Her yıl 2.8 milyon kişiyi öldüren hastalık
Abone olMersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, obezite ile mücadele etmenin pek çok hastalıkla da mücadele etmek olduğunu ifade ederek, "Faz...
Mersin Halk Sağlığı Müdürü Dr. Aytekin Kemik, obezite ile
mücadele etmenin pek çok hastalıkla da mücadele etmek olduğunu
ifade ederek, "Fazla kilo ve obezite yüzünden her yıl dünyada ise
en az 2,8 milyon kişi hayatını kaybetmektedir" dedi.
Avrupa Obezite Günü dolayısıyla açıklama yapan Müdür Kemik, Dünya
Sağlık Örgütü’nün fiziksel aktivite raporuna göre her 3 yetişkinden
birinin spor yapmadığını belirtti. Her yıl hareketsizlik nedeniyle
dünyada ortalama 3,2 milyon kişinin hayatını kaybettiğini belirten
Kemik, "Obezite, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından ’sağlığı
bozacak ölçüde vücutta anormal veya aşırı yağ birikmesi’ olarak
tanımlanmaktadır. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının ortalama
yüzde 15-20’sini, kadınlarda ise yüzde 25-30’unu yağ dokusu
oluşturmaktadır. Erkeklerde bu oranın yüzde 25, kadınlarda ise
yüzde 30’un üzerine çıkması durumunda obezite söz konusudur.
Obeziteyi belirlemek için Dünya Sağlık Örgütü’nün obezite
sınıflandırması kullanılmakta ve genellikle Beden Kitle İndeksi
(BKİ) esas alınmaktadır. Tüm dünyada fazla kiloluluğun ve
obezitenin sıklığı giderek artmakta olup obezite sıklığı 1980’den
beri iki katından daha fazla artmıştır. Obezite 21. yüzyılın
küresel boyutta en önemli halk sağlığı sorunudur. Dünyada hem
gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkelerde obezite her geçen gün
artış göstermektedir" şeklinde konuştu.
"HER YIL 2,8 MİLYON KİŞİ HAYATINI KAYBETMEKTEDİR"
Obezitenin vücut sistemleri ve psikososyal durum üzerinden
oluşturduğu olumsuz etkilerden dolayı pek çok sağlık sorunlarına
neden olduğunu kaydederek, "Obezitenin çeşitli hastalıklarla
ilişkisi bilinmekte olup morbidite ve mortaliteyi artırıcı etkisi
de ortaya konulmuştur. Fazla kilolu olma Avrupa bölgesinde her yıl
1 milyondan fazla ölümün ve hasta olarak geçirilen 12 milyon yaşam
yılının sorumlusudur. Fazla kilo ve obezite yüzünden her yıl en az
2,8 milyon kişi hayatını kaybetmektedir. Kalp hastalığı, felç ve
diyabet riski beden kitle indeksinin artmasına bağlı olarak giderek
artmaktadır. Obezite ile mücadele gerçekte pek çok hastalıkla
mücadele demektir" ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin beslenme durumu yönünden hem geliştiğini hem de
gelişmiş ülkelerin sorunlarını birlikte içeren bir görünüme sahip
olduğunu vurgulayan Kemik, "Türkiye’de halkın beslenme durumu
bölgelere, mevsimlere, sosyoekonomik düzeye ve kentsel kırsal
yerleşim yerlerine göre önemli farklılıklar göstermektedir. Gelir
dağılımındaki dengesizlik beslenme sorunlarının niteliği ve görülme
sıklığı üzerinde etkili olmaktadır. Ayrıca beslenme konusundaki
bilgisizlik, hatalı besin seçimine, yanlış hazırlama, pişirme ve
saklama yöntemlerinin uygulanmasına neden olmakta ve beslenme
sorunlarının boyutlarının büyümesine yol açmaktadır. 2010 yılında
Bakanlığımızca yapılan Türkiye, Beslenme ve Sağlık Araştırması’na
göre ülkemizde obezite prevelansı 30.3’tür. Kadın ve erkek
nüfusunun sırası ile yaklaşık yüzde 40 ve yüzde 20’si obezdir" diye
konuştu.
Obezitenin oluşmadan korunmanın büyük önem taşıdığının altını çizen
Kemik, açıklamasına şöyle devam etti: "Obeziteden korunma, çocukluk
çağında başlamalıdır. Çocuk ve adolesan döneminde oluşan obezite,
yetişkinlik dönemi obezitesi için zemin hazırlamaktadır. Bu nedenle
aile, okul ve çevre yeterli ve dengeli beslenme ve fiziksel
aktivite konularında bilgilendirilmelidir. Tüm maddi ve manevi
kayıpları önlemenin en önemli yolu obeziteyi önlemektir. Bu amaçla
obezite ile mücadele, anne karnından başlayarak hayatın sonuna
kadar sürdürülmesi gereken bir zorunluluktur. Bu nedenle, günlük
yeme alışkanlıklarının sağlıklı yöne kaydırılması, fiziksel
aktivite düzeyinin yükseltilmesi ve diğer sağlıklı yaşam
alışkanlıklarının kazandırılması, gerek önleme gerekse tedavide
önem taşımaktadır. Sağlıklı beslenme ve fiziksel aktivite herkesin
hayat biçimi olmalıdır."
(İHA)