Hırsızlardan kupayı almak namus borcudur
Abone olTrabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Trabzonspor’un gücünü sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya göstereceklerini belirterek, "H...
Trabzonspor Kulübü Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, Trabzonspor’un
gücünü sadece Türkiye’ye değil tüm dünyaya göstereceklerini
belirterek, "Haklarımızı gasp eden hırsızların elinde duran
emanetimizi almak namus borcumuzdur" dedi. Hacıosmanoğlu,
Başbakan’ın şike süreciyle ilgili yaptığı açıklamaların art niyetli
kullanıldığını ifade etti.
Trabzonspor Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, bordo-mavili kulübün
ismine yakışır bir şekilde mücadele edeceklerini vurgulayarak,
"Saha içinde mücadele edip saha dışında Trabzon’un gücünü sadece
Türkiye’ye değil, dünyaya göstereceğiz. Yüreğini saha yansıtacak
bir kadro kuruyoruz. Trabzonspor’un duruşuna yakışır bir kadronun
sahada olacak. Takımımız asla ezilmeyecek. Yüreğini ortaya koyacak
ama sporda sonucu belirleyemezsiniz. Berabere kalır, mağlup olur,
galip de gelebilirsiniz. Önemli olan bunu hazmetmek. Bizim
istediğimiz Trabzonlu duruşuna göre 11 kişi sahada terinin son
damlasına kadar mücadele edecek. Biz de sonucu ne olursa ona
katlanacağız. Bizim eğilmemiz söz konusu değil. 47 yaşındayım
bugüne kadar boynumu kimseye eğmedim. Hiçbir Trabzonlu boynunu
eğmez. Onu eğdirecek güçte bırakın bu ülkede, dünyada yok. Çünkü
bizim sadece hizmet etme aşkımız var. Bazı önünü göremeyenler
‘Kazlıçeşme çöktü’ diyor. Ama bilmiyorlar ki Trabzon insanı ne
diyet öder, ne de diyet alır.”
Hacıosmanoğlu, Ak Parti’nin Kazlıçeşme’de yaptığı mitingine neden
katıldığını da açıklayarak, şu ifadeleri kullandı:
“Biz Kazlıçeşme’ye gittik. Bu milletin geleceği ile oynayan dış
güçlerin, içerideki maşaların bu ülkeyi karıştırmaktı amaçları.
Bizde Trabzonlu duruşuna sergileyip oraya gittik. Ama şunu da
bilmemiz lazım ki 10 senedir bu ülkede yapılanları tasvip etmemek
bana göre hainlikten başka bir şey değildir. Bir 10 sene daha bu
ülke bu hızla giderse dünyada söz sahibi olacak. İçeride dünyanın
kanını emenler onların uzantıları da bunu istemiyor. Bizim hep el
açan ülke olmamızı istiyorlar, kucak açan ülke olmamızı
istemiyorlar. Biz 600 sene dünyaya hükmetmiş Osmanlı’nın
torunlarıyız. Biz kucak açmaya devam edersek, dünyada kucak açmaya
başlayacağız. Bu yolda hep birlik olup beraber yürümek istiyoruz.
Biz başbakanımızı seviyoruz. Yaptığı hizmetlerden dolayı kendisine
şükranlarımızı sunuyoruz.”
"EMANETİMİZİ ALMAK NAMUS BORCUMUZDUR"
Hacıosmanoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“İnsanlar şunu da bilmeli ki biz seçim sürecinde de söyledik,
Trabzonspor’un haklarını gasp eden hırsızların elinde duran
emanetimizi almak namus borcumuzdur. Her Trabzonlu’ya da namusuna
sahip çıkmak yakışır. Eğer bu canımızı dahi alacak olsa o
namusumuzun peşine sonuna kadar gideceğiz. Konuşmuyor, sustu
diyorlar ama bizim sesimizi kesecek hiç bir şey yok. Magazinsel
olarak kupamızı verin diye söylemler bizden önceki yönetimlere
aittir. Biz kupayı aldığımızda konuşacağız. Biz onun hırsızların
elinden nasıl alıp gelineceğini bugün de söylüyoruz. Metanetle
sürecin tamamlanmasını beklemek zorundayız. Bizde hep birlik ve
beraber olduğumuzda Trabzon zaten dik durur. Bundan sonra
Trabzonspor’un hakkını yiyemeyecekler. Sadece bizim değil hiçbir
Anadolu kulübünün de hakkı yenilmeyecek."
"BAŞBAKAN’IN ŞİKE SÜRECİNDEKİ SÖYLEMLERİNİ ART NİYETLİ OLARAK
KULLANIYORLAR"
Hacıosmanoğlu, Başbakan’ın şike süreciyle ilgili yaptığı
açıklamaların art niyetli kullanıldığını da savunarak, "Bu ülkede
başbakan müdahale ediyor diyorlar. Eğer müdahale etmiş olsa bana
söylerdi. Çünkü bu konuyla ilgili bu ülkede laf söylemediğimiz hiç
kimse kalmadı. Kendisiyle konuştuğumda bana bu konuyla ilgili
hiçbir şey söylemedi. Bu konuyu kullananlar art niyetli olarak
söylüyorlar. Başbakanının baskısı var diyorlar, olsa bize olurdu.
Bu ülkeyi adalet içerisinde yöneten insanlar hak sahibine teslim
edilirken ona müdahale etmez. Kaldı ki müdahale edilse bile
Trabzonspor sevdalıları sadece bu şehrin insanlarından oluşmuyor.
Eğer hırsızlar 3 bin - 5 bin kişiyi yürütüp insanları ürkütüyorsa
biz yürürsek her halde asrın depremi olur. O yüzden bize yakışır
bir şekilde, metanetli bir şekilde sürecin tamamlanmasını beklemek
zorundayız. Bu bizim namus borcumuzdur. Namus borcumuzun uğrunda
ölmek varsa biz ölürüz” şeklinde konuştu.
(İHA)