Hırsız arkadaş çok oldun ama...

Hadi ÖZIŞIK hadi.ozisik@internethaber.com

Sevgili hırsızım; gündüz vakti evime girdin. Elim ayağım, her şeyim, ayrı düştüğümde çıldırdığım dizüstü bilgisayarımı götördün, ses etmedim.

 "Cana geleceğine mala gelsin" dedim gittim yeni bir bilgisayar edindim.

Öyle ya... Ya evde olsaydım, ya direnseydim bilgisayarımı vermemek için. Her şey olabilirdi, o yüzden bilgisayarım çalındığı sırada evde olmadığıma şükrettim.

Üstelik teşekkür etmiştim, bilgisayarı götürüp, çantasını bana bıraktığın için.

Birkaç gün geçmişti ki, sevgili hırsızım bir de baktım ki bu sefer aracıma girmişsin. Adetim değil, birşey bırakmıyorum arabada. Ama sen götürecek bir şeyler bulmuştun, aracın ön takımını söküp, dvd, teyp her neyse kumandasıyla alıp götürdün.

İki etmişti... Polis çağırdım, el izi, parmak izi ne bileyim bir sürü işlem yapıp gittiler. Ne olur ki, verilen onca zarardan sonra, giden teyip gelse ne olur ki?

Hoş gelmedi ya...

Bırakmadın yakamı sevgili hırsızım doymamıştın anlaşılan. Bir ay geçmişti ki, bir de baktım yine ziyarete gelmişsin. Aynı araba, aynı muamele.. Sigorta şirketim bile isyan etti, "yeter kardeşim nedir senden çektiğimiz" dedi ve poliçemi yenilemedi.

Oysa bilmiyorlar ki asıl ben senden çekiyorum.

Valla sigorta şirketim beni bıraktı ama sen bırakmadın yakamı. Yine Kadiköy'de evimin otoparkında üçüncü kez girdin aracıma. Sakızlarımı bile aldın, hediye bir koku vardı bir de.

Götür tabii canın sağolsun da, araca niye zarar verirsin birader?

Biraz daha dikkat edemez misin?

Fazla masraf demek, ikinci sigorta şirketinin de beni kapının önüne koymasını hızlandırabilir. Lafım sana değil yani..

İnsaf be kardeşim...

Daha bir hafta geçmişti...

Güpegündüz, Beşiktaş'ta haftasonu dadandın kapıya.. Ne istedin güzelim camdan?

Yeter ama... Hakikaten yeter... Biraz da başkasına be kardeşim...

Ayıptır ayıp....

Buldun garibanı vur babam vur!!!