Hibiskus (Hibiskus Sabdariffaun) ülkemizde yöreden yöreye farklı adlarla anılır, bunlar arasında amber çiçeği veya gülhatmi en çok kullanılanıdır. Hibiskus çayı zayıflatıyor mu? Hibiskus çayının en önemli özelliği tabii ki kırmızı rengi değil. Hibiskus çayı, içerdiği C vitamini sayesinde yağ yakmayı hızlandırır ve bağışıklık sistemini güçlendirir. Böylelikle daha hızlı kilo verirsiniz. Hibiskus çayı sadece yağ yakmayı hızlandırmakla kalmaz, kan şekerinizi de dengeler. Bu da tatlı yeme isteğinizi azaltır. Bütün bunların yanı sıra hibiskus çayı ödem söktürücüdür. Şişkinliğinizi alır ve tartıda fazla kilolar görmek zorunda bırakmaz. Hibiskus çayı ve bitkisinin diğer faydaları; Hibiskus bitkisi kan şekerinin ve yüksek tansiyonun dengelenmesinde yardımcıdır. Bununla da kalmayıp iyi huylu kolesterolün yükseltilmesinde de yardımcı olabilmektedir. Hibiskus iyi bir yardımcıdır, kesinlikle bir ilaç olarak değerlendirilmemelidir. Şeker hastaları hekimlerinin önerdikleri ilaçlarını almalıdır. Güçlü bir antioksidan Hibiskusun aynı zamanda güçlü bir antioksidan olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Değerli okuyucu, tüm sebze, meyve ve bitkilerde antioksidan özelliği olan birkaç etkin madde mutlaka vardır. Antioksidan özellikli etkin madde içermeyen bitki yoktur. Ancak, bazılarında güçlü antioksidan etki bulunmaktadır. Hibiskusun hemen hemen tüm renkte olanlarını bulmak mümkündür. Mavi, beyaz, kırmızı, turuncu, beyaz-kırmızı ve diğer renk kombinasyonları olan hibiskuslar vardır. En makbul olanı koyu kırmızı renkli olanıdır. Kür amaçlı ve kurutulmuş olarak satın alacağınız koyu kırmızı renkli hibiskusların, önce bir parça tadına bakınız. Eğer dilinizin üzerinde ekşi tat bırakmıyorsa satın almayınız. Ya raf ömrünü doldurmuştur, ya da uygun toprakta yetişmemiştir. Tüm bunların dışında koyu kırmızı renkli çiçeklerinin mutlaka en alt taç yapraklarının bulunduğuna dikkat ediniz. Bu taç yapraklar özellikle akciğer kanseri ve diyabet hastaları için kullanılması gereken en önemli kısımlarıdır. Hibiskus bir demir deposudur. Toprağın içerisinde bulunan demiri ve magnezyumu adeta emer ve bünyesinde depolar. Birkaç yıl sonra yetiştiği toprakta demir ve magnezyum kalmaz. Demiri azalmış veya tükenmek üzere olan toprakta yetişen hibiskus bitkisinin tıbbi amaçlı kullanılmasında fayda yok denecek kadar az olur. Hibiskus içerdiği zengin magnezyumdan ve de malik asitten dolayı güçlü bir laksatiftir. Bağırsaklarda oluşan gazın alınmasında etkilidir. Şişkinlik şikâyeti çekenlerin yardımcısıdır. Eğer kür olarak toprağında magnezyum ve demir oranı azalmış olan hibiskusu kullanıyorsanız yukarıda belirtmiş olduğum özelliklerinden yeteri derecede istifade edilemiyor demektir. Demir oranı düşük olan toprakta yetişen hibiskusun hasat edilmemesi ve kür olarak kullanılmaması gerekir. Çünkü onun şifa gücü zayıflamıştır veya kaybolmuş demektir. Akciğer kanserine yakalanmış hastaların da günde en az iki bardak hibiskus çayı içmelerinde çok büyük faydalar vardır. Ancak, günde üç bardağı geçmemelidir. Hibiskus bitkisi ağırlıklı olarak taç yapraklarından anthocyanin grubu etkin maddeleri bol miktarda içerdiği için guatr ve tiroid şikayeti olanların kullanmaması gerekir. Unutmayın, anthocyanin’ler goitrogenik özelliklidir. Goitrogenik, “guatra neden olan” demektir. Soğuk algınlığında veya ateş düşürücü olarak yardımcıdır. Bu durumlarda, hibiskus bitki çayının günde bir-iki defa hazırlayıp içmek faydalıdır. Hibiskus bitki çayı hem antiseptik hem de antibakteriyeldir. Damar sertliği (atherosklerozis) şikâyeti olanlar için mükemmel bir yardımcıdır. Zaman zaman uygulanacak hibiskus kürüyle, damar sertliğine karşı önleyici kür uygulanmış olur. Kansızlık şikâyetinde kürü etkili değil Demire bağlı kansızlık şikâyeti olanlar, bu satırları okurken, “Hemen kürünü uygulaya-yım” diyecektir. Hibiskusun demir bakımından zengin olduğu doğrudur. Ancak, kürünü yaparak içeriğindeki demiri vücudumuza kazandırmamız mümkün değildir. Çünkü hibiskusta bulunan metal tutucu özellikli etkin maddeler, içerdiği demiri almamıza engel olur. Akciğer kanserini önleyici Yaklaşık 150 ml (bir su bardağı) kaynamakta olan suya bir yemek kaşığı ilave edilir. Kısık ateşte üç dakika demlenir ve üçüncü dakikadan sonra ocağın altı kapatılarak ılıyıncaya kadar bekledilir. Ilıyınca süzülür. Yavaş ve yudum yudum içilir. 10 gün müddetle günde iki kez, öğleden önce ve öğleden sonra olmak üzere içilir. Her defasında taze hazırlanmak zorundadır. Üç ayda bir kez, 10 günlük kür tekrar edilir. Dikkat...: Buradaki bilgilerin herhangi bir hastalığı teşhis amacı kesinlikle yoktur. Bir rahatsızlığınız var ise, mutlaka bir hekime danışınız.