Hillary Clinton Kimdir?
Hillary Diane Rodham, ABD'nin Illinois eyâletindeki Chicago kentinde doğdu. Üç yaşında ailesi ile beraber Park Ridge, Illinois'e taşınmıştı. Babası Hugh Ellsworth Rodham İngiliz ve İrlandalı göçmenlerin bir çocuğudur ve tekstil endüstrisinde küçük ama başarılı bir işe sahiptir. Annesi Dorothy Emma Howell, ise ev hanımıydı. Hugh ve Tony adında iki de küçük kardeşi vardır. Çocukken, kilisede ve okulda pek çok aktivite de görev almıştır. Tenis ve diğer spor dalları ile uğraşmış, Brownie ve Girl Scout gibi ödüller kazanmıştır. Marine East High School okulunda okumuş, öğrenci konseyi...
Hillary Diane Rodham, ABD'nin Illinois eyâletindeki Chicago
kentinde doğdu. Üç yaşında ailesi ile beraber Park Ridge,
Illinois'e taşınmıştı. Babası Hugh Ellsworth Rodham İngiliz ve
İrlandalı göçmenlerin bir çocuğudur ve tekstil endüstrisinde küçük
ama başarılı bir işe sahiptir. Annesi Dorothy Emma Howell, ise ev
hanımıydı. Hugh ve Tony adında iki de küçük kardeşi vardır.
Çocukken, kilisede ve okulda pek çok aktivite de görev almıştır.
Tenis ve diğer spor dalları ile uğraşmış, Brownie ve Girl Scout
gibi ödüller kazanmıştır. Marine East High School okulunda okumuş,
öğrenci konseyi, müzakere takımı ve Ulusal Onur Topluluğu (National
Honor Society) gibi gruplara katılmıştır. Daha sonra Marine South
High School'a geçmiş ve burada Ulusal Hüner Finalist'i (National
Merit Finalist) olmuş ve 1965 yılında da mezun olmuştur. Ailesi
istediği alanda kariyer yapması için onu desteklemiştir.
Muhafazakar bir ailede yetişmiş olan Hillary, 13 yaşında 1960
yılının Başkanlık seçimlerini yakından takip etmiş ve 1964
Başkanlık seçimlerinde Cumhuriyetçi aday Barry Goldwater için
gönüllü olarak çalışmıştır. Politik kariyerinin başlalarında,
babası gibi komünist karşıtı olan lisedeki tarih öğretmeni ve
annesi gibi sosyal adalet gibi konularla ilgilenen aynı zamanda da
bir rahip olan akıl hocası onu çok etkilemiştir. 1962'de Akıl
hocası ile beraber sosyal haklara sahip çıkan lider Martin Luther
King Jr. ile tanışma şansına erişmiştir.
Üniversite yılları
1965'te Rodham Wellesley Koleji'e girmeye hak kazanmış ve burada
Siyasal Bilimler üstüne eğitim görmeye başlmıştır. İlk yıllarında
üniversitenin “Genç Cumhuriyetçiler” (Young Republicans)
organizasyonunun başkanlığını yapmıştır. Amerikan Sivil Haklar
Hareketi ve Vietnam Savaşı ile ilgili görüşlerinin değişmesi sebebi
ile bu pozisyondan vazgeçmiş ve kendine özgü “bir muhafazakarın
aklı ve bir liberalin kalbi” görüşünü benimsemiştir. Martin Luther
King Jr'in ölümünden çok etkilenmiş ve savaş karşıtı Demokrat
Eugene McCarthy'nin başkan adayı olmasını desteklemiştir.
Üniversitedeki diğer siyahi öğrenciler ile işbirliği yaparak,
üniversiteye daha çok siyahi öğrencinin alınması gibi değişiklikler
yapabilmek için iki günlük bir kampanya düzenleyerek derslere
girmeyi reddetmişlerdir. Aynı yıl Wellesley Koleji Yönetim
Topluluğu'na (Wellesley College Government Association) başkan
olarak seçilmiştir. "Wellesley in Washington" adında üniversitenin
yaz programına katılmış, ve profesörü Alan Schecter'in da
yardımıyla Cumhuriyetçi Konferans Evi'nde (House Republican
Conference) stajyer olarak işe başlamıştır. Böylece değişmekte olan
politik görüşlerini daha iyi anlayabileceği düşünülmüştür.
Cumhuriyetçi aday Nelson Rockefeller'in kampanyası için çalışmaya
davet edilmiştir. 1968'de Cumhuriyetçi Ulusal Konvansyionu'na
(Republican National Convention) katılmış ve burada verilen ırkçı
mesajlar yüzünden Cumhuriyetçi partiyi tamamen terk etmiştir.
Wellesley'e geri dönen Rodham bitirme tezini Profesör Schecter'in
gözetmenliğinde, Saul Alinsky'nin radikal topluluk organizasyonu
üstüne yapmıştır. 1969'da Siyasal Bilimler bölümünden derece ile
mezun olmuştur. Bazı öğrencilerin baskısı ile, Wellesley'de
mezuniyet töreninde konuşan ilk öğrenci olmuştur. Associated
Press'e göre konuşma ayakta alkışlanmıştır. Life isimli dergide,
ondan önce konuşan senatör Edward Brooke hakkındaki eleştirileri
sayesinden, onunla ilgili bir makale yayınlanmıştır. Bazı yerel
televizyon kanallarında ve yerel gazetelerde de adı anılmıştır. O
yazını Alaska'da McKinley Dağı Ulusal Parkı'nda bulaşık yıkarak
gerçimiştir. Sağlıklı koşullarda çalışılmadığından şikayet edince
buradan da kovulmuştur.
Hukuk Eğitimi
Rodham daha sonra Yale Üniversitesi'nde hukuk öğrenimi görmeye
başlamıştır. Burada “Yale Review of Law and Social Action” isimli
okul gazetesinin editör kurulunda yer almıştır. İkinci yılında Yale
Çocuk Çalışma Merkezi'nde (Yale Child Study Center) çocukluğunda
beynin gelişimi üstüne araştırmalara katılmıştır. Aynı zamanda
çocuklarında suistimal edilmesi ve fakirlere hukuksal destek
sağlayan hayır kurumlarında da çalışmıştır. Göçmenlerin çalışma,
yaşama ve eğitim ve sağlık gibi sorunları üstüne Marian Wright
Edelman ile beraber yaptığı araştırmalar ile ödül kazanmıştır.
Zaman içerisinde Edelman onun akıl hocalığını da yapacaktır.
1971 ilkbaharında, Yale'de bir hukuk öğrencisi olan Bill Clinton
ile flört etmeye başlayan Rodham, aynı zamanda sivil özgürlükler,
anayasal haklar ve radikal amaçları desteklemisi ile tanınmış bir
hukuk büroasunda, çocukların vesayeti ile ilgili davalarla
ilgileniyordu. Bu büronun kurucularından ikisi komünist partinin
kurucu üyeleriydi. Clinton o yaz kendi ile ilgili işleri iptal
ederek onunla Berkley, California'da yaşamaya başlamıştır. Kendini
işini ve hedeflerine atayan Clinton, Rodham ile tanıştıktan sonra,
kendini onunla yaşamaya adayacaktır. Okula geri dönene kadarda
beraber yaşayacaklardır. Takip eden yazda Demokrat aday George
McGovern için başarısız olacak bir bir kampanya yürütmüşlerdir.
1973'te gene derece ile mezun olan Rodham Clinton ile beraber
olabilmek için orada bir yıl daha kalmıştır. Clinton mezun olduğu
yıl ona evlenme teklif ama bu teklif reddedilmiştir. Yale Çocuk
Çalışma Merkezi'nde çalışmaya başlamış ve 1973'te yayınladığı “Huku
Korumasında Çocuk” (Children Under the Law) makalesi “Harvard
Educational Review”da yayınlanmış ve ilgili alanda pek çok kez
referans olarak gösterilmiştir.
Evlilik
Richard Nixon'u suçlayan bir komitede çalıştıktan sonra, büyük
hukuk firmaları ile çalışmaktan vazgeçip, kalbini izleyerek, Bill
Clinton'un peşinden Arkansas'a gider. 1975'te evlendikten sonra
1980'de ilk kızları Chelsea doğar. Arkansas'a yerleştikten sonra
fakirler için hukuksal destek sağlayan bir klinik kurmuş ve
çocukların suistimali ile ilgili davalarla ilgilenmiştir. Arkansas
Advocates for Children and Families ismli bir group kurmuş, otuz
yaşına geldiğinde ise, Başkan Jimmy Carter tarafından Birleşmiş
Eyaletler Hukuk Servisi Kurumu isimli, fakirlere hukuksal destek
sağlayan ve kar amacı gütmeyen bir kurumun yönetimine
atanmıştır.
Bill, Arkansas valisi seçildikten sonra da çocukların korunması,
eğitimi ve sağlığı ile ilgili çalışmalara devam etmiş ve çocuk
haklarını koruyan pek çok ulusal sivil toplum örgütünde de yer
almıştır.
Hukuk kariyerine de devam eden Hillary, Amerikan Barolar Birliği'ne
Mensup Kadınlar (American Bar Association's Commission on Women in
the Profession) grubuna liderlik etmiş ve cinsel taciz ve eşit
ücret ödenmesi gibi konularda başı çekmiştir. Aynı zamanda iki kez
Amerika'nın en etkili 100 avukatından biri olarak seçilmiştir.
First Lady
Bill 1992'de başkan seçildikten sonra Amerika'nın en önde gelen
kadın hakları savunucularından biri olan Hillary dünya çapında da
tanınmış ve hayranlık uyandırmıştır. Kadın haklarını ve kadının
durumunu bütün dünyada savunan Hillary aynı zamanda örğüs kanseri
ve Körfez Savaşı sendromuna yakalanmış insanlara terapi uygulanması
ile ilgil çalışmalarda da bulunmuştur. 1997'de Adoption and Safe
Families Act (Evlat Edinme ve Güvenli Aileler Hareketi) ile evlat
edinmeyi kolaylaştırmış ve genç yaşta hamile kalmanın önüne geçmeye
çalışmıştır.
Evrensel sağlık ile ilgili çalışmaları başarısız olmasına rağmen,
herkesin sağlıklı yaşaması için yaptığı çalışmalar ve bu işe
kendini ne kadar adamış olduğunu hiç bir amerikalı unutmamıştır.
Çocukların sağlığı içinde çok gayret göstermiş, başlattığı
programlar ile her çocuğua sağlık güvencisi kazandırmıştır aynı
zamanda, ilaç firmalarına baskı yaparak, çıkardıkları ilaçların
çocuklar üstündeki etkilerinin de kontrol edilmesini sağlamaya
çalışmıştır.
1995'te yayınlanan “It Takes A Village” (Bir Kasaba Gerekir) isimli
kitabı, uluslararası bir best-seller olmuştur. Çocukların başarısı
için herkesin sorumlu olduğunu anlatan kitabın gelirlerini
çocukların gelişimi için harcamıştır. “Living History” adlı
otobiyografi kitabı da aynı zamanda bir best-seller olmuştur.
Senatör
2000 yılında New York Senatörü olan Hillary çocuklarla ilgili
konularda avukatlığa devam etmiş aynı zamanda da ülkenin korunması
ile ilgili ulusal bir kahraman olmuştur. 11 Eylül 2001
Saldırıları'nda zarar gören ailelere yardım etmek, zarar gören
KOBİlere destek olmak ve kurtarılmada çalışan görevlilere sağlık
ile ilgili konularda yardımcı olmak için çalışmalar yürütmüştür.
New York veya başka bir yerde benzer bir olayın tekrar yaşanmaması
için ülke güvenliğini korumak için çabalarda bulunmaktadır ve
bunlar için kaynak sağlamaya çalışmaktadır.
New York, Irak ve Afganistan'daki askerleri gezerek, güvenliğe ne
kadar önem verdiğini gösteren davranışlarda bulunmuş ve amerikan
askerinin yaşadığı zorlukları ilk ağızdan öğrenmiştir. Asklerin
sağlık sorunlarını da yakından takip etmiş ve ikinci bir Körfez
Savaşı Sendromu yaşanmaması için gayret göstermiştir. Aynı zamanda
Irak'ta kurulmuş olan hükümete karşıda ciddi eleştirileri
bulunmaktadır.
Denizaşırı sorunların bulunmasına rağmen, ülkenin kendi iç
sorunlarının görmezden gelinmesine karşı olan Hillary, ülke içinde
de pek çok yasanın geçmesi ya da geçmemesi için çalışmalarda
bulunmaktadır. Çocukların sağlık güvencilerini artırmak için
çalışmalar yapmaktadır, HIV/AIDS virüslerine karşı bir çözümün
bulunması için yapılan araştırmaları desteklemekte ve bilişim
teknolojilerin kullanılarak sağlık evlerinde yönetim gibi
giderlerin kısılması için uğraşmaktadır.
Senato'da çocukların güvenliği ve sağlığı ile ilgili çalışmalarına
devam etmektedir. En büyük başarılarından biri, bütün ilaç
firmalarını çocukların sağlığına uygun ilaçlar üretilmesi konusunda
zorlayan bir yasa çıkarrılmış olmasındadır. Aynı zamanda okullarda
verilen eğitimde çevre kirliliğine değinilmesi ve çevrenin
korunması ile ilgili çalışmalarda da bulunmuştur.
Kadın haklarının en önde gelen savunuclarından biri olan Clinton,
bu ünvanını Senato'da da sürdürmekte, aile planlaması ve erken
yaşta hamilelik gibi sorunların çözülmesi için çaba
göstermektedir.
2005'te her oyun değerli olduğunu söyleyen Hillary, “Count Every
Vote Act” (Her Oyu Say Hareketi) adı altında her oyun eşit derecede
önemli olduğunu ve hepsinin sayılması gerektiğini söyleyen bir
hareket başlatmıştır. 2006'da da yüzde 67 oranıyla tekrar Senato'da
New York'u temsil eden kişi olarak seçilmiştir.
2008 ABD başkanlık seçimleri
Hillary Rodham Clinton 20 Ocak 2007'de Demokratik Parti'den ABD
başkanlığına adaylığını koydu. Demokratik Parti içinde yapılacak ön
seçimlere adaylığı koyan diğer siyasetçiler arasında Barack Obama,
John Edwards, Joe Biden, Christopher Dodd ve Bill Richardson
bulunmaktaydı. Hillary Clinton 2007 yılı boyunca Demokratik Parti
içindeki en şanslı aday olarak görülmekteydi.
Her eyalette değişik tarihlerde yapılan ön seçimlerden ilki Iowa
eyaletinde 3 Ocak 2008 tarihinde gerçekleşti. Barack Obama'nın bu
eyalette beklenmedik bir başarı elde ederek seçimi kazanması
Hillary Clinton'un adaylık şansını olumsuz yönde etkiledi Ancak
Clinton 5 gün sonra New Hampshire eyaletindeki seçimleri kazanarak
rekabeti sürdürdü. 2008'in Ocak boyunca Demokratik Parti içinde
Hillary Clinton ve Barack Obama dışındaki bütün adaylar adaylıktan
çekildiklerini ilan ettiler.
5 Şubat 2008 günü 20 eyalette aynı günde yapılacak ön seçimlere
kritik gözüyle bakılıyordu. Bu seçimlerde her iki aday da başarılı
oldu. Ancak Obama'nın Clinton'a kıyasla az bir farkla öne geçtiği
gözlendi. Haziran ayına kadar Demokratik Parti içindeki yarış başa
baş devam etti. Hillary Clinton Obama'yı sonuna kadar az bir farkla
takip etti. Ancak 3 Haziran 2008 tarihinde South Dakota ve Montana
eyaletlerinde yapılan ön seçimlerden sonra Hillary Clinton'un
Obama'nın açtığı küçük farkı kapatamayacağı anlaşılınca Barack
Obama Demokratik Parti'nin 2008 ABD başkanlık seçimlerindeki adayı
olarak ilan edildi. Böylece Hillary Clinton başkanlık yarışını
kaybetmekle birlikte ABD tarihinde başkanlığa en çok yaklaşmış
kadın aday olma özelliğini kazanmış oldu.
Alınan sonuçlar ardından 20 Ocak 2009'da 43. ABD başanı olan Barack
Obama'nın kadrosunda ABD'nin yeni Dışişleri bakanı oldu.