Herkes bu gazeteciyi konuşuyor
Abone olSon günlerde belediye başkanından kaymakama, parti başkanlarından bürokratlara kadar birçok insanın başını ağrıtan yerel gazetecinin marifetleri konuşuluyor.
Olay, bir yerel gazetecinin insanlar üzerinde ne derece baskı,
korku ve dehşet oluşturabileceğini gözler önüne sermesi bakımından
ibret verici. Silivri'de belediye başkanı ve kaymakam dahil hemen
herkes, ismini bildikleri halde bu gazetecinin adını sırf şerrinden
uzak kalmak için telaffuz etmeye çekiniyor. Olay Silivri Belediye
Başkanı Hüseyin Turan'ın Ankara'da TÜSİAD ve Türkiye Bilişim
Vakfı'nın (TBV) layık gördüğü ‘e-belediyecilik' ödülünü almak üzere
kürsüye çıktığı sırada aldığı bir haberle ulusal bir boyut kazandı:
"E. adlı bayanla zina fotoğrafınız internet sitelerinde dolaşıyor.”
İnternette, pantolonunu çıkarmak üzereyken çekilmiş fotoğrafını
gören başkan, kısa bir şoktan sonra olayı araştırınca
Silivrililerin çok yakından tanıdığı bir gazeteciye ulaşmış. Bu
yerel gazeteci, Silivri'de kaymakamdan, siyasi parti ilçe
başkanlarına kadar birçok bürokratın çok yakından tanıdığı bir
isim. Teknolojiyi çok iyi kullanıyor. Uğraştığı kişilerin cep
telefonundan başkalarına müstehcen mesajlar atmak, çocuklarına
annelerinin fahişe olduğuna dair mektup yazmak gibi yöntemleri
çekinmeden kullanıyor. İnternete ve hukuka vakıf olan gazeteciyi
herkes tarif ediyor; ama şerrinden uzak durmak adına kimse ismini
teleffuz etmiyor. Hatta internette fotoğrafları yayınlanan Başkan
Hüseyin Turan bile. Silivri'de de son bir haftadır Başkan Hüseyin
Turan'ın başına gelenler konuşuluyor. Belediyenin internet
ortamındaki başarılarından dolayı Ankara'ya ödül almaya giden
Başkan, internetten gelen bir haberle yıkıldı. Pantolonunu
çıkarmaya çalışırken çekilmiş bir fotoğrafa “E. adlı bir bayanla
yasak ilişki yaşıyordu ve bu fotoğraf E. tarafından ilişki öncesi
cep telefonuyla çekildi.'' notu düşülmüştü. Başkan haberi yalanlasa
da zihinlerde izi kaldı. Hukuki yollardan hakkını aramak için
avukatlarına talimat veren Başkan, fotoğrafın hikayesini şu
cümlelerle anlattı: "Bu resmi çeken bir gazeteci. Seçim döneminde
partili arkadaşlarımızın tavsiyesiyle ‘Karşımızda olmasındansa
yanımızda olması daha iyi' önerisiyle onu danışmanımız yaptık.
Seçimlerden önce bir halı saha maçına gittik. Soyunma odasında
fotoğraf makinesi elindeydi. Flaşsız olarak orada çekmiş. Birkaç ay
önce fotoğrafı kayınvalideme göstermiş. Neden çektiğini sorduğu
zaman, ‘Hüseyin Bey'e şaka yaptım, çaktırmadan çektim.' demiş.
Kayınvalidem yazıyı görür görmez bu fotoğrafı tanıdı.” Belediye,
duvarlarını yıkmış Başkan'a göre bu tuzağın nedeni gazetecinin
beklediğini elde edememesi. Başkan, şunları kaydediyor:
"Seçimlerden sonra da danışmanlık yapmak istedi. İşe almadık.
Ayrıca sahilde kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan kaçak binalar
var. Onun evi de orada. Herkesin duvarlarını yıkıp sahil şeridini
açtık. Onun duvarlarını da yıkınca tehditler savurmaya başladı.”
Başkan isim vermek istemedi. AK Parti İlçe Başkanı Tülay Kaynarca
da aynı gazetecinin mağdurlarından. O da tarifi isim vermeden
yapıyor: “Adam psikopat, tedaviye muhtaç biri. Ben ve eşimle ilgili
de çok sayıda iftirada bulundu. Bizim adımıza mail adresleri alıp
her yere müstehcen içerikli mailler atmaya başladı. Bizim cep
telefonlarımızdan başkalarına mesajlar atıyordu. Eşcinsel sitelere
girip bizim cep telefonu numaralarımızı bırakıyordu. Bazı
gazetecilere, "Gencim, güzelim, Müezzinoğlu'na rakibim" şeklinde
mailler attı. Bu, birçok ünlü köşe yazarı tarafından da haber
olarak kullanıldı.” Eski başkan CHP'li Selami Değirmenci de bu ismi
biliyor. İlçedeki mülki erkan da olayın farkında. Ulusal gazetelere
haber gönderen yerel gazetecilerin maillerini kullanarak kaymakam
hakkında asılsız haberler göndermiş. İlçedeki üst düzey bir
bürokrat, "Toplumun huzurunu kaçıran, asayişi bozan biri. Terör
estiriyor. Herkes şerrinden korktuğu için kimse onun adını anmak
istemiyor.” diyor. AK Parti Teşkilatı yaklaşık bir yıl önce konuyu
İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'a iletmiş. Silivri'de
daha önce bir partinin gençlik kolları başkanlığını da yapan
gazeteci, görevden alınmasının ardından dönemin ilçe başkanına
siyaseti bıraktıracak kadar büyük komplolar kurmuş. Bu ismi
İstanbul ANAP İl Teşkilatı da iyi tanıyor. Onu şöyle anlatıyorlar:
"Uğraştığı kişinin eşi ve kendisinin ağzından cinsel içerikli
mektuplar yazıp evlerin kapı altlarına bırakıyor. İlkokuldaki
çocuğa annesinin fahişe olduğunu yazabiliyor. Partili kadınların
telefonlarını porno sitelerine atıp arkadaş aradıklarını
söylüyor.'' olduğunu yazabiliyor. Partili kadınların telefonlarını
porno sitelerine atıp arkadaş aradıklarını söylüyor.'' Ahmet Dönmez
/ www.zaman.com.tr