Herkes konut sahibi olamaz!
Abone olİpoteğe dayalı uzun vadeli konut kredisi olan mortgage sistemiyle birlikte herkesin konut sahibi olabileceği yönünde bir değerlendirme yapılıyor. Oysa bu düşünce yanlış!
Türkiye, Mortgage sistemine hazırlanıyor... Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Yönetim Kurulu Başkanı ve Garanti Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Genel Müdürü Kürşat Tuncel, ipoteğe dayalı uzun vadeli konut kredisi olan mortgage sistemiyle ilgili kanunun çıkmasıyla herkesin konut derdinin biteceği yönünde yanlış bir algılama olduğunu belirterek, faizler düştükçe uygulamanın yayılacağını söyledi. Tuncel, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konuyla ilgili yasa tasarısının Meclis'ten geçmesiyle sistemin hemen etkinlik kazanmasının beklenemeyeceğini söyledi. Sistem açısından şu andaki faiz seviyelerinin hala yüksek olduğuna dikkat çeken Tuncel, enflasyonun önümüzdeki yıllar için hedeflenen yüzde 4-5 civarına gerilemesinin sistemin etkinleştirilmesine fayda sağlayacağını kaydetti. Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) hazırladığı tasarının bir başlangıç olduğunu vurgulayan Tuncel, şöyle devam etti: ''Bunun içi dolacak, ilgili kuruluşlar oluşturulacak. Ekonomik konjonktür iyileştikçe bunun yayılması sağlanacak. Bu, mucizevi bir çözüm olmayacak. Sistemden yalnızca ruhsatlı konutların faydalanabileceğini gözönünde bulundurursak, piyasanın arz yönü şu anda çok kısıtlı. Çünkü mevcut konutların yüzde 40-45'i bu sisteme uyuyor. Kalanı kaçak, yaşlı ve standartlar dışında. Zaten böyle bir kredi bütün konutlar için kullanılırsa fiyatlarda çok büyük zıplamalar olur. Dolayısıyla bu 2-3 yılda yayılacak bir sistem. İlk önce daha üst gelir grubundakiler bu kredilerden faydalanacak. Faizler düştükçe bu genele yayılacak. Bu 2-3 yıllık süre içinde de arz tarafı kendini hazırlama ve piyasayı besleme şansı bulacak. Aksi takdirde çok dengesiz bir piyasa olur.'' ''REEL FAİZLERİN DÜŞMESİ GEREKİR'' Kürşat Tuncel, sistemin genele yayılması için reel faiz seviyelerinin düşmesi gerektiğini söyledi. Sistem için değişken faizin bankacılar tarafından istendiğine dikkat çeken Tuncel, değişken faizin vadelerin uzatılmasını sağladığını belirtti. Tuncel, sabit faizin zorunlu kılınması durumunda, bankalar açısından bugünden belirlenen faizin çok uzun vade için öngörülmesi nedeniyle çok büyük risk oluşturacağını, değişken faizin ise kredi faizini konjonktüre uygun ayarlamasına olanak tanıdığı için vadelerin uzatılmasında etkili bir yöntem olduğunu vurguladı. ABD ve Avrupa'da kredilerin ortalama kullanım süresinin 15 yıl olduğuna işaret eden Tuncel, 25-30 yılların telafuz edildiği Türkiye'de de vadenin bu sürelerde olması gerektiğini söyledi. Tuncel, ''Kanun çıkar çıkmaz (bütün vatandaşların konut derdi bitecek) gibi yanlış bir algılama var. Öyle birşey söz konusu değil. Bu yanlış algılama, ilerde piyasalardaki mevcut alım satımları da olumsuz etkiler ve güvensizlik yaratıp hayal kırıklıklarına neden olabilir'' diye konuştu. ''TASARI, PİYASAYI SERBEST ÇALIŞTIRACAK ŞEKİLDE GEÇMELİ'' Yapı Kredi Koray Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı (GYO) Genel Müdürü Hakan Kodal da, sistem mevzuatıyla ilgili gerçekleştirilen yenilikler ve vergi avantajlarının birtakım pürüzleri ortadan kaldırdığını söyledi. Kodal, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener'e sunulan tasarının Meclis'te mevcut haliyle kabul edilebilirliğinin çok önemli olduğunu, mümkün olduğu kadar piyasayı serbest çalıştıracak şekliyle Meclis'ten geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Sistem altyapısının hazır olmasıyla, kira öder gibi evsahibi olabilme arasında birebir parallellik bulunmadığını belirten Kodal, şunları kaydetti: ''Reel faizlerin düşüyor ve hükümetin borçlanma faizleri ile vadelerinin TL bazında uzuyor olması, önümüzdeki birkaç yıllık dönemde en temel konular. Aksi takdirde döviz bazında bu sistem yeterli derinliğe kavuşmaz. Sistemin, reel faizlerin yüksekliği nedeniyle 2-3 yıldan önce Türkiye'de mümkün olabileceğine inanmıyorum. Aksi takdirde ancak hükümetin desteklediği sosyal konut projelerinde kira öder gibi ev imkanı olacak. Ama bu mortgage sistemi çalıştığı için değil, hükümet sübvanse ettiği için olur.'' Hakan Kodal, sistemin ancak değişken faizle sağlıklı çalışabileceğini, sabit faizde düşen enflasyonun yansıtılamayacağını savunarak, şu andaki faiz ortamında mortgage sisteminin çalışmasıyla gelecek ilk fonların orta ve üst kesime yöneleceğini ifade etti. Konut kredileri piyasasının Türkiye'de zaten çalıştığını, dolayısıyla mortgage ile yepyeni bir şeyin gelmeyeceğini dile getiren Kodal, ''Bir sihirli değnek yok. Sadece sisteme akacak fonların daha aktif hale gelmesi için altyapı çalışmaları ile finans kuruluşlarının kurulması planlanıyor'' diye konuştu.