Hindistan hükümeti: Eşcinsel ilişki doğal değil
Abone olHindistan İçişleri Bakanlığı Anayasa Mahkemesi'ne eşcinselliğin 'ahlak dışı ve doğaya aykırı' olduğu şeklinde görüş bildirerek eşcinsel seksi suç olmaktan çıkaran kararını geri almasını istedi.
Hindistan hükümeti Anayasa Mahkemesi'ne eşcinselliğin "ahlak dışı ve doğaya aykırı" olduğu ve "HIV'i yaygınlaştırdığı" şeklinde görüş bildirdi.
İçişleri Bakanlığı bu gerekçelerle Anayasa Mahkemesi'nden, 2009 yılında eşcinsel seksi suç olmaktan çıkaran 2009 tarihli kararını değiştirmesini istedi.
2009 yılında aldığı karar ile Hindistan Anayasa Mahkemesi eşcinsel ilişkiyi "doğaya aykırılık suçu" sayan, sömürge döneminden kalma 148 yıllık yasayı değiştirmişti.
Hindistan'da bir çok kişi, hala eşcinsel ilişkiyi gayri meşru görüyor ama eşcinsellerin hakları için mücadele eden gruplar, uzun zamandır söz konusu yasanın insan haklarına aykırı olduğunu savunuyor.
Sömürge dönemi yasası
Hindistan'ın sömürge döneminden kalma ceza kanununun 377. maddesi eşcinsel seksi "doğanın yasalarını ihlal eden tensel ilişki" diye tarif ediyordu.
2009 yılı Temmuz ayında Hindistan Anayasa Mahkemesi sömürge döneminden kalma bu yasayı "ayrımcı" diye tanımlayıp karşılıklı rızası olan yetişkinler arasında eşcinsel ilişkinin suç kapsamına giremeyeceği kararına varmıştı.
Anayasa Mahkemesi'nin bu kararı öncesinde eşcinsel ilişki 10 yıl hapisle cezalandırılabiliyordu.
Eşcinsel hakları için mücadele eden gruplar sevinçle karşıladıkları bu kararın kendilerini baskı ve tacizden koruyacağını söylemişlerdi.
Fakat Anayasa Mahkemesi'nin kararı eski sömürge dönemi yasasına dönülmesini isteyen siyasi, sosyal ve dini grupların tepkisiyle karşılandı.
Geçen hafta Anayasa Mahkemesi rızası olan yetişkinler arasında eşcinsel ilişkinin suç olmaktan çıkarılmasının hukuka uygun olup olmadığı konusunda bir tartışma başlattı.
GS Singhvi ve SJ Mukhopadhyaya adlı yargıçlar, tartışmada, eski yasaya dönülmesini isteyenlere, "Doğaya uygunluk tanımı sürekli değişiyor. Tüp bebek, taşıyıcı anne çağındayız. Doğal olmayan ilişkinin ne olduğuna kim karar verebilir?" sorsunu yönelttiler.