik yıllarında Viyana Sanat Akademisi'ne girmek için yaptığı ancak iki kez reddedilen resimlerinden oluşan portfolyo açık artırmayla satılacak. 1900’lü yılların başlarında, sanatla uğraşan iki genç adam, şanslarını aramak ve eğitim almak için Viyana’ya geldiler ve birlikte bir oda tuttular. Müzisyen olan Gus, giriş sınavlarını verdiği Müzik Akademisi’ne kaydını yaptırmıştı, ancak ressam olan Viyana Güzel Sanatlar Akademisi’ne kabul edilmedi. Bu da onu kıskanç ve öfkeli biri haline getirdi. 1908 yılında şansını tekrar denedi, ancak Akademi’den yine ret cevabı aldı. Ressam bundan sonra Viyana sokaklarında sefil bir hayat yaşamaya başladı. Başını yaslayacak nereyi bulursa orada uyuyordu. Bir süre sonra akıl sağlığını bile yitirir gibi olmuştu. Az da olsa para biriktirerek hayata tutunabilmek için kar küremeyi, bavul taşımayı ve hatta dilenmeyi bile denedi, ama beceremedi Sonunda, kaldığı barınakta kendisi gibi bir ressamla tanıştı. Beraber iş yapmaya karar verdiler. Bunun için genç ressam ilk defa ailesinden borç para istedi. Küçük bir otel odası tutarak çizimlerini yapmaya başladı. Kaldığı yerde başka insanlarla tanıştı ve kendini çok geçmeden siyasi tartışmaların ortasında buldu. Uzun süredir uyuşmuş olan düşünceleri, bir tartışma grubunun lideri olana kadar gelişti. Yeni aşkına kendini o kadar kaptırmıştı ki ortaklığı bozulmuştu. Ressam, Viyana’da beş buçuk yıl kaldı. Burada arkadaşsız, umutsuz ve parasız geçirdiği yıllar boyunca dibin de dibine vurmuştu. Fakat şehri terk ettiğinde sertleşmiş, politika ateşiyle yanan bir adam haline gelmişti. Bu ressam, tarihin en gaddar ve en kötü adamı olarak kabul edilen Adolf Hitler’den başkası değildi. Hitler, birçok ülkenin nüfusundan da fazla sayıda insanın ölümünden sorumluydu. Tek başına karar vererek bir ırka, Musevilere karşı soykırımı resmi hükümet politikası yaptı. Viyana’da Güzel Sanatlar Akademisi tarafından yetenekli bulunsaydı belki de bu talihsizliklerin hiçbirisi yaşanmayacaktı.