Her yedi kişiden birinde taş var

Türk Üroloji Derneği Genel Sekreteri Prof. Dr. Tarık Esen, taş oluşumun nedenlerini, korunma yollarını ve hangi gıdalardan uzak durulması gerektiğini anlatıyor: Prof. Dr. Tarık Esen, Türkiye’ de özellikle Güney Doğu Anadolu’ da yaşayan insanlarda taş görülme sıklığının daha fazla olduğunu belirterek, taş oluşumunda az su tüketiminin, beslenme özelliğinin ve iklimin rolü bulunduğunu söyledi. Prof. Dr. Esen " Bol asitli gıdalar, baharatlı, tuzlu, ekşili gıdaları fazla tüketme taş oluşumuna zemin hazırlıyor. Ayrıca kalıtımın da rolü var. Her 4 hastadan birinin ailesinde taş hastası bulunuyor" dedi. Taşın 20-40 yaş arasında, özellikle erkeklerde daha çok görüldüğüne de dikkat çeken Prof. Dr. Tarık Esen, şöyle devam etti: "Kadınlarda erkeklere göre görülme sıklığı 2 kat daha azdır. Bunda hormonal durum rol oynar. Yani taşa karşı koruyucu madde kadınların idrarında daha fazla bulunuyor. Taşın tekrar etmemesini sağlamak mümkün değil. Çünkü bünye yapıyor. Önemli olan taşın büyümemesini sağlamaktır. Bunun için de taş hastası en az yılda bir kez ürolojik muayeneden geçmelidir. Taş kırma, endoskopik veya açık cerrahi yolla almak ise tedavi yollarıdır. Taş kırma yöntemi ile 10 taştan 8’i hallediliyor. Toplumda yanlış algılama var. Kalsiyum içeren gıdalardan uzak durmak gibi. Peyniri, yoğurt süt yememek gibi. Aslında daha çok oksalatlı gıdalardan uzak durmalılar. Yani kuruyemiş, kolalı içecekler, fazlaca çay-kahve, kakaolu gıdalar örneğin çikolata gibi. Bunlar oksalat içerir. Taş oluşmasını önlemek için olduğu kadar taş hastalarının da bu gıdalardan uzak durması gerekir. Bol su tüketmek de gerekir. Ev yapımı , az şekerli 1 bardak limonatayı hergün içmek yararlıdır. Çünkü limonata yoğun sitrat içeriyor. Sitratta kalsiyum oksalata karşı koruyucudur. Taş hastası günde 1,5 litre idrar çıkarmalı, bunun içinde 2-2,5 litre sıvı almalıdır. Hareketli olmaları da gerekir. Kişi birden bire dayanılmaz bir ağrı ile taş düşürebilir. Ağrıya, bulantı ve kusma da eşlik edebilir. O sırada idrarda yanma, sızı ve kan da görülebilir." Kaynak: www.sagliginsesi.com