Hiç tadım yok…

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

Canım sıkkın, suratım asık, hiç keyfim yok…

 

Kendi kendime; “bir küçücük aslancık varmış, ormanda ko-ko koşar oynarmış” şarkısını söylüyorum neşeleneyim diye…

 

Yok olmuyor…

 

“Ergenekon” soruşturması geliyor aklıma, tadım iyice kaçıyor… Malum, her taşın altından o çıkıyor veya çıkarılıyor…

 

Çocukluğumdan kalma şarkılar dolandı dilime…

 

Hemen repertuarımdan başka bir şarkı buluyorum kendime…

 

“Ah dede, vah dede, sen neymişsin sen, dillere düştük senin yüzünden…”

 

Bu da kesmiyor tatsızlığımı…

 

Aklıma hemen, ülkenin satılmadık yerini bırakmayanlar, “babalar gibi satarız” diyenler geliyor…

 

Değiştir!

 

“Kestane, gürgen, palamut, altı yaprak üstü bulut, gel sen burada derdi unut, orman ne güzel, ne güzel…” diye tam neşelenmişken,

 

Mersin"de cayır cayır yanan ormanlar, Marmaris"te başlayan, Çeşme"ye sıçrayan orman yangınları geliyor aklıma…

 

Nerede altında dertlerimizi unutacağımız ağaçlar? Keyfim hepten kaçıyor…

 

Madem öyle, ben de başka şarkı söylerim çocukluğumu, o dertsiz tasasız günlerimi hatırlatacak…

“Bütün dünya buna inansa, bir inansa, hayat bayram olsa…”

 

Oldu mu?

 

Olmadı…

 

Bütün dünya kan, revan içindeyken tat vermiyor ki bu şarkı da çocukluğumdaki gibi…

 

Keyfimi yerine getirecek bir şarkı yok ne yazık ki çocukluğumdan kalan…

 

Hepsini çaldılar, her güzel şeyi karanlığa boğdular…

 

Hiç keyfim yok yaşadığım kayıplar yüzünden…

 

***

 

Bugün tadım yok/ derdime derman yok/ koklamaya kıyamadığım gülüm/ artık dalında yok…

 

Aklıma bu şarkı takılıyor şimdi...

 

Ancak, acı dolu bir şarkı paklar beni…