Hisarcıklıoğlu uyardı
Abone olTOBB Başkanı, seçim nedeniyle ertelenen reformların bedelinin ağır olacağını savundu.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat
Hisarcıklıoğlu, Sosyal Güvenlik Reformu'nun 2007'de öngörülen seçim
nedeniyle göz ardı edilebileceğini belirterek, ''Bunun bedelini
kayıt dışı çalışan, işsiz olan gençler 30 yıl sonra öder. Bugünkü
yumak bile büyük, ama yarın müthiş bir çığ var'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, kalabalık bir işadamı heyetiyle gerçekleştirdiği
Bosna Hersek ziyareti dönüşünde, uçakta gazetecilerle sohbet etti.
Önce geziyi değerlendiren Hisarcıklıoğlu, şimdiye kadar
yaptıklarıdış geziler içinde en yoğun teması gerçekleştirdiklerini
belirterek, geziye katılan 200 oda başkanın yakında kendi
illerindeki işadamları ve sanayicilerle bölgeye benzer geziler
düzenleyeceklerini söyledi.
Bu temaslardan somut sonuçlar elde edileceği konusunda ümitli
olduğunu kaydeden Hisarcıklıoğlu, ''Bizim için Bosna Hersek 2010'da
AB'ye girdikten sonra, (buraya ben geliyorum) deseniz bile o treni
kaçırmış olursun. Şu anda fırsatlar ülkesi Bosna Hersek'' diye
konuştu.
Hisarcıklıoğlu ayrıca, Merkez Bankası'na başkan atanması süreciyle
ilgili kamuoyuna yansıyan yorumları eleştirirken TÜSİAD'ı
kastetmediğini, genel bir değerlendirme yaptığını ifade etti.
Hisarcıklıoğlu, ''Süreyya Bey'in başkanlık görevi bittikten sonra
(vay tekrar olsaydı şöyle olurdu, böyle olurdu) diye bir çok yazı
okuyorum. Başarılı bir başkansa daha önceden sahip çıkıyor olmanız
lazımdı. TÜSİAD'ı, şunu bunu kastetmedim, kastetmem de mümkün
değil, genel anlayışa yönelik söyledim'' değerlendirmesinde
bulundu.
MB'YE ATAMA SÜRECİ ŞEFFAF MI?
Hisarcıklıoğlu, süreç ve bunun dış dünyaya yansımasına ilişkin
soruyu da ''Tekstilde KDV indirimi oldu, turizmde indirim
bekleniyor. IMF'nin geçen haftaki temasta bana ilk sorusu Merkez
Bankası ataması oluyor. Bu aslında bir çok şeyin cevabı, sorulan
sorunun cevabı da burada'' karşılığını verdi.
Atanacak ismin, Bakanlar Kurulu'nca belirlenip Köşk'e sunulacağına
işaret eden Hisarcıklıoğlu, ''Bu silsilenin düzgün işliyor olması
lazım'' dedi.
Ancak Merkez Bankası'nda bir boşluk bulunduğu yönünde izlenim
oluşmaması gerektiğini, Banka'nın kurumsal yapıya kavuştuğunu
kaydeden Hisarcıklıoğlu, ''Bu açıdan iyi, ama bu böyle sonsuza
kadar devam etmeyeceğine göre başkanın atanıyor olması lazım,
doğrusu bu'' diye konuştu.
''Atama sürecinin iyi yönetilememesi gibi bir tablo yok mu ortada''
şeklindeki soru üzerine, ne konuşulduğunu tam olarak
bilmediklerini, bu yüzden rahat yorum yapamayacağını ifade eden
Hisarcıklıoğlu, ''Bilmediğimiz bir şey için Ankara'da biliyorsunuz
sabahleyin bir senaryo sen yazarsın, akşam o senaryoya sen
inanırsın. Kulaktan kulağa dönüyor geliyor sana, sen inanıyorsun.
İstanbul'dan bakma ile Ankara'dan bakma hadiseleri farklı''
yanıtını verdi.
''Atama süreci yeterince şeffaf değil mi?'' sorusunu da
Hisarcıklıoğlu, ''Doğrudur tabii. Ankara'nın kendisine has
özelliklerivar, zaman zaman daha objektif bakabilmek için
Ankara'nın dışına çıkıp hadiseyi öyle algılamak lazım'' diye
yanıtladı.
KDV İNDİRİMİ
Bir gazetecinin, tekstil sektörünün ardından tüm sektörlerin KDV
indirimi beklentisi içine girdiğini ifade ederek, ''Bütün
sektörlere yönelik toplu bir indirim olabilir mi?'' sorusu üzerine
Hisarcıklıoğlu, tekstilde ve indirim beklenen turizm
alanındaki talebin haklı sebeplere dayandığını belirtti.
Turizmde Türkiye'nin rakipleri arasında en yüksek KDV oranını yüzde
10 olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, ''Ama esas olarak
süreçşuna gelir, makro ekonomide düzelmeler gerçekleşti. Şimdi
artık mikroya eğilmeli'' dedi.
Bu noktada yapısal reformların hızla gündeme getirilmesini isteyen
Hisarcıklıoğlu, aksi halde rekabet gücünü yitireceklerini ve
sürdürülebilir büyümenin devam edemeyeceğini kaydetti.
''SOSYAL GÜVENLİK REFORMU ŞART''
Bunun tehlikeli bir durum olduğuna işaret eden ve önceliğin Sosyal
Güvenlik Reformu'na verilmesi gerektiğini vurgulayan TOBB Başkanı,
şöyle devam etti:
''Sosyal Güvenlik Reformu, 2007'de seçim olduğu için göz ardı
edilebilir. Bunu gündeme getirmezsek, kayıtdışında çalışan, işsiz
binlerce insan var. İçimizde genç arkadaşlarımız var, 30 sene sonra
bunun bedelini onlar ödeyecek. Bunların sosyal güvencesi yok. 30
sene sonra çalışamayacak, çalışma gücünü kaybetmiş insanların
bedelini, hastane parasını kim ödeyecek. Yumağı öyle büyütüyoruz ki
bugünkü yumak bile büyük, ama yarın müthiş bir çığ var.
Geleceğimize kötü bir miras bırakıyoruz. Onun için sosyal güvenlik
reformunu hep beraber bastırıp çıkartıyor olmamız lazım. Bu, bugünü
değil yarını kazanmanın projesi.''
ENERJİ ÖZELLEŞTİRMELERİ
Bu arada enerji maliyetinin yüksekliğine de değinen Hisarcıklıoğlu,
Ankara'da kamu eliyle dağıtılan doğalgazın 1 metreküp fiyatının 450
bin lira, özel sektörün bulunduğu Çorlu'da ise 350 bin lira
olduğunu söyledi
''İşte yapılmasını istediğimiz şey bu'' diyen Hisarcıklıoğlu, bunun
AK Parti seçim beyannamesinde, hükümet programında, acil eylem
planında yer aldığına dikkat çekti. Hisarcıklıoğlu, ''özel sektör
olarak devletten 1 lira talep etmediklerini'', yalnız rekabet gücü
istediklerini kaydetti.
TARIM REFORMU
Hisarcıklıoğlu başka bir soruyu yanıtlarken de Türkiye'nin tarımda
kendi kendisine yeten 7 ülkeden biriyken bugün alandaki ihracat ve
ithalatın ''kafa kafaya'' geldiğini söyledi. Globalleşen dünyada
tüm sektörlerde olduğu gibi tarımda da ''büyük ölçek ekonomiye''
geçmek gerektiğini vurgulayan Hisarcıklıoğlu, ''5 dönüm tarla, hiç
kimseyi beslemez. Tarımdaki reform, bir an önce mirashukukundan
başlayarak, arazi toplulaştırılması yapılmalı, arazilerin
bölünmesini önlenmeli. Yoksa beslemez, beslemiyor da zaten''
şeklinde konuştu.
Türkiye'de petrol olmadığını, ancak GAP sayesinde 15 milyar dolar
yatırımla 4 milyon kişiye iş yaratabilme sahası bulunduğunu anlatan
Hisarcıklıoğlu, ''Çok enteresan bütün dünyada tarımla ilgilenen
ülkeler, GAP bölgesiyle ilgileniyorlar'' dedi.
Hisarcıklıoğlu, konuya ilişkin farklı bir soru üzerine,
İtalyanların, Gaziantep ve Kayseri'de ''girişimcilik ve eğitimli
işgücünden faydalanarak bir atlama tahtası yapmak istediğini''
belirtti ve ''Kendisinde kaybetmiş olduğu rekabet gücünü burada
devam ettirmek istiyor, bizim de Bosna'ya bakışımız aynı İtalya'nın
bize baktığı gibi'' değerlendirmesinde bulundu.