Hilmi Yavuz'dan Alev Alatlı'ya soğuk duş!
Abone olFelsefeci ve edebiyatçı Hilmi Yavuz, yazar Alev Alatlı’yı topa tuttu: Faşizmin açık savunusu
Felsefeci ve edebiyatçı Hilmi Yavuz, yazar Alev
Alatlı’nın, “Birey ehlileştirilecek” sözlerini, ‘Türkiye’de ilk
defa faşizmin bu kadar açık savunusu’ olarak
değerlendirdi.
FAŞİZM İLK DEFA BU KADAR NET VE AÇIK SAVUNULDU
Yavuz dün Zaman gazetesinde yayınlanan ‘Alev Hanım bizi ‘Ehlileştirecek!’ başlıklı köşe yazısında, Alatlı’nın bir söyleşide sarf ettiği, “‘Toplum’ dediğinizde ille de baskı olacaktır: Birey bir biçimde ehlileştirilecektir ki, bir kutsal, bir idea, bir dünya görüşü etrafında toplanabilsin ki, bir ‘toplum’dan söz edebilesiniz’” ifadesini aktararak, “Türkiye’de ilk defa Faşizm’in bu kadar açık ve net bir biçimde savunulduğuna tanık olduğumu söylesem herhalde yadırgamazsınız!” diye yazdı.
AK PARTİ'NİN RESMİ İDEOLOGU OLMAYI ÜSTLENMİŞ
‘Alatlı’nın birörnek zihinler inşa edilmesi önerisiyle, AK
Parti’nin resmî ideoloğu olmayı üstlenmiş göründüğünü’ belirten
Yavuz, Alatlı’nın bu demecinin ‘necip Türk medyası ve elbette
entelijensiyası tarafından fark edilmemiş olması’nı da hayretle
karşıladığını kaydetti.
ALEV ALATLI NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri törenindeki ödül konuşmasında Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, “Bugün George Orwell olsa sizi ayakta alkışlardı” sözleriyle dikkat çeken yazar Alev Alatlı, toplum için bireyin ‘ehlileştirilmesi’ gerektiğini söylemişti.
Cumhuriyet’ten Ceren Çıplak’ın sorularını yanıtlayan Alatlı, toplumda baskı ortamı olup olmadığına yönelik soruya, şu yanıtı vermişti:
“Toplum” dediğinizde ille de baskı olacaktır. Birey bir biçimde ehlileştirilecektir ki bir kutsal, bir idea, bir dünya görüşü etrafında toplanabilsin ki, bir ‘toplum’dan söz edebilesiniz.”
Alatlı, sosyal medyayı da ‘başlıbaşına bir baskı unsuru’ diye niteleyerek şöyle demişti:
“Türkiye özelinde toplumsal baskı var mıdır? Elbette, vardır. Dinsel hassasiyetler, nasslar, gelenekler, örfler, âdetler bireyi baskılar. Mahalle baskısı bir vakıadır. Sosyal medya dedikleri bile başlı başına bir baskı unsurudur.”