Hidrojenle çalışan otomobiller

Otomotivciler petrol krizinden hidrojenli araçlarla kurtulacak.

Uluslararası Enerji Ajansı gibi enerji otoritelerinin petrol rezervlerinin 50 yılda tükeneceği hesapları, otomotiv sektörünü telaşlandırdı. Alternatif yakıtlara odaklanan Volkswagen, Mercedes, Ford, Chrysler gibi otomotiv firmaları bor kaynaklı hidrojenle çalışan projelere başladı. Prototiplerin test edilmesi aşamasında olan üreticiler, en erken 2010'da, en geç 30 yıl sonra bu araçların seri üretimini trafiğe çıkartacak.

Hidrojen yakıtlı aracın üretim maliyeti ise 1 milyon dolara kadar çıkıyor. Hidrojenli araç fiyatının 150 ile 400 bin dolar arasında olması bekleniyor.

Hidrojenle çalışan taşıt pazarından pay almak isteyen ülkeler de kesenin ağzını açtı. ABD Senatosu, hidrojen yakıtlı araç motorları ve hidrojen ikmal sistemleri kurulması için beş yıl için 3 milyar dolar kaynak ayırdı. Japonya ise WE-NET (World Energy Network) projesi için 2020 yılına kadar 4 milyar dolarlık bütçe ayırdı.

VW'nin üç senaryosu

Alternatif yakıt için çalışan Avrupalı üreticilerden biri Volkswagen. Alman üretici, petrol krizine üç ayrı senaryo ile hazırlanıyor. Volkswagen ilk 10 yıl için sıkıştırılmış petrol gazı, ikinci 10 yıl için sentetik-biodizel yakıtlar ve üçüncü 10 yıl için ise hidrojenle çalışan yakıt sistemi geliştiriyor. Volkswagen AG Ürün İletişim Sorumlusu Christian Buhlmann, ilk 10 yılın çözümü olan sıkıştırılmış petrol gazıyla ilgili Daimler Chrysler ile birlikte çalıştıklarını söyledi. Hidrojenli otomobillerde en büyük sorunun altyapı olduğunu vurgulayan Buhlmann, "Hidrojenle çalışan motorumuz var fakat Almanya'da sadece iki tane hidrojen istasyonu bulunuyor. Dolayısıyla altyapının geliştirilmesi gerek" dedi.

Üreticiler hidrojen yarışında

Volkswagen'in yanı sıra Mercedes, Ford, Chrysler firmaları, bor kaynaklı hidrojenle çalışan projeleri yürütüyor. Japon üretici Honda'nın hidrojen yakıt hücreli olarak geliştirdiği FCX adlı modeli, şu anda Japonya ve ABD'de trafiğe çıkmaya başladı. ABD'de birçok devlet dairesi ve özel şirketlere kiralanıyor ancak aracın şimdilik seri üretimi yok. Alman Mercedes ise büyük şehirde çevre kirliliğini önlemek için hidrojenle çalışan 30 adet, 70 kişilik toplu taşıma araçlarını Avrupa'da her türlü iklim ve arazi şartında test ediyor.

Hidrojen konusuna ciddi hazırlanan General Motor (GM) ve BMW ise sıvı hidrojen yakıt ikmal teknolojisini birlikte geliştirme kararı aldı. Depolama ve dağıtım konusundaki teknolojinin geliştirilmesinin ardından iki şirket, 2010'a kadar hidrojen yakıtlı araçları satışa sunmayı planlıyor. General Motor'un hidrojenle çalışan araç gelişimi için ayırdığı rakam ise 1 milyar dolar. Ford'un yakıt hücreli prototipi ise hidrojen kaçaklarını tespit edebilmek için özel dedektörlere sahip. En küçük bir kaçak oluşumunda araç kendiliğinden duruyor.

Bugüne kadar melez ve yakıt pilli araçlar konusunda 100 milyon dolarlık araştırma yapan Hyundai, bu yıl 1 milyon dolarlık maliyetle hidrojenli aracı üretti. Güney Koreli üretici, 2010'a kadar hidrojenli aracı trafiğe çıkartmayı hedefliyor. Japon Mitsubishi'nin hidrojenli araç prototipi ise Grandis. Araç, bir depo hidrojen ile 400 kilometre yol yapabiliyor. Diğer yandan, BMW'nin H2R adlı hidrojen yanmalı motora sahip prototipi ile yapılan testlerde saatte 302 kilometre hıza ulaşabiliyor. Ayrıca Mazda'nın Demio ve Renault'un Laguna'sı hidrojenli prototiplere birer örnek.

Türkiye hidrojende nerede?
Türkiye'de henüz hidrojenli araçlar satılmıyor. Buna iki neden gösteriliyor. Birincisi, Türk insanının bu araçları satın alma gücünün yüksek olmaması, ikincisi ise devletin yeni teknolojiye uygun araç üreten firmaları desteklememesi. Fakat Türkiye'de hidrojen ve hibridle ilgili çalışmalar var. Özellikle Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu Marmara Araştırma Merkezi (TÜBİTAK-MAM) öncülük ediyor. TÜBİTAK'ın, 2003'de ilk kez hibridli araç prototipi geliştirmesi, Türkiye'nin geleceğin yakıtına kayıtsız kalmadığını gösteriyor. Türkiye'de Ford Otosan da hidrojen yakıt pili üretimi için 3 yıldır çalışıyor.

Proje lideri olan Ford Otosan Ar-Ge Koordinatörü Murat Yıldırım, bir yıl içerisinde yüzde 98'i iyileştirilmiş yakıt pili imalatı hedeflendiğini bildirdi. 2007'de yakıt pilinin araca entegre edilmesi için çalışılacağını söyledi. Yıldırım, "Projemizin ilk aşaması için harcanan rakamın 2,5 milyon dolar olmasını bekliyoruz" dedi.

Kaynak: www.arabam.com