Hıncal Uluç Hürriyet'e isyan etti
Abone olHıncal Uluç'un Hürriyet Gazetesi'yle yaptığı 'kalem kavgaları'na her gün bir yenisi daha ekleniyor. Uluç bugünkü iki yazısında Hürriyet'e demediğini bırakmıyor.
Sabah Yazarı Hıncal Uluç'la Hürriyet'in yazı işleri arasında
geçen kalem kavgalarına hergün bir yenisi daha ekleniyor. Uluç,
bugünkü Sabah Gazetesi'nde ile başlıklı yazılarında Hürriyet
Gazetesi'ne demediğini bırakmıyor:
Yazılar: Hıncal Uluç
Kaynak:
"Hıncal Uluç'un cehaleti" diye başlık atmış, Hürriyet Spor'un en
tepesindeki yazı..
Altındaki imza da "Hürriyet Spor Servisi!.."
Tek başlarına imza atıp karşıma çıkma cesaretleri olmadığından,
koca servisi alet etmişler. Koca servisin adını iki paralık
etmişler, arkasına saklanabilmek için.
Amma velakin kazı çevirememişler.. Çünkü, fiyaskolarını,
skandallarını, rezilliklerini örtememişler.. Başlarını kuma sokunca
popoları açığa çıkmış..
Laf kalabalığına getirip saldıracaklar. Bir de hiç utanmadan, hiç
sıkılmadan, hiç yüzleri kızarmadan "Hıncal Uluç'un cehaleti" diye
başlık atacaklar.
Ben adama o başlığı yediririm.. İmza "Hürriyet Spor Servisi" olduğu
için, muhatabım, Hürriyet Spor Editörü..
Ben Hürriyet Spor editörüne, sporu da, gazeteciliği de, hem de fena
halde öğretirim..
Madde 1.. Önce okuduğunu anlayacaksın. Okuduğunu anlamayandan,
yazması beklenebilir mi?. Okuduğunu anlamak bu mesleğin temel
şartıdır. Ben açık seçik, Alaçatı yarışmalarının tam bir fiyasko
olduğunu yazdım. Organizasyon fiyasko idi. Katılım komik derecede
düşüktü. Nerdeyse Türkler biz bize yarışıyorduk. Ne olup bittiğini
görmek, izlemek mümkün değildi. Zaten ortada izlenecek bir şey de
yoktu. Bu sebeple "İlk gün iki saat kaldım ve yarış alanını terk
ettim. Bir daha da uğramadım" diye hem de iki kez çok açık seçik
yazdım. Bunun üzerine hâlâ çıkıp "Hıncal Uluç incelememiş" dersen,
komik olursun.
Madde 2.. Ben itirazımı 35 kuruş verip Hürriyet satın alan yüz
binler, internet siteleri dahil okuyan milyonlarca Hürriyet
okurundan biri olmanın bana verdiği hakla yazdım. Ve dedim ki..
"Bir Avrupa Şampiyonası'nda Çağla Kubat, nasıl bir Avustralyalının
ardından ikinci olur?.."
Hürriyet'in orijinal haberinde bu konuda en küçük bir açıklama
yok..
Neden?.. Ya ne yazdıklarının farkında değiller.. Kendilerine ne
söylenirse, merak etmeden, arayıp sormadan yazan emir kulları
bunlar.. Sporla, mporla ilgileri yok.. Ya da bunların okurlarına
zerre saygıları yok..
"Yahu yarın bu gazeteyi okuyan milyonla insan, 'Avustralyalının
şampiyon olduğu Avrupa Şampiyonası olur mu, diye düşünmez mi? Şu
işin aslını da yazalım" demiyorlar.. Okuru bilgilendirmiyor, eşek
yerine koyuyorlar. "Benim önüme koydular yedim. Hürriyet okuru da
yesin" diyorlar bu garip, bu akla mantığa ziyan haberi
yazarken.
Ne zaman açıklama geliyor?.. Hıncal Uluç onlara sorduğu zaman.. Üç
gün sonra.. Üç gün önce yazdıkları garip haberi, Hıncal sorunca
açıklamak zorunda kalıyorlar.
Ama gene yanlış açıklıyorlar. Hâlâ okurlarını eşek yerine koymaya,
yanlışı yazmaya, bir Avrupa Şampiyonası'nda Avustralyalıyı Avrupa
Şampiyonu, Çağla'yı ikinci ilan etmeye devam ediyorlar.
Sevgili Ertuğrul.. Hürriyet Şef Editörü Ertuğrul Özkök..
Beni bu zavallılarla muhatap etme artık. Sen el koy, hakem ol..
Artık sana anlatıyorum, çünkü bunlar anlamadıklarını kanıtladılar,
onlarla daha fazla uğraşamam.
Lütfen dinle ve karar ver.. Kararına saygı duyacağım..
Dinle ve söyle..
Ortada Hıncal'ın cehaleti mi var?.. Hürriyet Spor editörünün
rezaleti mi?.
Gazeten Hürriyet, bana saldıran düzeltme yazısında hâlâ haberinin
doğru olduğu iddiasını sürdürüyor. Efendim, Avustralya, Kanada,
Virgin Adaları falan yarışmacıları turnuvaya özel izinle
katılmışlar.. Bu yüzden Avustralyalı Avrupa Şampiyonu olmuş.
Yazının yanında bir de kupür..
Bana saldıran o zavallı yazıya belge diye Avustralyalı kızın resmi
sitesinden bir parça koymuşlar, Ertuğrul.. Konu ile hiç alakası yok
kupürün ama, fazla merakı olmayan okuru zaten okunması mümkün
olmayan bu kupürle kandıracaklarını düşünmüşler. "Bak Hürriyet
belge yayınlamış. Demek haklı.." ucuz aldatmacası. Aldatılmak
istenen, senin okurun.. Hürriyet okuru..
Şimdi ben Hürriyet Spor'un açıklayamadığı gerçek belgeyi
sunayım.
www.euro-cup.org
Bu Avrupa Windsörf Şampiyonası'nın resmi sitesi..
Sevgili Ertuğrul,
Spor editörüne bu resmi siteye girmesini ve "IFCA Euroepans
Alacati-Finian wins but Ben Takes the title/ Finian kazandı, ama
unvanı Ben aldı" başlıklı yazıyı çıkarıp sana getirmesini söyle..
Bakalım yapabilecek mi?..
Finian, erkekler yarışını kazanan Virgin adalı. Ama Avrupalı
olmadığı için unvan ikinci bitiren Hollandalı Ben van der Steen'e
gitti. Resmi yazının başlığı bunu anlatıyor.
Yazının ilk paragrafı kuralı izah ediyor..
"The event was open for all competitors, but only Europians can win
the Europian title. So Ben van der Steen and Cagla Kubat are the
new IFCA Europian Slalom Champions 2005!.."
Yazının son bölümü Kadınlar yarışını anlatıyor.. Aynen..
"The women's fleet was dominated by the Formula Windsurfing Vice
World Champion Allison Sheeve from Australia.
She won all nine races of her fleet. But as she is not from Europe,
the fight for the IFCA European Slalom Title concentrated on two
Turkish girl.. In the end, the Turkish Champion Cagla Kubat
(TUR-75, ü Fanatic, Gaastra) was able to dominate with 13.0 points
and now is the IFCA European Slalom Champion 2005. On her heals
follows just two points behind Scadi Pekdag (TUR-626, F2, Gaastra,
15.0 points.)
Sevgili Ertuğrul, senin muhabirin ve spor editörün, sadece spor ve
gazetecilik değil, İngilizce cahili de olabilirler. Bu İngilizce
satırları tercüme ettir ve önlerine koy bakalım, utanıp "Özür
dileriz Hıncal Ağbi" diyecek kadar uygarlar mı, hiç değilse onu
görelim..
Ben kendi okurlarım için tüm İngilizcelerin bir özetini
vereyim..
"Bu yarışma tüm yarışmacılara açıktır, ama sadece Avrupalı olanlar
Avrupa Şampiyonu olabilir ve sıralamaya girebilirler. Yani, 2005
Avrupa Şampiyonları, Ben van der Steen ile Çağla Kubat'tır."
"Bayanlar yarışını Avustralyalı Allison Shreeve domine etti. Ama o
bir Avrupalı olmadığı için, Avrupa Şampiyonluğu unvan mücadelesi
Türk kızları arasında geçti. Sonunda Çağla Kubat, 13 puan
toplayarak, 2005 IFCA Avrupa Slalom Şampiyonu oldu. Onu iki puan
geriden gene Türk Pekdağ takip etti."
İşte Hürriyet Spor imzalı rezaletin, felaketin, utancın, skandalın
öyküsü..
Çevirmeğe kalktıkları kaz başlarına öyle düştü ki, sadece spor
servisi değil, tüm Hürriyet sarsılır, eğer orada gazetenin adına ve
yoğun okuruna saygı hâlâ devam ediyorsa..
O zaman hem benden, hem de okurlarından özür dilerler, mesele
kapanır.
Ya da hiç bir şey olmamış gibi devam da edebilirler.. Hatta ve
hatta hala yanıt vermeye de kalkışabilirler.
Sizce, Hürriyet'in tercihi ne olacaktır?..
Gene Hürriyet!..
"NE iş olsa yaparım ağbi" diyen vasıfsız işçiler var.. Onları
herhalde, Türkiye'nin en çok satan gazetesi Hürriyet'e editör
yapıyorlar..
"Üç ay sonra sürpriz nişan" diye başlık, Hürriyet'te..
Yazıyı okuyorsunuz.. "Erdemli ile Hanif'in tanışıklığı sadece iki
ay öncesine dayanıyordu.."
Hadi çözün bakalım bilmeceyi..
"Sadece" iki ay önce tanışanlar, nasıl üç ayda nişanlanır?.. Hesap
mı bilmiyorlar, dayak mı yemediler?.
Bence ikincisi.. Hürriyet gibi gazetede, bu başıbozukluklar gırla..
Yapanın yanına kâr kalıyor ki, devam ediyor.