Hisarcıklıoğlu ne istiyor?
Abone olTOBB gerilimden hoşnut değil. Başkan Hisarcıklıoğlu memnuniyetsizliğini Erdoğan önünde dile getirdi.
Kısır çekişmeler ve gerilim TOBB Başkanı Rıfat
Hisarcıklıoğlu'nu bunalttı. Başkan hem iktidara hem de muhalefete
mesaj yolladı: Huzur istiyoruz.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yargının hem bağımsız ve hem de tarafsız olmasını beklemek ve istemek durumunda olduklarını kaydederek, ''Hiçbir kişi ya da kurum eleştiriden muaf tutulamaz'' dedi
TOBB ETÜ'de çalışmalarına başlayan TOBB'un 63. seçimsiz olağana Genel Kurulunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam'daki AK Parti kampına katılabilmek için TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'ndan önce delegelere hitap etti. Erdoğan'ın konuşmasının ardından bir multivizyon gösterisi sunuldu. Daha sonrada TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu delegelere seslendi.
Hisarcıklıoğlu, konuşmasında ne yazık ki geçmişteki başarının hep devam edeceğinin sanıldığını, 2006'dan sonra ekonominin geri planda kaldığını, reform sürecinin de aksadığını kaydetti.
Yapılması gerekenin göz ardı edilirken problemlerin artmaya devam ettiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ''İhracatımız ithalatçı oldu. Sanayicimiz komisyoncu oldu. Esnaf işportacı oldu. Çiftçi çift bozan oldu'' dedi.
Ekonomide zamanında tedbir alınmamasının bedelinin ödendiğini belirten Hisarcıklıoğlu, önce ekonominin ve reformların ihmal edildiği ve önceliği olmayan gündemlere saplanıldığını kaydetti.
''Dışarda büyüyen ekonomik kriz yetmedi. İçeride siyasal çalkantılar başlatıldı'' diyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bir dünya devi olmaya koşacakken, yanlış gündemlerle zaman kaybettiğini anlattı.
''TOBB ARTIK HUZUR İSTİYOR''
Kısır çekişmelerle Türkiye'nin mücadele gücünün kırıldığını, enerjisinin boşa harcatıldığını, nefesinin tüketildiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Biz artık huzur istiyoruz. Çünkü ancak huzur ortamında ticaretin gelişeceğini, yatırım yapılacağını, istihdam sağlanacağı biliyoruz. Huzur olmazsa 90'ların karanlık günlerine dönmekten korkuyoruz. Huzur olmazsa yüzde 4'lerdeki vasat büyüme hızına takılıp kalmadan korkuyoruz. Huzur olmazsa kapımıza gelen büyük fırsatları kaçırmaktan korkuyoruz.
Bakın dostlar size bir şey söyleyeyim 2001 krizinden bu yana işverenler, işçiler, çiftçiler, esnaf, üretenler ve çalışanlar olarak büyük fedakarlıklarla krizin maliyetini üstlenmek zorunda kaldık. Geçmişte kamu bankalarında gizlice biriktirilen sözde görev zararları da bizim cebimizden çıkmıştı. Ama bunlara yol açanlar iş fatura ödemeye geldiğinde ortada yoktu. Peki bugünkü çatışma ortamının maliyetini yarın kim ödeyecek. Hiç şüpheniz olmasın ki testiyi kıranlar faturayı da millete havale etmekten çekinmeyecektir.
Üzerine vazife olmayan görevlere soyunanların yol açacağı zararları artık ödemek istemiyoruz. Altını çizerek söylüyorum. Evet artık biz de tarafız. Huzurun, istikrarın, sağ duyunun, demokrasinin ve kalkınmanın tarafındayız. Kavganın, çatışmanın, demokrasiyi ve kalkınmayı akamete uğratacak her girişimin de karşısındayız. Biz huzur istiyoruz. Biz sağduyulu olmayı, Türkiye'nin yeniden kendisi ile barışmasını istiyoruz.''
Özel sektör olarak büyümeyi sürdürmek için öncelikle neler olması gerektiğini söylediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, özel sektörün, çalışanların üretenlerin, taleplerini siyasetçilere ilettiklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, ''Bizim işimiz çözümün yolunu göstermek. Siyasetçilerin işi ise çözüm üretmektir. Bizim işimiz bize, siyasetçinin siyasetçiye'' dedi.
''YARGININ BAĞIMSIZ OLMASINI BEKLEMEK DURUMUNDAYIZ''
Delegelerden değişim öncüleri ve hesap sorma kültürününü savunucuları olmalarını beklediğini anlatan Hisarcıklıoğlu, adaletin mülkün temeli olduğunu, bundan dolayı adalet terazisinin dengesini korumaya mecbur olduklarını kaydetti.
Yargının hem bağımsız hem tarafsız olmasını beklemek ve istemek durumunda olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Hiçbir kişi ya da kurum eleştiriden muaf tutulamaz'' diye konuştu.
Eleştiri olmayan yerde kimsenin kendini yenileyip geliştiremeyeceğini belirten Hisarcıklıoğlu, ''Yeter ki eleştiri hakarete dönüşmesin'' dedi.
Çağdaş bir demokraside hiçbir kurumun kendine anayasa ve yasalarla verilmiş görevler dışında bir misyon üstlenemeyeceğini işaret eden Hisarcıklıoğlu, ''Özellikle vurgulamak isterim ki hukukun ve adaletin dışına çıkmak ile korunabilecek bir sistem esasen korunmaya değer değildir. Büyük yazar Emile Zola ne demişti? (Cumhuriyetin şerefi adalettir)'' diye konuştu.
Rifat Hisarcıklıoğlu, bir ülkenin kalkınma düzeyinin demokrasi düzeyinden ayrı düşünülemeyeceğini belirterek, o halde Türkiye'nin işleyen, yöneten, denetlenebilir ve hesap verebilir birinci sınıf demokrasi haline gelmesi gerektiğini kaydetti.
Anayasanın toplumun çimentosu olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yapısının korunmasına vurgu yapan Hisarcıkloğlu, anayasanın çağdaş devletin üç temel niteliği olan ifade, din ve vicdan ile teşebbüs hürriyetlerini garanti altına alması gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, yine anayasanın demokratik dengeleme mekanizmalarına sahip toplumun değerleri ile bütünleşmiş bir toplumsal sözleşme niteliğinde olması gerektiğini bildirdi.
''HAYALLERİMİZİN PEŞİNDEN GİDECEK CESARETİMİZ VAR''
Konuşmasında zaman zaman delegelere de seslenen Hisarcıklıoğlu, ''Sizin sözlüğünüzde içe kapanmak, komplo teorilerine itibar etmek, değişimden korkmak yok. Sizler üretenlersiniz, ülkeniz için fedakarlık yapan insanlarsınız'' dedi.
Bu ülkenin ne çektiyse kardeşini öteki diye görenden çektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, kendilerini o karanlık günlere geri götürmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini, bugünün bir olma, birlik olma, beraber olma günü olduğunu da ifade etti
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ''Günü, kavga ile geçirip patinaj yapmıştık. Bugün o kavgaları geride bırakma günüdür. Bugün yarını kurmaya başlayacağımız ilk gündür. Bugün Türkiye'yi bu güzel ülkeyi huzur içerisinde yüreğimizden çıkan o büyük sevgiyle başarıdan başarıya koşturacağımız gündür. İşte o gün bugündür'' diye konuştu
Hayallerin peşinden gidecek cesaret varsa gerçek olacağını da değinen Hisarcıklıoğlu, kendilerinin hayallerinin peşinden gidecek cesaretlerinin olduğunu belirterek, ''Biz bu ülkeye hizmet için varız. Biz bu ülkenin sevdalısıyız'' dedi.
Hisarcıklıoğlu konuşmasını, ''Değişimden korkmadan, yarıştan korkmadan, hedeften sapmadan, yorulmadan, yılmadan hayallerimize ulaşmak için bu güzel Türkiye için hep birlikte çalışmaya bugün burada hep birlikte söz verelim...'' sözleriyle noktaladı.
Bunun üzerine delegelerin söz vermesi üzerine Hisarcıklıoğlu, ''Yolumuz açık olsun. Şansımız bol olsun. Allah yardımcımız olsun'' dedi.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yargının hem bağımsız ve hem de tarafsız olmasını beklemek ve istemek durumunda olduklarını kaydederek, ''Hiçbir kişi ya da kurum eleştiriden muaf tutulamaz'' dedi
TOBB ETÜ'de çalışmalarına başlayan TOBB'un 63. seçimsiz olağana Genel Kurulunda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam'daki AK Parti kampına katılabilmek için TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'ndan önce delegelere hitap etti. Erdoğan'ın konuşmasının ardından bir multivizyon gösterisi sunuldu. Daha sonrada TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu delegelere seslendi.
Hisarcıklıoğlu, konuşmasında ne yazık ki geçmişteki başarının hep devam edeceğinin sanıldığını, 2006'dan sonra ekonominin geri planda kaldığını, reform sürecinin de aksadığını kaydetti.
Yapılması gerekenin göz ardı edilirken problemlerin artmaya devam ettiğini söyleyen Hisarcıklıoğlu, ''İhracatımız ithalatçı oldu. Sanayicimiz komisyoncu oldu. Esnaf işportacı oldu. Çiftçi çift bozan oldu'' dedi.
Ekonomide zamanında tedbir alınmamasının bedelinin ödendiğini belirten Hisarcıklıoğlu, önce ekonominin ve reformların ihmal edildiği ve önceliği olmayan gündemlere saplanıldığını kaydetti.
''Dışarda büyüyen ekonomik kriz yetmedi. İçeride siyasal çalkantılar başlatıldı'' diyen Hisarcıklıoğlu, Türkiye'nin bir dünya devi olmaya koşacakken, yanlış gündemlerle zaman kaybettiğini anlattı.
''TOBB ARTIK HUZUR İSTİYOR''
Kısır çekişmelerle Türkiye'nin mücadele gücünün kırıldığını, enerjisinin boşa harcatıldığını, nefesinin tüketildiğini belirten Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
''Biz artık huzur istiyoruz. Çünkü ancak huzur ortamında ticaretin gelişeceğini, yatırım yapılacağını, istihdam sağlanacağı biliyoruz. Huzur olmazsa 90'ların karanlık günlerine dönmekten korkuyoruz. Huzur olmazsa yüzde 4'lerdeki vasat büyüme hızına takılıp kalmadan korkuyoruz. Huzur olmazsa kapımıza gelen büyük fırsatları kaçırmaktan korkuyoruz.
Bakın dostlar size bir şey söyleyeyim 2001 krizinden bu yana işverenler, işçiler, çiftçiler, esnaf, üretenler ve çalışanlar olarak büyük fedakarlıklarla krizin maliyetini üstlenmek zorunda kaldık. Geçmişte kamu bankalarında gizlice biriktirilen sözde görev zararları da bizim cebimizden çıkmıştı. Ama bunlara yol açanlar iş fatura ödemeye geldiğinde ortada yoktu. Peki bugünkü çatışma ortamının maliyetini yarın kim ödeyecek. Hiç şüpheniz olmasın ki testiyi kıranlar faturayı da millete havale etmekten çekinmeyecektir.
Üzerine vazife olmayan görevlere soyunanların yol açacağı zararları artık ödemek istemiyoruz. Altını çizerek söylüyorum. Evet artık biz de tarafız. Huzurun, istikrarın, sağ duyunun, demokrasinin ve kalkınmanın tarafındayız. Kavganın, çatışmanın, demokrasiyi ve kalkınmayı akamete uğratacak her girişimin de karşısındayız. Biz huzur istiyoruz. Biz sağduyulu olmayı, Türkiye'nin yeniden kendisi ile barışmasını istiyoruz.''
Özel sektör olarak büyümeyi sürdürmek için öncelikle neler olması gerektiğini söylediklerini belirten Hisarcıklıoğlu, özel sektörün, çalışanların üretenlerin, taleplerini siyasetçilere ilettiklerini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, ''Bizim işimiz çözümün yolunu göstermek. Siyasetçilerin işi ise çözüm üretmektir. Bizim işimiz bize, siyasetçinin siyasetçiye'' dedi.
''YARGININ BAĞIMSIZ OLMASINI BEKLEMEK DURUMUNDAYIZ''
Delegelerden değişim öncüleri ve hesap sorma kültürününü savunucuları olmalarını beklediğini anlatan Hisarcıklıoğlu, adaletin mülkün temeli olduğunu, bundan dolayı adalet terazisinin dengesini korumaya mecbur olduklarını kaydetti.
Yargının hem bağımsız hem tarafsız olmasını beklemek ve istemek durumunda olduğunu ifade eden Hisarcıklıoğlu, ''Hiçbir kişi ya da kurum eleştiriden muaf tutulamaz'' diye konuştu.
Eleştiri olmayan yerde kimsenin kendini yenileyip geliştiremeyeceğini belirten Hisarcıklıoğlu, ''Yeter ki eleştiri hakarete dönüşmesin'' dedi.
Çağdaş bir demokraside hiçbir kurumun kendine anayasa ve yasalarla verilmiş görevler dışında bir misyon üstlenemeyeceğini işaret eden Hisarcıklıoğlu, ''Özellikle vurgulamak isterim ki hukukun ve adaletin dışına çıkmak ile korunabilecek bir sistem esasen korunmaya değer değildir. Büyük yazar Emile Zola ne demişti? (Cumhuriyetin şerefi adalettir)'' diye konuştu.
Rifat Hisarcıklıoğlu, bir ülkenin kalkınma düzeyinin demokrasi düzeyinden ayrı düşünülemeyeceğini belirterek, o halde Türkiye'nin işleyen, yöneten, denetlenebilir ve hesap verebilir birinci sınıf demokrasi haline gelmesi gerektiğini kaydetti.
Anayasanın toplumun çimentosu olan demokratik, laik, sosyal hukuk devleti yapısının korunmasına vurgu yapan Hisarcıkloğlu, anayasanın çağdaş devletin üç temel niteliği olan ifade, din ve vicdan ile teşebbüs hürriyetlerini garanti altına alması gerektiğini söyledi.
Hisarcıklıoğlu, yine anayasanın demokratik dengeleme mekanizmalarına sahip toplumun değerleri ile bütünleşmiş bir toplumsal sözleşme niteliğinde olması gerektiğini bildirdi.
''HAYALLERİMİZİN PEŞİNDEN GİDECEK CESARETİMİZ VAR''
Konuşmasında zaman zaman delegelere de seslenen Hisarcıklıoğlu, ''Sizin sözlüğünüzde içe kapanmak, komplo teorilerine itibar etmek, değişimden korkmak yok. Sizler üretenlersiniz, ülkeniz için fedakarlık yapan insanlarsınız'' dedi.
Bu ülkenin ne çektiyse kardeşini öteki diye görenden çektiğini belirten Hisarcıklıoğlu, kendilerini o karanlık günlere geri götürmeye kimsenin gücünün yetmeyeceğini, bugünün bir olma, birlik olma, beraber olma günü olduğunu da ifade etti
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, ''Günü, kavga ile geçirip patinaj yapmıştık. Bugün o kavgaları geride bırakma günüdür. Bugün yarını kurmaya başlayacağımız ilk gündür. Bugün Türkiye'yi bu güzel ülkeyi huzur içerisinde yüreğimizden çıkan o büyük sevgiyle başarıdan başarıya koşturacağımız gündür. İşte o gün bugündür'' diye konuştu
Hayallerin peşinden gidecek cesaret varsa gerçek olacağını da değinen Hisarcıklıoğlu, kendilerinin hayallerinin peşinden gidecek cesaretlerinin olduğunu belirterek, ''Biz bu ülkeye hizmet için varız. Biz bu ülkenin sevdalısıyız'' dedi.
Hisarcıklıoğlu konuşmasını, ''Değişimden korkmadan, yarıştan korkmadan, hedeften sapmadan, yorulmadan, yılmadan hayallerimize ulaşmak için bu güzel Türkiye için hep birlikte çalışmaya bugün burada hep birlikte söz verelim...'' sözleriyle noktaladı.
Bunun üzerine delegelerin söz vermesi üzerine Hisarcıklıoğlu, ''Yolumuz açık olsun. Şansımız bol olsun. Allah yardımcımız olsun'' dedi.