Herkese ev müjdesi
Abone olYoksullarda 45-55 metrekare büyüklüğünde peşinat vermeden 100 YTL taksitle ev sahibi olabilecek.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kaçak yapıların yıkılması
sırasında acındırma gayreti içinde olanların bulunduğunu
belirterek, "(Zavallıların bir evi vardı, bak onu da yıktılar)...
Nereden zavallı oluyor. Orada bir işgal var. Zavallı dediğiniz, bak
200 YTL taksitle daire satılıyor, gitsin oradan bir daire alsın.
Yok. Gettolar oluşturuluyor ve bu gettolarda nelerin olduğunu
düşünün" dedi.
Başbakan Erdoğan, Toplu Konut İdaresi (TOKİ) tarafından düzenlenen
"1. Konut Kurultayı"nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin
78 viyaletinde 182 ilçede 460 şantiyede 166 bin konutu inşa eden
TOKİ’nin hizmet performasının diğer kurumlara örnek olması
gerektiğini söyledi.
20 yılda üretilen hizmetin 5 mislinin 3 yılda üretildiğini belirten
Erdoğan, sadece konut üretilmediğine, şehirlerin de yeniden inşa
edildiğine işaret etti.
Fakir fukaranın ev sahibi olma hayalinin de artık gerçeğe
dönüştüğünü ifade eden Erdoğan, alt gelir grubuna yönelik 62-72-75
metrekare büyüklüğünde 2 bin YTL peşin, 200 YTL taksitle 15 yıl
vadeli konut üretildiğini kaydetti.
Yoksulları da 45-55 metrekare büyüklüğünde, peşinat alınmadan 100
YTL taksit 20 yıl vade ile konut sahibi yapacaklarını bildiren
Başbakan Erdoğan, "Zaten hiçbir imkanı, geliri yok ki, tamamen
yoksul ne yapacak" denildiğine değinerek, şöyle dedi:
"Ona da bizim çözümümüz var. İmkan meydana getirebilen o 100 YTL
taksiti ödeyecek. Yoksa biliyorsunuz Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Fonu’ndan biz Türkiye genelinde yoksullara aylık bir
yardımda bulunuyoruz, destek veriyoruz. Oradan 100 YTL taksitini
ödeyecek. Bu konuda valiliklerimizin, kaymakamlıklarımızın hepsi
bilgilendirilmiştir. Bir vakıf medeniyetinin mensupları olarak
bizim fakirimiz yoksulumuz da gururludur. Bunu bildiğimiz için, ona
böyle bir imkanı da hazırlıyoruz."
Bedavacılığa da insanı alıştırmamak, "bedava, hibe değil, parasını
verdim aldım" diyebilmesi için iş imkanı yaratabilmek gerektiğini
belirten Erdoğan, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu’nun meslek
edindirme fonu bulunduğuna işaret ederek, "Oradan da meslek
edindirelim. Meslek sahibi ol, alınterini dök, alınterinle kazan ve
kazandığınla da al. Tembelliğe alıştırmak yok" dedi.
Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde ilk defa bu kadar büyük
kapsamlı olarak 66 belediye ile gecekondu dönüşüm protokolleri
imzalandığını, 36 belediye ile 35 bin konutluk uygulama
başlatıldığını bildirdi.
Konut Seferberliğinin Yatırım Maliyeti 7 Milyar YTL
Konut seferberliğinin yatırım maliyetini KDV dahil 7 milyar YTL
olarak açıklayan Erdoğan, 900 ihale ve 3 milyar YTL civarında
hakediş ödemesi yapıldığını, satışa sunulan 99 bin konutun 78
bininin satıldığını, hasılat paylaşımı modeli ile yapılmakta olan
30 bin 186 konuttan da 3 milyar YTL gelir elde edileceğini
anlattı.
Bu uygulamalarla doğrudan ve dolaylı olarak 600 bin kişinin
istihdamının sağlandığını, 60 bin konutun sosyal donatı ve çevre
düzenlemeleriyle birlikte bitirildiğini, bir kısmının sahiplerine
teslim edildiğini belirten Recep Tayyip Erdoğan, 2003 yılından
itibaren 56 bin konutun tamamlama kredisi şeklinde
kredilendirildiğini söyledi.
Başbakan Erdoğan, "Önümüzdeki dönem için hedef bu yıl ve önümüzdeki
yıl 250 bin konuta ulaşmak. Ama TOKİ’nin hedefi toplamda 350 bin
konuta ulaşmak. Bu yıl 200 bin konut inşa halinde olacak,
Önümüzdeki yıl 50 bin daha ilave edeceğiz, 250 bin konuta
ulaşacağız.
2007 sonuna kadar inşallah yarıdan fzalasını da sahiplerine teslim
etmiş olacağız" şeklinde konuştu.
Erdoğan, belediyelerle işbirliği içinde kentsel yenileme ve
gecekondu dönüşüm projelerinde alt gelir grubu ve yoksullara
yönelik sosyal konut projelerine, İstanbul, Ankara, İzmir, Adana,
Diyarbakır gibi büyük şehirlerde uydu kentler kurulmasına, tarım
köy uygulamalarına, altyapılı arsa üretimine ağırlık verme
kararlılığında olduklarını bildirdi.
Kentsel dönüşüm projelerinin kendileri için hayati önem taşıdığını
vurgulayan Erdoğan, eğer bir medeniyet mücadelesi varsa, konutları
yolu, suyu, bütün sosyal donatı alanları, bütün çevre düzenlemeleri
ile en ideal şekilde yapmak gerektiğini kaydetti. Başbakan Erdoğan,
"Bunu halletmediğimiz sürece biz kalkıp da çağdaşlıktan,
medeniyetten bahsedemeyiz. Bunu başarmaya mecburuz" dedi.
Belli Yerleri Göstererek Aldatmayalım
Hala Anadolu’nun değişik yerlerinde kenar mahallelerinde,
büyükşehirlerde arzu edilmeyen yapılanmalar bulunduğuna dikkat
çeken Erdoğan, büyükşehirlerin sadece belli yerlerini, belli
merkezlerini ya da tam aksi olarak arka mahallelerini fotoğrafta
göstererek birbirimizi, dünyayı aldatmamak gerektiğini ifade
etti.
Erdoğan, şöyle konuştu.
"İstanbul’da ben kalkıp da Ataköy’ü göstererek, ’İstanbul budur’
diyemem. Güzel kentler oluşuyor, bunları göstererek, ’İstanbul
budur’ diyemem. İstanbul’un bütünü nedir, bunu demek zorundayız.
Ankara’nın Kızılay’ını, Çankaya’sını göstermek suretiyle ’Ankara
budur’ diyemem.
Acaba Ankara’nın Çankaya’sının arka tarafı nedir? Altındağ’ın acaba
arka tarafı nedir. Mamak nedir. Bunu görmek zorundayız. İzmir...
Bir Kadifekale’sine bakıyorsunuz. E kalkıp da İzmir’i Konak olarak
gösterebilir misiniz? Kadifekale’yi gördüğü zaman bakıyorsun ki bir
fekalet. Az önce Samsun, Adana gösterildi.
Öyleyse gelin bunu bütününe yayalım. Bütün bu güzellikleri tüm
milletimiz yaşasın. Ama milletimiz de bu konuda bize yardımcı
olsun.
Vatandaşımız bu bilinci taşısın. Kalkıp da bir at arabasının
çektiği, taşıdığı tuğlalarla biriketlerle hemen oraya bir şey
buldum kondurayım... ondan sonra burası benim. Ben vatandaşım...
Olmaz. Bu bir vatandaşlık hakkı değildir. Bu vatandaşlık hakkını
ihlaldir. Bunun da böyle bilinmesi lazım."
"Gettolar Oluşturuluyor"
Başbakan Erdoğan, bir tarafta kolundaki bileziğe varıncaya kadar
bütün gayretini ortaya koyup borçlanarak daire alan vatandaşlar
varken, milletin hak sahibi olduğu araziyi işgal ederek "burası
benim" demenin haksızlık olduğunu vurgulayarak, buna "evet"
diyemeyeceklerini, hiçbir merkezi ve yerel yönetimin de "evet"
dememesi gerektiğini kaydetti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Zaten sıkıntı burada. Yıllar yılı siyasi rant hesabıyla
şehirlerimiz peşkeş çekilmiştir. Ama o peşkeş çekenlerden acaba
bugün kaç tanesi parlamentoda kaldı. Hepsi de gitti. Demek ki çözüm
bu değil. Çözüm adil, dürüst olmaktır. Şehrin insanlar üzerinde
hakkı olduğuna inanmaktır. İnsanın şehir üzerinde hakkı olduğu
gibi, şehirlerin de insanların üzerinde hakkı vardır. Doğanın insan
üzerinde hakkı vardır. Bunu bir defa bir kenara koyamazsınız.
Gereğini hep beraber yerine getirmemiz lazım. Birisi bir yerde
kaçak inşaat mı yapıyor, işgal mi var uyarmak lazım. Anlamıyor,
ilgili yerlere şikayet etmek lazım.
Belediyeler birçok yerde yıkımlar yapıyor. Ben istiyorum ki,
duyarlı olan kesimlerle dayanışma içinde olalım. Acındırma gayreti
içinde olanlar var. ’Zavallıların bir evi vardı, bak onu da
yıktılar’... Nereden zavallı oluyor. Orada bir işgal var. Zavallı
dediğiniz, bak 200 YTL taksitle daire satılıyor, gitsin oradan bir
daire alsın. Yok. Gettolar oluşturuluyor ve bu gettolarda nelerin
olduğunu düşünün." Başbakan Erdoğan, Büyükşehir Belediye Başkanı
iken İstanbul’da yaşadığı ilginç bir olayı da aktardı.
Hemşehrilerinin yoğun olarak oturduğu, zamanında işgal edilmiş
İstanbul’un en güzel yerlerinden birisinde olayın geçtiğini
belirten Erdoğan, "Çağırdım kendilerini, ’gelin burayı yıkalım,
Büyükşehir Belediyesi olarak burada modern bir site kuralım,
isterseniz buradan daire verelim, enkaz bedeli biçelim, üstünü de
taksitle uzun vadeli olarak ödeyin. Yok parasını istiyorsanız
enkazınızın parasını verelim, başka yerde istiyorsanız başka yerde
yapalım, gelin sizle anlaşma yapalım’ dedim. Bana ne dediler
biliyor musunuz? Çok enterasandır.
’Başkanım, iyi güzel de, annem ineğini nerede besleyecek’ dedi."
Şehrin en lüks yerinde ahırı olan ev yapıldığını, büyükşehirlerin
bir çoğunda durumun böyle olduğunu belirten Erdoğan, Ankara’da geç
vakit uçuşa geçerken bir kokunun etrafı sardığını kaydetti.
Erdoğan, "Neden? Malum... Bunun tedbirleri alınıyor. Kokular kısa
zamanda duyulmayacak. Adımlarını attık. Ama bunlar medeniyetin
gereği.
Medeni olmak kelime anlamı itibariyle şehirli olmak demek" diye
konuştu.
Başbakan Erdoğan konuşmasında, TOKİ’nin konut üretiminin deprem
açısından önemine değinirken de, Türkiye’nin depremden çok
çektiğine, peşpeşe Marmara, Düzce, Bingöl, Erzurum Aşkale
depremlerinin yaşandığına işaret ederek, "Süreç içinde imdada
yetişen TOKİ oldu.
Eğer ilimizde böyle bir altyapı olmasaydı bu imdat çağrımız belki
de karşılıksız kalırdı" ifadesini kullandı.