Hiçbir seçimde bu kadar adileşmemişlerdi
Abone olEgemen Bağış zehir gibiydi, muhalefet partilerinin yıkıcı kampanyasını işte bu sözlerle eleştirdi
Bakan Egemen Bağış muhalefet partilerini adeta topa tuttu.
"Hiçbir seçim döneminde bu kadar adileşmemişlerdi"
diyen Bağış, ittifak yapmakla suçladığı üç partiyi
''Silivri ile Kandil arasında teleferikle dolaşan
zihniyetin artık bu milletin üzerinden elini çekmesinin vakti
gelmiştir'' sözleriyle eleştirdi
Bağış, Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve
Marmara İş Hayatı Dernekleri Federasyonu (MARİFED) üyeleri ile
Crowne Plaza İstanbul Asia Business Hotel Pendik'te bir araya
geldi.
Bağış sertleşen seçim atmosferinden muhalefet partilerini
sorumlu tuttu. Konuşmasında CHP, MHP ve BDP'yi ruh üçüzü ilan eden
Bağış'ın sözleri polemik konusu olacak türden.
Hükümetin icraatlarına da değinen Bağış, Atatürk'ten sonra
Cumhuriyet tarihinde cemevine giden ilk cumhurbaşkanının Abdullah
Gül, ilk defa Alevi vatandaşlarıyla aynı sofraya oturan başbakanın
da Recep Tayyip Erdoğan olduğunu dile getirdi.
ALEVİ OLAN KILIÇDAROĞLU TEŞEKKÜR ETTİ Mİ?
AK Parti döneminde ilk defa ders kitaplarına Alevilik ile ilgili
gerçek bilgilerin yer almasının sağlandığını kaydeden Bağış,
''Peki kendisi bizzat Alevi olan Kemal Kılıçdaroğlu bir
kere teşekkür etti mi? Hayır. Bu bölgede milletvekili adayı olan,
kadın demeye dahi dilim varmıyor, Sabahat Tuncel isimli kişilik,
bir Türk polisine el kaldırmıştı, kendisi de bir Alevi olarak bir
kere teşekkür etti mi? Yine Alevi olan Siirt'ten bağımsız
aday olan Gültan Kışanak hanımefendi, teşekkür etti mi? Hayır''
şeklinde konuştu.
''HİÇBİR SEÇİM DÖNEMİNDE...''
Egemen Bağış, bugünkü anayasanın, 1980 darbesinden sonra yazılmış
askeri anayasa olduğunu, askeri bir anayasayla da asgari demokrasi
olacağını kaydederek, şunları söyledi:
''Milletin vicdanında yargılanıp, müebbet muhalefete mahkum olmuş
partilerin, anayasayı değiştirmemek için nasıl kol kola
girdiklerine hep beraber şahitlik ettik. Bakın zıt kutuplar
zannettiğimiz, CHP'nin de MHP'nin de BDP'nin de 12 Eylül
referandumundan önceki Meclis'te ortaya koydukları duruş, ruh üçüzü
oldukları gerçeğini ortaya çıkarttı. BDP'liler, bugüne kadar hep
partilerinin kapatılmasından şikayet ederlerdi. Anayasa
değişiklik paketinde parti kapatılmasını adeta imkansız hale
getirecek maddede bile bir gün öncesine kadar destek vereceklerini
söylerken, Meclis'e giremediler. Çünkü aynı talimat tuzakları, aynı
karanlık ve derin odaklar diğer iki partiye yaptığı gibi onlara da
'girmeyeceksiniz' talimatını verdi. Onun için Silivri ile Kandil
arasında teleferikle dolaşan zihniyetin artık bu milletin üzerinden
elini çekmesinin vakti gelmiştir. Kim hangi odaklarla iş birliği
yaparsa yapsın, kim kiminle kol kola girerse girsin, biz bu yola
kefenimizle girmişiz.
Sayın Başbakanımızın seçim konvoyuna ikidir saldırılıyor. Bir polis kardeşimiz şehit oldu, bir polis kardeşimiz yaralandı. Hopa'daki saldırıda ellerinde CHP bayrakları olan bir grup kocaman taşlarla Başbakan'ımızın otobüsüne saldırırken, bir polis kardeşimiz otobüsten düştü ve hala yoğun bakımda. Hiçbir seçim döneminde bu kadar adileşmemişlerdi. Demek ki Türkiye'nin çağdaşlaşması, şeffaflaşması, milli iradenin muktedir olması bunları bu kadar rahatsız ediyor.''
TÜRKİYE KAPIDA EL PENÇE DURMUYOR
Bu ülkenin geleceğinin, Avrupa standartları üzerinde ileri bir
demokrasi olduğunu vurgulayan Bağış, artık Türkiye'nin, IMF'in
kapısında, AB'nin kapısında el pençe duran bir ülke olmadığını dile
getirdi.