Hilmi Özkök bulanıklığa son versin

Genelkurmay Başkanı olarak görev yaptığı 2003 yılında hazırlandığı iddia edilen “Balyoz Darbe Planı” ile ilgili uzun süredir görüşleri merak edilen Orgeneral Hilmi Özkök, suskunluğunu bozdu.

Balyoz Darbe Planı’nı hazırladığı iddia edilen 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın yaptığı, “Açıklama yapması yurttaşlık görevidir” şeklindeki çağrı üzerine konuşan Özkök, “Seminerden haberim vardır çünkü yapılmasını genelkurmay başkanı olarak ben emrettim” dedi.

Star gazetesinden Şamil Tayyar’ın sorularını yanıtlayan Özkök, 1. Ordu Komutanlığı’nda düzenlenen plan tatbikatı ile ilgili kendisine sunulan “sonuç raporu” nda, basında yer aldığı gibi suç teşkil edebilecek bir olgu olmadığını söyledi. Balyoz Harekat Planı’nı hazırladığı iddiasıyla eleştirilerin odağı olan eski 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan, eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ün açıklamasını değerlendirdi.

ÖZKÖK BULANIKLIĞI ÇÖZSÜN

“Bütün harp oyunlarına Genelkurmay Başkanı ve Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nı temsilen aralarında General düzeyinde subayların da olduğu bir grup temsilci katılır. Bunlara harcırah verilir. Buraya, semineri izleyip hatıra fotoğrafı çektirmek için gelmezler. Burada not tutarlar. Ve döndükleri zaman bir gözlemci raporu niteliğinde, kamuta katına ilk bilgileri verirler. Burada önemli olarak sorulması gereken şu: Oraya kendisi Genelkurmay temsilcisi olarak personel gönderdi mi? Sayın Özkök bu konuyu açıklığı kavuşturursa bu bulanık havanın gitmesine yardımcı olur.”

“Bu gözlemci raporunda Türkiye’ye bir darbe mi tartışıldı, yoksa geri bölgede çıkan irticai, bölücü yahut da sabotaj türü şeylere karşı geri bölgede çıkan şeyler mi, senaryo uyarınca onlar mı tartışıldı, bu net olarak ortaya çıkar. Bu söylenir. Eğer orada bir darbe tartışılmışsa, ’Komutanım bunlar böyle böyle yaptılar ama, burada bir darbe de tartışıldı, bir darbe yapma planlaması yapıldı’denir.” 

BENİ SAVUNMASINI İSTEMEM 

Özkök’ün açıklamalarını biraz daha açmasını isteyen Doğan “Ben ondan benim duruşumun savunmasını falan istemiyorum. O zaman benim neler konuştuğum, gazeteye yansıyan konular var. Ben bunları niçin yaptığımı da izah etmeye çalıştım... Keşke benim söylediklerim tutulsaydı da AKP bugün o damgayı yemeseydi, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararı yemeseydi. Sadakat evvela dürüstlükle başlar. Haydi Aslanım, iyi gidiyorsunuz, diyerek gaz verenler adamın başını belaya sokuyor. O gaz verme sonucunda kendileri Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kesin hükümle mahkum olmuşlardır.” Doğan hükümete kimin gaz verdiğini sorduğumuzda ise asla Hilmi Özkök’ü kastetmediğini ama bazılarını susmakla hükümeti cesaretlendirdiğini söylemekle yetindi. (Vatan)