Hipertansiyonu önlemenin 7 yolu
Abone olNefroloji uzmanı Dr. Hüseyin Çelik, kalp hastalıkları için ana risk olduğunu belirttiği hipertansiyonu önlemenin 7 yolunu anlattı.<br/>Hiper...
Nefroloji uzmanı Dr. Hüseyin Çelik, kalp hastalıkları için ana
risk olduğunu belirttiği hipertansiyonu önlemenin 7 yolunu
anlattı.
Hipertansiyonun tedavi edilmezse beyin dolaşımı, kalp, damar, göz
ve böbrek hastalıklarına, hatta felç ve ölüme sebebiyet verdiğini
söyleyen Çelik, kan basıncını, yaş, cinsiyet, ırk, fiziksel durumun
etkilediğini belirtti. Dr. Hüseyin Çelik, hipertansiyonu önlemenin
başlıca 7 yolu olduğunu anlatarak, "Sigarayı bırakmak, kilo vermek,
diyet yapmak, haftada 3-4 kez 30 dakika spor yapmak, alkolü
bırakmak, tuzu günde 2 gramla kısıtlamak, stresle başa çıkmayı
öğrenmek lazım" dedi.
Bütün bu tedbirlerle tansiyon düşürülemezse doktor kontrolü altında
ilaç kullanmak gerekebileceğini ifade eden Çelik, günümüzde kan
basıncının normal değerlerde kabul edilebilmesi için dinlenme
halinde 120/80 mmHg olarak ölçülmesi gerektiğini söyledi. Çelik,
"Psikolojik durum da kan basıncını önemli ölçüde etkiliyor. Uyku
sırasında düşük olan kan basıncı, kişi sinirlenip heyecanlandığında
ya da efor sarf ettiği zaman yükseliyor. Kan basıncının sürekli
olarak 140/90 mmHg’nin üzerinde seyretmesi halinde yüksek
tansiyondan bahsedilebilir. Kan basıncı kişiden kişiye farklılık
gösterebiliyor. Kan basıncı doktor tarafından en az iki defa yüksek
bulunmalıdır” diye belirtti.
"Siyahlarda ve kadınlarda daha sık görülüyor"
Sanayileşmiş ülkelerde yetişkin nüfusun yüzde 10 ile 20’sinde
yüksek tansiyon olduğuna dikkat çeken Çelik, yüksek tansiyonun
siyahlarda ve kadınlarda daha sık görüldüğünü ifade etti. Çelik,
"Kişinin yaşının hipertansiyona etkisi öncelikle damarlarda
yaşlanmaya eşlik eden anormalliklerle ilgili oluyor çünkü
damarlarda yaşla birlikte esneklik kaybı oluşuyor. Sanayileşme,
hayat tarzı, fazla miktarda tuz kullanımı, aşırı beslenme,
hareketsizlik ve stresin tansiyon üzerinde olumsuz etkileri var"
ifadesini kullandı.
Hipertansiyonun vücuda zarar verdiğine dikkat çeken Çelik, "Kontrol
edilemeyen kan basıncı, vücuda zaman içinde çok zarar veriyor. Bu
yıllar sürebiliyor. Sinsi olduğu için vücudu içten içe eritiyor.
Damar tıkanıklığına yol açarak kalp, beyin, böbrek gibi hayati
organlarda birçok hastalık ortaya çıkarıyor. Kan basıncı artınca
kalbe binen yük de artıyor. İlk başlarda kalp buna dayanabiliyor
ama sonra yükü kaldıramaz hale geliyor. Kalp kası büyümeye başlıyor
ve kalp kasının miktarı artıyor. Kalbin zamanla kasılması,
gevşemesi bozuluyor ve düzensizleşiyor. Kanı pompalamakta
zorlanıyor. Sonuçta kalp yetmezliği ortaya çıkıyor ve diğer
organlarda da bu yetmezlik görülebiliyor. Böyle uzun süreli
tepkilerin yanında, ani tansiyon (basınç) artışı sonucu beyin
kanaması ve damar yırtılmaları ortaya çıkabiliyor. Hasta felç
geçiriyor ya da ölebiliyor" diye konuştu.
(İHA)