Her taşın altından Peker çıkıyor

Polise göre, Sedat Peker ünlü eğlence mekânlarının kapı kontrolünü ele geçirerek büyük bir güç sağladı. Polis altı aydır yürüttüğü teknik takip sonucunda Sedat Peker'in çalışma mekanizmasını ayrıntılarıyla ortaya çıkardı. Polise göre Peker üç yoldan büyük menfaat ve güç sağladı: 1- ŞİRKETLERİ KORKUTTU Zor kullanarak ve yıldırma yöntemleriyle çeşitli şirketlerin ticari ihtilaflarında ve ortaklıklarda devreye girerek menfaat elde etti. 2- EĞLENCEYE EL ATTI İstanbul'un başta Anadolu yakası olmak üzere ünlü eğlence ve sosyete mekânlarının giriş kapılarının kontrolüyle para ve güç sağladı. 3- MEDYAYI ETKİLEDİ Medya kuruluşları üzerinde, adamları vasıtasıyla, gerek tehdit gerekse çıkar sağlama yoluyla baskı oluşturdu. Gıyabi tutuklu olarak aranan Sedat Peker, önce güç gösteriyor, sonra yıldırıyor, üçüncü adımda ise sindirip kendisine menfaat temin ederek işi bağlıyor Peker'in bu yöntemle İstanbul'daki ünlü eğlence mekanlarının güvenliğini aldığı, bazı basın mensuplarını da tehdit yoluyla sindirdiği belirtildi. Avrasya adıyla başlatılan, Kelebek adıyla devam edilen operasyonda, 35 kişiyle birlikte yakalandıktan sonra serbest bırakılan, 14 saat sonra ise gıyabi tutuklama kararı ile yeniden aranmaya başlanan Sedat Peker henüz bulunamadı, ancak nasıl çalıştığı çözüldü. 6 ay süren teknik takip sonucu ortaya çıkan tabloya göre, Peker, 'güç kullanma' ve 'yıldırma' politikalarıyla özellikle ihtilaflı şirketlerde ortaklar arasına girip büyük maddi gelir sağlıyor. EĞLENCE GÜVENLİĞİ ONDA Peker'in ikinci gelir kapısı ise, çoğunluğu Anadolu yakasında bulunan eğlence mekanlarının güvenliğini sağlamaktan geçiyor. Sosyetenin uğrak yeri olan bu mekanların sahipleriyle tesadüf gibi tanışan Peker'in, kendisine güvenilir ve kibar bir işadamı görüntüsü verip, işletme sahiplerine hediyeler gönderdiği, ikinci adımda ise maddi menfaat sağlayacak tekliflerde bulunmaya başladı. Peker'in imajından etkilenen çok sayıda işletme sahibinin bu talepleri yerine getirdiği, ancak taleplerin artması üzerine olumsuz yanıt vermeye başlanınca, bu kez planının üçüncü adımına geçildiği belirtildi. Üçüncü adımda, Peker, adamlarını gönderip bu mekanlarda olay çıkartarak, önce huzuru kaçırdı, sonra kapı güvenliğini sağlamayı üstlenip, mekanın kendi kontrolüne geçmesini sağladı. Peker'in bu yolla güvenliğini aldığı mekanların sonuncusunun Kalamış Chocolate Restaurant olduğu belirtiliyor. Peker'in eğlence mekanlarını eline geçirmesi için görevlendirdiği 'eski adamı' Boğaç Kaan Murathan'ın da Kalamış Chocolate Restaurant'ın kağıt üzerinde görünmeyen ortaklarından olduğu, Peker'in yine Murathan ile uyguladığı planıyla ünlü eğlence mekanı Reina'nın kapı güvenliğini de ele geçirdiği iddia ediliyor. BASIN MENSUPLARINA TEHDİT Peker'in bazı medya kuruluşlarını da 'tehdit yoluyla denetlediği' belirtiliyor. Alınan bilgiye göre, geçen yıl bir kadınla yakalandıktan sonra basın mensuplarına baskı kurmaya başlayan Peker, çeşitli yayın kuruluşlarında çalışan gazetecilere haberin çıkmaması için zarf içerisinde en az 5'er bin dolar gönderdi. Peker'in bazı ünlü gazetecileri de konunun kamuoyuna yansımaması için ölümle tehdit ettiği, olaydan bir gün sonra gazetelere ilan vererek, kendisine komplo kurulduğunu duyurduğu, bu tarihten itibaren çeşitli medya kuruluşlarındaki yetkilileri 'sindirdiği' belirlendi. Kaynak: Sabah Her taşın altından Peker çıkıyor Dosyaya yansıyan bilgilere göre Sedat Peker, üst düzey emniyet müdüründen yarbaya kadar ilişkiler ağı kurmuş. Peker, işlerini halleden bürokratları da lüks otellerde ağırlamış İstanbul polisinin Sedat Peker ve grubuna yönelik gerçekleştirdiği "Kelebek" operasyonunda, soruşturma dosyasındaki bilgiler gün ışığına çıkmaya başladı. Dosyadaki bilgilere göre, İstanbul'da görevli üst düzey bir emniyet müdürü, aktif göreve gelebilmek için Peker'den yardım istedi. Rakibi Yusuf Altay'ın yakalanması için Kara Kuvvetleri Komutanlığı'nda (KKK) görev yapan bir Yarbay'ı devreye soktuğu da ortaya çıkan Peker'in, işlerini halleden bazı üst düzey bürokratları da, beş yıldızlı otellerde ağırladığı belirlendi. Milliyet'in aldığı bilgiye göre, Peker'in bürokrasiyle ilgili tüm bağlantılarını ve organizasyonlarını Kutluhan Arslan adlı kişiyle, bir avukatı kurdu. Mahkeme kararıyla yapılan telefon dinlemelerinde Arslan'ın vali, emniyet müdürü, asker ve savcılarla görüşerek değişik konularda organizasyonlar yaptığı saptandı. Müdüre soruşturma Soruşturma dosyasında, halen Emniyet Genel Müdürlüğü'de APK uzmanı olarak görev yapan bir emniyet müdürünün, aktif göreve gelebilmek için Arslan aracılığıyla Peker'den yardım istediği bilgisi yer aldı. Daha önce Peker'in faaliyet gösterdiği İstanbul'un Anadolu yakasında görev yapan ve şimdilik ismi gizli tutulan emniyet müdürü hakkında idari soruşturma başlatıldı. Bu müdürün uzun süredir Peker'le bağlantısının olduğu da öne sürüldü. Yarbay'ı kampta bulmuşlar Soruşturmayla ilgili Başsavcılığa gönderilen evraklarda yer alan bilgilere göre de, Peker, rakibi Yusuf Altay'ın yakalanması için yine Arslan aracılığıyla KKK'da görevli Yarbay Ş.'yi devreye soktu. Arslan, hakkında yakalama kararı olan Altay için, bir askeri kampta tatil yapan Ş. ile temasa geçerek yardım istedi. Yarbay Ş.'de, Altay'ın jandarma tarafından yakalanmasını sağladı. Peker'in, Altay'ın yakalanması için polis ve jandarma yerine çok önemli bir görevde bulunan bir subaydan yardım istemesi dikkat çekti. Bir emniyet yetkilisi, operasyon sırasında Yarbay Ş.'nin görevinin bilinmediğini, daha sonra tespit edildiğini kaydetti. Beş yıldızlı ödüller Arslan'ın Peker'in bir avukatıyla yaptığı telefon görüşmesinde de, Altay olayında Peker'den yana tavır koyduğu öne sürülen Bakırköy Savcısı H.G.'nin Antalya'daki 5 yıldızlı bir tatil köyünde ağırlandığı saptandı. Ayrıca, yardımlarından dolayı savcının, İstanbul'daki evinin tadilat masraflarının karşılandığı da iddia edildi. Peker'in adamlarına silah ruhsatı verdiği öne sürülen Bilecik Valisi Ayhan Çevik'in de, İstanbul'da yine Kutluhan Arslan'ın organizesiyle Conrad Otel'de misafir edildiği belirlendi. Vali Çevik'in Arslan'la yaptığı bir telefon görüşmesinin de, soruşturma dosyasında yer aldığı belirtildi. Haber: Tolga Şardan Kaynak: Milliyet