Hindistanı nasıl bilirsiniz?
Abone olGizemli Hindistan'ı keşfetmek artık daha kolay
Hindistan; tapınaklarıyla, kendine has mimarisiyle,
kozmopolitliğiyle, sefalet-bolluk uçurumu arasında yaşayan
insanlarıyla 1,5 milyarlık bir ‘yarı-kıta’... Burayı karış karış
gezmek, yerel halkın nasıl yaşadığını gözlemlemek, spritüel
öğretilerinden yararlanmak kısacası her bölgesi farklı renkleri
barındıran bu ülkeyi keşfetmek isteyen gezginler ise iyi bir rehber
kitaba ihtiyaçları olduğunu biliyorlar.
İşte Gülenay Pema Antep ve Ali Murat Yılmaz’ı ‘’ni yazmaya iten
sebeplerden biri bu gezgin ruhları, diğeri ise Hindistan’a olan
tutkuları… Bir yazılım şirketinde ürün müdürü olarak çalışan
Gülenay Pema Antep’ten ve grafik tasarımcısı Ali Murat Yılmaz’dan
Hindistan maceralarını ve rehberin doğuş öyküsünü dinledik.
Hindistan tutkunuz nasıl başladı?
Gülenay Pema Antep: İlk kez 21 yaşındayken tek başıma
Nepal’e gittim. Sonra da Hindistan’a gitmek istedim, Budist halkı,
Dalay Lama ve felsefesi ilgimi çekiyordu. 1 aylığına gidip üç ay,
sonra para biriktirip 10 ay kaldım. Güney’den başlayıp Kuzey’e
doğru gezdim. Daha sonra da orada yerleşik düzene geçtim. Ancak
burada asıl önemli olan Nepal’e Beyoğlu’nun altını üstüne getirerek
bulduğum bir rehber kitap olmasaydı gidemeyeceğim gerçeğiydi.
İkinci el ve İngilizce bir kitaptı. Bir tek otel rezervasyonuyla
gittim. Aynı şekilde Hindistan’a da kaynaksız gitmezdim.
Ali Murat Yılmaz: 2005 sonunda Hindistan’a 10-15 günlük
bir ziyaret yapacaktım, Gülenay’ın yanına gidecektim. O sırada
işimden istifa ettim. 2 ay Hindistan’ın Batı sahilinde küçük bir
eyalet olan Goa’da kaldık. Sonra beraber Türkiye’ye döndük ama
aklım Goa’daydı. Orada sürekli kalmak için ajans ve yayınevleri ile
anlaşmalar yaptım, tasarımlarımı yurtdışından gönderecektim. Bunu
Türkiye’de denedim oldu ve akabinde tekrar Hindistan’ın yolunu
tuttuk. Her yerini görmek tanımak istiyordum. Kitapçıları gezdim ve
Hindistan hakkında Türkçe bir gezi rehberi olmadığını fark ettim.
Rehber fikri o anda aklıma geldi. Sonrasında 6 ay kadar
Hindistan’ın değişik yerlerine seyahat ettik ve bu rehberi yapmaya
karar verdik.
Ne kadar sürdü bu rehberi hazırlamak ?
A.M.Y: 1,5 yıldan fazla sürdü. Hem gezdik hem yazdık. Bir
yandan başka bir ekip de haritalar ve kaynak yazıları için çalıştı.
Ülkenin tamamını bu kitap ile gezebilirsiniz. Okuması, kullanışı
çok kolay, gereksiz bilgiler yok. Her bütçe için konaklama,
restoran, ulaşım bilgileri mevcut. Benzer formatı başka ülkeler
içinde yapmayı planlıyoruz bunun için Yerkuşağı Gezi Rehberleri
serisini başlattık. Amacımız nevi şahsına münhasır kültürleri
barındıran ülkeleri Türklere anlatabilmek.
ORTAK YÖNÜMÜZ ÇOK
Peki, Hintliler nasıl insanlar?
G.P.A: İnsanlarda huzur var. Halkın büyük kısmı sokakta
doğuyor, sokakta büyüyor ve yine sokakta ölüyor. Ama yüzlerinde hep
bir gülümseme, hayatı olduğu gibi kabullenme var. Tabii Hinduizm ve
Budizm’in felsefesinden de kaynaklanıyor bu. ‘Slam’ denilen
kartonlardan oluşan, mahallelerde yaşayan milyonlarca insan var.
Bunun yanı sıra 60 bin insan orada dolar zengini. Yine de kimse
kimseye gıpta etmiyor.
A.M.Y: Ben hep bir köprü kurdum Türkiye’yle arasında. İran
ve Pakistan’ın barındırdığı melez kültürün başladığı yer Hindistan,
bittiği yer ise Türkiye. Yemeklerimiz, kadın-erkek ilişkileri ve
bazı kelimeler birbirine çok benziyor. Hindistan’dan sonra
Bangladeş’te, Çin’de bambaşka hayatlar başlar.
Neden Goa’da yaşamayı tercih ettiniz?
G.P.A: Eski bir Portekiz kolonisi eyaleti, dolayısıyla
mimari Portekiz üslubunu yansıtıyor. Okuma-yazma oranı çok yüksek.
Medeniyetle doğal yaşam bir arada. Plajda internete bağlanıyorsun
ama aynı zamanda köydesin. Bunları sunduğu için orayı tercih
ettim.
A.M.Y: Ancak Goa’nın sezonu ekimden mart sonuna kadar.
Sonra yağmurlar geldiği için orada yaşayan yabancılar için yaşam
bitiyor, sonrasında da tamamen yerel insanların dayanabileceği
kavurucu sıcaklar başlıyor.
Hindistan mistik yönüyle de çok cazip, işin ticari kısmına
bulaşmadan bu öğretilerden yararlanmak isteyenlere öneriler var mı
rehberde?
G.P.A: Bu konuda dikkatli olunmalı çünkü sizi suistimal
edecek bir guruya çatarsanız yandınız. Bunun için biraz soruşturmak
lazım. Ben kendi tecrübelerime dayanarak çok yalın bulduğum,
herhangi bir organizasyona hizmet etmeyen, en faydalı sonuç
alabileceğiniz yerleri öneriyorum.
Bir de orada tur şirketi kurmuşsunuz…
A.M.Y: Evet, turist gibi Hindistan’ı gezmek istemeyenlere
alternatif sunan bir haftalık bir tur. Program Goa’yı kapsıyor.
Gelenler bambu evlerde konaklıyor. Basit ulaşım araçlarıyla,
koşuşturmacasız turlar düzenliyoruz, insanlara kış ortasında yaz
tatili sunuyoruz. Tur, öncelikle ekolojik ve detoks amaçlı. Yoga,
meditasyon, masaj gibi hizmetler veriyoruz.
YEREL HAYATI TECRÜBE ETMEK LAZIM
Rehber kitabın, tur operatörleriyle Hindistan’ı gezmeye gidenlere
bir yararı olup olmayacağını sorduğumuzda Ali Murat Yılmaz şu
yanıtı veriyor: “Çok faydası olur çünkü turla Hindistan’a giden,
tur operatörünün esiri olarak kalıyor. Birçok insan imkanından
dolayı turu tercih eder ama bu kitap sayesinde bir tapınağın
etrafında olan biteni de anlayabilir. Mesela Tac Mahal’e turist
otobüsleriyle gelenler giriş kapısının önünde inerler. Ama Tac
Mahal’in yan tarafı öyle bir hayat barındırıyor ki inanılmaz…
O bölgede yaşayan Müslümanlar cuma günü, Tac Mahal’e namaza
gidiyorlar ama bunu hiçbir turist bilmez, görmez de… İşte bu ve
benzer kitaplar bunları anlatıyor. Türkiye’ye gelen turistleri de
hep aynı mekanlarda görüyoruz, hep aynı kurgulanmış hikayeleri
dinliyorlar. Ama sonra anlıyoruz ki aslında bu insanlar bizi hiç
bilmiyorlar. Yerel hayatı tecrübe etmek her zaman için gittiğiniz
ülkeyle ilgili en doğru bilgileri edinmektir.