Hindistan'da tecavüz yargılanmasında suçlama

Hindistan'da beş erkek, bir kadını kaçırma, toplu tecavüz ve öldürme suçlamasıyla bugün yargılanmaya başlandı.

23 yaşındaki tıp öğrencisi, geçen ay Delhi'de bir otobüste tecavüz edilerek öldürülmüştü.

16 Aralık'taki saldırı, ulusal düzeyde büyük tepkiye yol açmıştı.

Beş kişi, idam cezasıyla karşı karşıya oldukları davada süratli yargılama usulüyle yargılanacaklar.

Sanıklar, suçlu bulunmaları durumunda, ölüm cezasına çarptırılabilecek.

Hindistan yasalarına göre, sanıkların mahkeme önüne çıkma zorunluluğu bulunsa da, polis, güvenlik gerekçesiyle, şüphelilerin mahkeme önüne çıkarılmayacakları açıklandı.

Toplu tecavüze katıldığı iddia edilen bir başka şüphelinin 18 yaşından küçük olduğu belirtilmişti.

Ancak polis, şüphelinin yaşını tespit etmek için kemik yaşı testi talebinde bulundu.

Duruşmaların, hafta sonundan itibaren günlük olarak yapılmaya başlanacağı tahmin ediliyor.

Basında çıkan haberlerde, zanlılar hakkındaki suçlamaların ve kanıtların bin sayfadan uzun olduğu belirtiliyor.

Şüpheliler aleyhindeki deliller arasında, tecavüze uğrayan kadının ölmeden önce verdiği ifadeler de bulunuyor.

Tecavüz konusunda 30'a yakın şahit de bulunuyor.

Çarşamba günü, tecavüze karşı binlerce kadın Delhi'den Rajghat'a bir protesto yürüyüşü yaparak Hindistan'ın bağımsızlık lideri Mahatma Gandi'yi de anmıştı.

Tecavüze karşı yeni yasa

Ülkede tecavüze karşı cezaları artırmak üzere hazırlanan yeni yasalara öldürülen genç kadının adının verilmesi teklif edilmişti.

Kurbanın ailesinden bir kişi, yasaya kızlarının adının verilmesine karşı olmadıklarını söyledi.

Hükümet de, Delhi'yi kadınlar için daha güvenli hale getirmek için yeni uygulamalara yöneliyor.

Yürürlüğe giren yeni uygulamalarla, polisler gece de devriye gezecek, otobüs şoförleri ve muavinleri denetlenecek ve camı karartılmış otobüsler yasaklanacak.

Hindistan'da tecavüz ve cinayet haberinin duyulmasından bu yana her gün protesto törenleri düzenleniyor.

Polis, kurbanın bir saat boyunca tecavüze uğradığını ve demir çubuklarla dövüldüğünü, daha sonra da arkadaşıyla birlikte hareket halindeki otobüsten ıssız bir sokağa atıldığını belirtiyor.