Herkes medya patronu olamayacak
Abone olBaşbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, banka sahiplerinin medya patronu olmaması gerektiğini belirterek bankalar kanun taslağının değiştirileceğini açıkladı.
Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, "Medya patronları aynı
zamanda banka sahibi olmalı mı?" tartışmalarına kendi açısından son
noktayı koydu ve "Birbirinden ayrılmalı" dedi. "AB Sürecinde Türk
Sermaye Piyasalarının Yol Haritası"nın çizildiği arama
konferansının sonuç deklarasyonunu açıklayan Şener, mali sektörün
geleceği, kanun hazırlama tekniği ve TMSF'nin performansına ilişkin
şu kritik mesajları verdi: * MEDYA-BANKA AYRIMI: Benim bireysel
görüşüm banka sahipliği ile medya patronluğunun birbirinden
ayrılmasıdır. Medya sahiplerinin banka patronu olmamasıdır. Bu
husus taslak metinde yok. Yasama yetkisi TBMM'dedir. Yetki bende
olsaydı "Böyle olacak" derdim. Bu görüşümü henüz sayın Başbakan'a
açmadım. "Ayrılmalı" derken siyasetçi olarak görüşümü söyledim.
Medya sahipliği ile banka patronluğu birleştiğinde kamuoyunun doğru
ve sağlıklı bilgilenmesi mümkün olmuyor. Uluslararası örneklere
uymuyor. Böyle bir düzenlemenin kanunun yürürlüğe girdiği tarihte
uygulanması fiilen imkansız. Geçiş süresi 3 -5 yıl olabilir. *
BDDK'YA "ABA ALTINDA SOPA MI?": Bankacılıkla ilgili bir yasa
taslağının BDDK tarafından hazırlanması normaldir. BDDK
hazırlamamış olsaydı, bu da normaldi. Neden? Anayasamıza göre
yasama yetkisi TBMM'ye aittir. Milletvekilleri de komisyon kurup
kanun teklifi verip, Meclis'ten geçmesini sağlayabilir. Türkiye'de
hiçbir kurumun Meclis'e kanun tasarısı sunma veya teklif etme
yetkisi yoktur. Bu yetki sadece Bakanlar Kurulu ve
milletvekillerine verilmiştir. Yasama organına, "SPK, BDDK bilmem
EPDK'nın, 'Bunu yasalaştırın' diye önerme yetkisi ve hakkı yoktur.
İlgili kurumun çabalarına saygı gösteriyorum. Ancak yetkili
makamlar yetkilerini kullanırken her türlü değişikliği
yapabilirler. Bunu anlatmak istedim. Taslak değiştirilerek tasarı
haline gelecek ve Ocak ayında TBMM'ye sunulacak. Yasa herşey demek
değildir. Bir konuda yasa çıkınca, "Bütün sorunlar ve dertler
biter" diye bir düşünce varsa doğru değildir. * KANUNA ŞENER AYARI:
Danışmanlarımı görevlendirdim. Siyasetin içindekilerin, bakanların
meşguliyeti çok fazla. Bir taraftan teşkilatlarla seçim bölgesi ile
sivil örgütlerle uğraşırsınız diğer taraftan çok teknik çalışmalar
yaparsınız. Danışmanların ön çalışmasında birkaç ön madde geldi.
Maddelerin birinde bir bağımsız kurumun üstlenmesi gereken
noktaların ilgili bakana yöneldiğini gösteren, o üslubu içeren
ifadeler var. Örneğin, "Denetimi Sayıştay yapar, rapor ilgili
bakana gönderilir ve bakan gereğini yapar" deniliyor. Bu böyle
olmamalı. Sayıştay, TBMM adına denetim yapar. Sorumluluk bakanda
bırakılırsa bakan o sorumluluğu taşıyamaz. Haber: Okan Müderrisoğlu
Kaynak: Sabah