Hiç kimse IŞİD ile Türkiye’yi ilişkilendiremez
Abone olDışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin terör örgütü El Kaide ile ilişkilendirmesine tepki göstererek, “Türkiye’nin IŞİD dahil herhang...
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye’nin terör örgütü El
Kaide ile ilişkilendirmesine tepki göstererek, “Türkiye’nin IŞİD
dahil herhangi bir şiddet ya da terör örgütü ile ilgili ilişkisi
olduğuna dair elinde belgesi olan o belgeyi ortaya koymalıdır.”
dedi.
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, bugün Çırağan Sarayı’nda düzenlenen
Türkiye Almanya Dışişleri Bakanları Arasında Stratejik Diyalog
Mekanizması İkinci Toplantısı’na katıldı. Toplantının sonunda akşam
saatlerinde Alman mevkidaşı Frank Walter Steinmeier ile
gazetecilerin karşısına geçen Davutoğlu, Alman gazetecinin
Türkiye’nin El Kaide ile ilişkisini sorması üzerine, “Kimin
söylediği hiç önemli değil, çok açık ve net bir ifade kullanmak
istiyorum; Türkiye’nin IŞİD dahil herhangi bir şiddet ya da terör
örgütü ile ilgili ilişkisi olduğuna dair elinde belgesi olan o
belgeyi ortaya koymalıdır. O belgeyi ortaya koyamadan Türkiye’ye
dönük böyle iddialarda bulunmak hiçbir ittifak ilişkisine
yakışmadığı gibi, herhangi bir şekilde siyasi ya da medyada
yansıması bakımından da bir zemine dayanmaz. Aksine biz bunu
Türkiye’ye dönük bir psikolojik, medyatik operasyon olarak
algılarız. Türkiye modern dönemde terörden en fazla ıstırap çekmiş
bir ülkedir. Ve her yerde, Afganistan’da da olduğu gibi, kökeni ne
olursa olsun teröre en fazla karşı çıkmış bir ülkeyiz. Şuna da aynı
şekilde karşı çıkarız; herhangi birisi İslam ile teröre yan yana
kullanmaya kalkarsa bunu kullananlar ister doğuda olsun ister batı
da, El Kaide benzeri örgütlere yardım etmiş olurlar. İslam terörle
adlandırılamaz, terör de İslam ile adlandırılamaz. Nasıl bazı
Avrupa kaynaklı terör hareketleri, mesela yeni NeoNazi hareketine
biz herhangi bir yerde Alman terörü diyebilir miyiz? Ya da Katolik
terörü, Hristiyan terörü diyebilir miyiz?” diye konuştu.
ALMANYA’DA 4 MİLYONU AŞKIN TÜRK VAR
Türk-Alman dostluğu ile Türkiye’nin Avrupa Birliği serüvenine de
değinen Davutoğlu, “Tarihte çok az iki millet Türkler ve Almanlar
kadar iç içe geçen ilişkilere sahip olmuşlardır. Hem tarihi olarak
böyledir, birçok savaşta omuz omuza bulunma yanında barış
günlerinde de hep bir arada olduk. Hem de son 50 yıl içinde iki
halk iç içe geçmiştir, birlikte yaşamıştır. Birlikte üzülmüşler,
birlikte sevinmişlerdir. Almanya’da 4 milyonu aşkın vatandaşımızın,
Türk kökenli Alman vatandaşıyla birlikte bulunması, Türkiye için de
Almanya için de büyük değerdir. Artık üçüncü, dördüncü nesillerin
gelmesi yepyeni büyük kültürel sentezlere de eşlik edecek bir
kültürel alış verişi sağlamıştır. Aynı şekilde neredeyse 4 milyonu
aşan Alman turisti de her yıl ülkemizde ağırlamak da bize büyük bir
onur veriyor. Türkler ve Almanlar bu anlamda iç içe geçen halklar
olarak birini yakından anlayan, yakından ilişki kuran iki halktır"
diye konuştu.
Basın toplantısı öncesi konuk bakan ile yaptıkları görüşmede 5 ayrı
çalışma grubunun teşekkül ettirildiğini belirten Davutoğlu,
"Birincisi ikili ilişkiler, ikincisi Avrupa Birliği çerçevesinde ve
Avrupa Ortak Çalışma Grubu, üçüncüsü Terörle Mücadele Çalışma
Grubu, dördüncüsü Uluslararası Güvenlik Çalışma Grubu, beşincisi de
Bölgesel ve Uluslararası Sorunlar Çalışma Grubu. Biz iki bakan
olarak bu çalışma gruplarının dün ve bugün yaptığı çalışmaların
raporlarını ele aldık. Raporlarını dinledik. Her şeyden önce bu
çalışma gruplarında bir araya gelen diplomatlarımızın
geliştirdikleri dostluktan büyük kıvanç duyuyoruz. Türk-Alman
dostluğunun bir nişanesi olarak, bu karşılıklı olarak geliştirilen
bu dostluğun da gelecekteki ilişkilere büyük katkı sağlayacağına
inanıyoruz" şeklinde konuştu.
Davutoğlu, ikili ilişkiler bağlamında siyasi, ekonomi, kültürel alt
yapının daha da güçlendirileceğini dile getirerek, "İlişkiler daha
sağlam temellere oturtulacak. Karşılıklı anlayış içinde, saygı
içinde bu ilişkileri en kapsamlı şekle dönüştüreceğiz" şeklinde
konuştu.
TÜRKİYE-AB İLİŞKİLERİNİN DERİNLEŞMESİ
Türkiye’nin Avrupa Birliği için üyeliğinin, ekonomik dinamizm ve
stratejik etki bakımından büyük bir değer taşıdığına inandıklarına
dikkati çeken Davutoğlu, şöyle devam etti:
"Türkiye için de Avrupa Birliği üyeliği stratejik bir hedeftir. Bu
hedef hiç bir zaman şaşmamıştır. Bütün dış politika
önceliklerimizin başında Avrupa Birliği gelmektedir. Avrupa
Birliği’nin en önemli kurucu, öncü ülkesi olarak Almanya’dan,
Türk-Avrupa Birliği ilişkilerine katkı sağlamasını bekliyoruz ve bu
katkıda da Türkiye üzerine düşeni yapmaya hazırdır. Özellikle
değerli dostumuz bu çalışma esnasında, vize diyaloğu çerçevesinde
ve yeni kabul anlaşması çerçevesinde atılan adımlarla ilgili ele
aldığımız hususlar gerçekten memnuniyet vericidir. Yeni fasılların
açılması, Türk-Avrupa Birliği ilişkilerinin derinleşmesinde
Almanya’nın öncü bir rol üstlenmesi bizim dileğimizdir."
Çok dinamik bir uluslararası konjonktürde yaşanıldığına işaret eden
Davutoğlu, şubat ayında Suriye’ye yoğunlaştıklarını, Montrö’de
birlikte Suriye sorununu nasıl çözeceklerine ilişkin çalışma
yürüttüklerini ancak mart ayında tüm dikkatlerinin Ukrayna’ya
çevrildiğini kaydetti.
Davutoğlu, şu an dikkatlerinin Irak’a çevrildiğini ifade ederek,
"Bütün bu ülkeler Türkiye’nin komşusu olan ülkeler ve Avrupa
Birliği’nin komşuluk politikaları içinde de Almanya’nın yakın
ilişki de olduğu ülkeler. O bakımdan bu dinamik konjonktürde ve
krizler arasında Türkiye ile Almanya’nın birlikte, Balkanlar’a,
Doğu Avrupa’ya, Karadeniz’e, Orta Doğu’ya, Hazar Havzası’na dönük
istişarelerle ortak bir perspektif geliştirmesi, hem Türkiye’nin ve
Almanya’nın çıkarları açısından önemlidir, hem de Avrasya ve Orta
Doğu’daki kalıcı barış ve istikrar bakımından hayatidir. Biz bütün
bu konularda Almanya ile şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da
uluslararası barış ve istikrar için omuz omuza çalışmaya hazırız"
değerlendirmesinde bulundu.
Almanya Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeierv de görüşmenin
kritik bir zamanda gerçekleştiğini, toplantının öneminin
komşulardaki olaylar nedeniyle ortaya çıktığını belirtti. Almanya
olarak Ukrayna’daki olaylarla yakından ilgilendiklerini belirten
Steinmeierv, "Siz Suriye ve Irak ile ilgileniyorsunuz. Güvenlik
konusundaki hususlar görüşmelerde büyük yer teşkil ediyor.
Türkiye’nin AB’ye yakınlaşması konusunda benim eklemek istediğim
husus bizim stratejik diyaloğumuz yılda ir kere ile sınırlı kalan
toplantı değil. Bakanlık çalışmalarını bir araya getiriyoruz.
Sadece basın açıklamaları ile değil ortak görüşmeleri yapmamız
gerekiyor, son olaylarda da böyle oldu” dedi.
“MUSUL’DA KAÇIRILAN TÜRKLER İÇİN KAYGILIYIM”
Türkiye AB üyeliği için de açıklamalar yapan Steinmeierv, "Şahsen
geçmişte yaptığımız tartışmalar AB ile ilgili hukuk devleti
faslının açılmasına karşı değil. Açılması için bir argüman
diyebilirim. Biz bu konuda ilerlemelerin yapılmasını istiyorsak
müzakere sürecinde bu faslın da açılmasını sağlamalıyız” dedi.
Konuk bakan bu akşam Davutoğlu ile birlikte bu konuları ve bölgesel
gelişmeleri daha kapsamlı konuşacaklarını belirterek Musul’da
kaçırılan Türk vatandaşları ile ilgili kaygılı olduklarını ve
yaşanan endişeleri paylaştıklarını belirtti. Steinmeierv, Irak’ta
yaşanan krizin önemli olduğunu belirterek, "Barış için ve bunu
aşmalıyız. Kimse Suriye’de süren savaşın Irak’a taşınmasını
isteyemez" diye konuştu.
(İHA)