1910'lar Hindistan kadınları için sadelik yılları olmuşa benziyor. Yapılan tek şey saçları arkadan toplamak. Tarzlarını ve sevdikleri renkleri yansıtabildikleri aksesuarlarıysa başlarına aldıkları şalları. Rüzgârla savrulan şallar yerini başın üstünden geçen büyük örgülere bırakıyor. Hızlı bir şekilde renklenen kadın yüzleri kulaklara takılan büyük mücevherler ve kaşların ortasına kondurulan renkli taşla da taçlanıyor. 1930'lar baştaki şalın şeffaflaşarak geri geldiği ve saçların biraz daha sönükleştiği yıllar. Burundaki hızmalar, iç açan renkteki makyajlar ve aksesuarlara devam. Şeffaf şallar popülaritesini koruyup bu yıllarda da devam ederken saçlara gelen büyük dalga modası göze çarpıyor. Şalın tekrar ortadan kaybolduğu 50'lerin en belirgin özelliği saçlardaki dağınık dalgalar ve elbette kaş üzerine dokundurulan kırmızı nokta. Bir nebze ufalan aksesuarlar ve sadeleşen makyaj dudakta belirginleşiyor. Kabarık, büyük topuzlar, gözlerde başlayan büyülü makyaj ve elbette ellerdeki ilginç kınalarla 60'ların Hindistan kadını. Topuzların yerini öndeki perçem ve düz saçlara bıraktığı yıllar makyajdaki koyu ve parlak renklerin bir arada kullanılmasıyla devam ediyor. Yandan toplanarak büyük örgü şekline getirilen saçlar o yıllar modasında farklı bir rüzgâr estirmişe benziyor. Gözlerdeki koyu renklerse yerini daha renkli gölgelere bırakıyor. Bu dönem kendini hem sade hem de dikkat çekici saç stiliyle gösterirken saçın tam ortasına yapılan kırmızı dokunuş oldukça dikkat çekici. 2000'ler dışa doğru fönlenmiş ve başın üzerinden alın bölgesine düşürülen aksesuarlarla savrulan saçların yılları oluyor. Son yıllarda uzun kirpiklerle bakışların gizemlileştiği, dudaklarınsa sadeleştiği görülüyor. Savrulan iri dalgalı saç şekilleri devam ederken en belirgin özellik ellere yapılan birbirinden ilginç kına dövmeleri ve renkli ojeler oluyor.