Herkes Hüseyin Üzmez değil!
Abone olMHP'li Lütfü Türkkan içini İnternethaber'e döktü. Anadilde savunmadan, okullardaki tek tip kıyafetle amaçlananları bütün samimiyetiyle anlattı.
NESRİN YILMAZ/İNTERNETHABER-ANKARA- Lütfü Türkkan, anadilde savunmanın ülkeyi bölünmeye götüreceğinden endişeli, okullardaki kıyafet özgürlüğünün aslında amacı söylenmeyen bir yasak olduğunu düşünüyor ve BDP'li vekillerin dokunulmazlığının kaldırılmasını sakıncalı buluyor.
İMRALI'YA ÖZGÜRLÜK BEKLİYORUM
Anadilde savunma hakkı meclisten geçti, MHP olarak itiraz ettiniz fakat artık isteyen Anadilde savunma yapabilecek. Karar sizi endişelendiriyor mu?
"Bu benim için sürpriz bir karar olmadı. Büyükşehir Yasası, Başkanlık Sistemi, Anadilde savunma, arkasından valilerin seçimle göreve gelmesi, daha sonraki adım, sağlık ve eğitimin yerel yönetimlere devredilmesi de gelecektir. En son İmralı'ya özgürlük de verilecektir. Bunları bekliyorum. Bunlar yavaş yavaş olacak. Belki çok tekrar ediyoruz ama zaten Başbakan bunu ifade etmişti, BOP eşbaşkanıyım diye. BOP Eşbaşkanı olarak da üzerine düşeni yapıyor. Hala kendisine oy veren milletin bu oyuna seyirci kalması, yapılan bu ihaneti seyretmesi beni daha fazla üzüyor.
"Anadilde savunma hakkında çok ince bir detay var. Diyoruz ki; Türkçe bilmeyenlere tercüman vasıtasıyla ifade verirler. Burada Türkçe bilip bilmemesinden ziyade, kendini daha iyi ifade edebilmek için diyerek toplumu ikileştiriyorlar. İki dilli bir toplum asla uzun sire birlikte yaşayamaz. Dil birliğini terk ettiğimiz zaman kaybederiz. Amerika'da çok fazla İspanyol yaşar ama hiçbir İspanyol mahkemede kendini İspanyolca savunamaz. Bir Meksikalı da kendini Astek diliyle savunamaz. Resmi dil İngilizcedir ve İngilizce savunma yapmak zorundasınızdır."
MEB'nın okullardaki kıyafet serbestisi hakkında ne düşünüyorsunuz, bu karar gerçekten özgürlük mü sağladı?
"Hemen şunu söylemeliyim ki; AKP kıvırmasın. Amacımız türban desin. Net olsunlar. AKP bir serbestlik getirmiyor ki, yasak getiriyor. Yırtmacın derinliğinden bahsediyor, kime göre derin. Kolsuz giymek yasak, mini etek, şort, tayt yasak. Birşeyler yapacağım derken aksine daha çok bozuyor. Kıvırmasın, direk türban serbest deseler daha samimi olacak, böyle dese destekleriz ama kıvırıyorlar.
HERKES HÜSEYİN ÜZMEZ DEĞİL
İlköğretimde türbanı destekliyor musunuz?
"Türbanla ilgili sosyolojik birşey söylemek istiyorum. Bırakın ilkokulu, yetişmiş kızlarımızda da görüyorum bunu, türbanlarını ve bunu yerine getirme şartlarını görüyorum ve gördüklerimin de çok önemli bir kısmına soruyorum, tarz mı farz mı? Bu artık bir inançtan kaynaklanan bir giyim olmaktan çıktı. Bu iş öyle bir boyut aldı ki, siyasi bir mensubiyet duygusu oluşturmaya başladı kapalı olmak. İlkokulda ise, günahsız, küçük yaştaki çocukların kapanması açılması kimi enterese eder, bu nedir, bu toplumda herkes Hüseyin Üzmez değil, herkese Hüseyin Üzmez muamelesi yapmasınlar."
HESABI İYİ YAPMAK LAZIM
BDP'li vekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması konusunda tartışma var, sizin fikriniz nedir?
"Bu konuda söyleyeceklerim tamamen kişisel fikrimdir, henüz partide bununla ilgili bir görüş bildirmiş değil ama ben vicdani kanaatimi söylemek istiyorum, dokunulmazlığı topyekün ele almadıktan sonra Leyla Zana'ların, Hatip Dicle'lerin meclisten atıldığı zamanlara döneriz. O da Türkiye'ye fayda yerine zarar getirir, bunun hesabını iyi yapmak lazım, artıları eksileri iyi hesap etmek lazım."