Türkiye artık bir karar vermek zorundadır, hem de hiç olmadığı
kadar hayati bir karar, aynen bir insan gibi, ben neyim kimim
nereden geliyorum, nereye gitmeliyim,
Tarihinden yaşadığı bütün tecrübelerini kendine yol haritası
yapmalı.
Kimliğine karar vermeli, kim olmaya niyetli, kimi kendine örnek
alıyor, diğerlerine mi benzemeli, ya da kendimi olmalı.
Yıllardır bedeller ödediği, olmaya çalıştığı ama olmasına izin
verilmeyen Avrupalımı olacak, birilerinin düşmanına düşman olarak
müttefik mi olmalı.
Üç maymunu oynamanın adamı maymuna çevirdiğini anlamalı
artık
Kore’de bedel ödeyip NATO’ya girmenin, aslında kendine ne kadar
bedel ödetildiğini anlamalı, AB ye gireceğim diye verilen
iltimasların bitmeyen sömürgenin anahtarı olduğunu da , sadece
gümrük birliği adı altında Avrupa’nın Pazar yerine döndüğünü
anlamalı.
Dünya artık on sene önceki dünya bile değilken 50 yıllık
saplantılardan kurtulmalı, ne NATO’nun nede AB’nin esamesi yok,
başkaları için olsa da bizim için hiç olmadı.
Bunu Afganistan’da ABD’nin ikiz kulelerine yapılan saldırıda
yeterince anlamadık mı, Somali’de, hadi hepsini geçtik Kıbrıs’ta
anlamadık mı
Kıbrıs harekâtında bu ülkeye ödetilen bedeller bugünün müjdecisi
değil mi
Çekiç gücün nasıl bize pkk olarak tepemize indiğini
ırakta demokrasi havarilerinin nasılda misakı milli çizgimizi
silip attığını nasıl da göremedik
Bizim artık kandırılan ne devlet adamına nede devlete
tahammülümüz kalmadı, günlük değil asırlık politikaların adamı
olmalıyız,
İçimizde barındırdığımız halkların aşığı ve yoldaşıyız yeter ki
ihanet olmasın, husumet, arkadan vurmak olmasın.
Biran evvel AB ve NATO sürecini, sürüncemede bırakmadan
tavrımızı belirlemeliyiz
Elli yıldır giremediğimiz ab cenabet olmuştur, miladını
doldurmuştur, girenler çıkarken, hala o kapıda beklemek
embesilliktir
NATO da birilerinin bekçisi olmak bize milli güvenlik katmıyor
aksine, müttefikleriniz tarafından devamlı kullanılıyor her
defasında kullanılan maşalar tarafından hançerleniyorsak, gayri
buralardan uzak durmak gerek
Ders alamıyorsan verilen derslere katlanmak gerek, ancak Türkiye
o kadar çok tecrübe yaşa dı ki artık ders verecek kadar birikimleri
oldu, dost görünümlü düşmanlardan.
Ne doğuya nede batıya değil, bu toprakların ruhuna güvenip
tarihin bize genetik olarak bıraktığı mirasa güvenme zamanıdır.
Bir ateş lazımdı belki de kıvılcım, işte bugün kimin çaktığı
önemli değil çakılmıştır, bilinçli yada bilinçsiz ateş yanmıştır,
milli olma, bağımsız özgür yaşamak denen şeyin farkına vardık, bu
ışık umarım sönmez, umarım içimizdeki bizi biz yapan sandığımız
değerler topluluklarından biri su koyuverip verip bu ateşin harını
azaltmaz
Ne olursa olsun Anadolu’da bir ateş yanmıştır, ateş sadece
içimize sıcaklık değil geleceğimize de ışık tutmaktadır
O yol, tam bağımsız sömürülmeyen sömürülene destek verebilen,
güçlünün yalakası değil ezilenle alakalı kişilikli bir
devlettir.
Hakimiyet hiçbir zaman başkaları tarafından bahşedilen ayrıcalık
değil söke söke, kana kan, dişe diş bedellerine razı gelen
halkların hikayesidir.
Şimdiye kadar günü idare etmek uğruna verdiğimiz bedeller,
şimdikinin yanında azımsanmayacak kadar fazladır.