Hilal Kaplan türbanlı fenomenlerden sonra 'seri köz getir'cileri yazdı
Abone olSabah gazetesi yazarı Hilal Kaplan'ın 3 gün önceki 'Başörtülü ablalardan türbanlı fenomenlere' yazısı ses getirdi. Kaplan bugünkü yazısında 'seri köz getirci'lere dönüşen mücahid abileri yazdı.
Sabah yazarı Hilal Kaplan'ın sosyal medyada fenomen olan
türbanlı kadınları eleştirdiği köşe yazısı çok konuşuldu.
Milyonlarca genç kıza örnek gösterilen bir 'türbanlı fenomen'in poz
vermesine tepki gösteren Kaplan, "Hiç tanımayan birisinin
'saçları bozulmasın diye takmıştır' deyip geçeceği bir bezle başını
kapatmış, önden saçları görünüyor. Açıkta kalan boynuna incecik bir
fular kondurmuş, boynu görünüyor. Makyaj zaten artık 'verili bir
gerçek'" ifadelerine yer verdi. Kaplan, yazısında 1990'lı
yıllarda başörtüsü yasağına direnen kadınların filmlere konu olan
mücadelesini de hatırlatmıştı.
Kaplan, bugünkü yazısında eleştiri oklarını bu kez bir zamanların "mücahid" abilerine yöneltti. Baba parasıyla gezen hayatını nargile kafelerde tüketenler için söylenen 'seri köz getir'i, "muhafazakar" erkekler için kullanan Kaplan, şu ifadelere yer verdi:
"YOZLAŞTIK AZİZİM" MUHABBETİ
"Örneğin kendisine el uzatmayan kadınlara el uzatan, hatta
karşısındaki kadın başörtülü olsa bile el uzatmakta beis görmeyen,
seküler kadın arkadaşlarıyla sarılarak selamlaşan, Cuma'dan Cuma'ya
secdeye varan, dar pantolonlar giyip, 'dede' olacak yaşa gelmeden
sakal bırakmayı aklından bile geçirmeyen ama sabahtan akşama kadar
Müslüman kadınların giyimi üzerinden 'yozlaştık, azizim' muhabbeti
yapanlar genelde bu tipolojiye dahildir."
TAVSİYEM YARASI OLANIN GOCUNMASI
'Muhafazakâr' erkeklere 'çakma' derdinde olmadığını yazan Kaplan,
yazısını şu sözlerle tamamlıyor: "Müslüman bir kadın yazar
olarak değil, Müslümanların 'büyük cihad'ı olan kendi nefsleriyle
imtihanları bağlamında pek de ikaz edilmeyen Müslüman erkeklere
uyarıda bulunmak için yazdım. Naçizane tavsiyem yarası olanın
gocunması ve gereğini yapmaya gayret etmesidir."