Hiç kimseden ’aferin’ beklemiyoruz

Çeşitli ziyaretler yapmak için Eskişehir’e gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, demokratikleşme paketinin Türkiye için önemli bir atılım olduğunu belirtti.
Numan Kurtulmuş, partisinin il teşkilatında yaptığı konuşmada, demokratikleşme paketinin Türkiye’de devlet zihniyetinin değişimini ortaya koyduğunu ifade etti. Türkiye’nin vatandaşından korkan bir devlet eliyle yönetilen bir ülke olamayacağını dile getiren Kurtulmuş, ‘‘Demokratikleşme paketi Türkiye için önemli bir atılımdır. Bu paketin maddeleri üzerinde konuşulabilir ama bence demokratikleşme paketinin Türkiye’ye sunmuş olduğu en değerli şey, Türkiye’de devletin zihniyet değişimini ortaya koymuş olmasıdır. Önceden vatandaşının her türlü farklılığından korkan, çekinen bir devlet anlayışı vardı. Rum vatandaşından korkan, Süryani vatandaşından korkan, Musevi vatandaşından korkan, gayrimüslim vatandaşından korkan bir devlet vardı. Dindar vatandaşından korkan bir devlet vardı. 18-20 yaşındaki kız çocuklarının başındaki başörtüden korkan bir devlet anlayışı vardı. Vatandaşın kullandığı dilden korkan, çekinen bir devlet vardı. Vatandaşının dinlediği müzikten çekinen bir devlet anlayışı vardı. Vatandaşının sahip olduğu siyasi ideolojiden korkan bir anlayış vardı. Şimdi bu demokratikleşme paketiyle Türkiye uzunca bir süredir bu milletin gösterdiği istikamette atılan adımların çok doğal bir sonucu olarak yeni bir demokratikleşme paketini ortaya koyuyor. Önce zihniyet değiştiriyor Türkiye. Türkiye artık vatandaşından korkan bir devlet eliyle yönetilen bir ülke olamaz. Vatandaşımızda ne farklılık varsa bütün bu farklılıkları Türkiye’nin bir kazanımı olarak gören, Türkiye’yi daha ileriye götüreceğini bilen bir zihniyetle bu hazırlanmıştır. Bu paket uygulanmaya koyuldukça söylediklerimin ne manaya geleceğini çok daha iyi anlayacağız’’ dedi.

"BU MİLLET DEMOKRASİ, KALKINMA, KARDEŞLİK VE BARIŞ İSTİKAMETİNDE YÜRÜYOR"
Demokratikleşme paketiyle Türkiye’de halkın, barışı, özgürlüğü ve demokratikleşmeyi talep ettiğini kaydeden Kurtulmuş, bu durumun geri döndürülemeyeceğini söyledi. Kurtulmuş, ‘‘Bir paket hazırlanıp rafa konulmadı. O paketin daha mürekkebi kurumadan uygulamaya konuldu ve inşallah bunların hepsi en kısa zamanda uygulamaya koyulacak. Türkiye’nin önü açılacaktır. Ben bu istikamette Türkiye’nin rotasından geri döndürülemeyecek şekilde halkın büyük çoğunluğu tarafından demokratikleşmeyi, barışı, özgürlüğü talep ettiğini biliyorum. Türkiye bu istikametten geri dönmeyecektir. Birileri bu süreçlerin geri döndürülmesi için bir takım oyun oynayabilirler ama beyhude. Bunların hiçbirisi para etmeyecektir. 67 yıllık çok partili siyaset hayatımızda şunu gördük ki, bu millet demokrasi, kalkınma, kardeşlik ve barış istikametinde yürüyor. Bu millet devlet-millet kaynaşmasını hararetle destekliyor. Bir takım elitler, bir takım seçkinler ise millete rağmen Türkiye’de demokrasiyi geri döndürmeye çalışıyorlar. Güçleri yetmiyor ihtilal yapıyorlar. İhtilalden sonra ortaya koyulan ilk sandıkta da millet cevabını veriyor. Ben artık bu Balyozcu, Erkenekoncu, seçkin, elit çevrelerin artık bu oyunları sürdüremeyeceğini düşünüyorum. Bu ülkede bir takım 28 Şubat, 12 Eylül gibi tezgahların kurulamayacağını düşünüyorum. Köprülerin altından çok sular geçmiştir’’ diye konuştu.

"DÜNYANIN HİÇBİR YERİNDEN, HİÇ KİMSEDEN AFERİN BEKLEMİYORUZ"
Numan Kurtulmuş, şöyle devam etti: ‘‘Avrupa Birliği, Türkiye’nin demokratikleşme paketine karşı olumlu sözler söylüyor. İlerleme raporunda lütfetmişler bunun önemli bir gelişme olduğunu ifade etmişler. Memnun olduk ama kusura bakmasın biz bütün bunları Avrupa Birliği ilerleme raporunda iyi şeyler yazacak diye yapmadık. Bütün bunlar Türkiye bu istikamette ilerlemeye devam etmiş olduğu için, devam edecek olduğu için bunları yazdık. Dünyanın hiçbir yerinden hiç kimseden aferin beklemiyoruz. Aferin demeseler, ilerleme raporunda iyi şeyler yazmasalar da biz bunları yapmaya devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki bu memleketin Şırnak’ındaki vatandaşımız da, Eskişehir’deki vatandaşımız da, İstanbul’daki vatandaşımız da, Hatay’daki, Trabzon’daki vatandaşımız da birinci sınıf yurttaş olmayı hak ediyor. Herkes dilediği gibi yaşamayı, inanmayı hak ediyor.’’