Her şey limon posasıyla başladı

Abone ol

Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, genel kurulda yaptığı konuşmayla bir kez daha farkını ortaya koydu.

Oktay Sağlam
İNTERNETHABER.COM- Soyadı gibiydi Şenol Güneş dünkü TFF'nin olağanüstü genel kurulunda. Mütevazi, tepeden bakmayan, kibirsiz duruşuyla hep farklı oldu diğerlerinden. 

KURULDA 'GÜNEŞ' AÇTI

Degelere kulüp başkanlarına ışık oldu, futbolun tepe isimlerine fikirleriyle ışık oldu. İç karartan toplantının ferahlatıcı ismiydi. Verdiği mesajlara kimsenin diyeceği bir şey yoktu. Zaman zaman Fenerbahçelilerin tepkisi çeken açıklamalar yapsa da sarı lacivertli taraftarların gözünde geçer not almıştır her zaman. Bildik duruşunu bir kez daha tekrarladı. Kaos, menfaat, eyyamcılık ve fanatizm dolu konuşmaların içinde sıradışı bir figürdü. Sadece futbola dair değil insanlığa seslendi.

NEYİN YANLIŞ OLDUĞUNU ORTAYA KOYALIM

Bakın neler diyordu dünkü konuşmasında?

-Kirli suyu temizlemezsek, biz de o sudan kirleniriz.
-Sermayemiz paramız değil, itibarımızdır.
-Hayatı devam ettirecek bir tohum vardır, o da insandır.
-Neyin yanlış olduğunu ortaya koyalım. Kimin yaptığı önemli değil.

OYNAMAYI DÜŞÜNEN BİR TAKIM PEŞİNDE

Güneş'in oyun anlaşıyına gelince... Keyifle izlettiriyor çalıştırdığı takımları. Oynamaya çalışan, pas yapan, golü düşünen, ekip arayışında oldu sürekli. Rakipler tarafından saygıyla anılmasını bildi. Salonda alkışı hak eden Güneş'e bu ülke gerektiği değeri verdi mi acaba? "Hayır" cevabı yanlış olmayacaktır herhalde. Kendi evlatlarını yeme konusunda maharetli olan kamuoyu, kendi içinden yetişen seslere kulak tıkamakta da aynı şekilde pek bir becerikli.

KIYAFETİ BEĞENİLMEDİ

2002 Dünya Kupası'nda A Milli takımını üçüncülüğe taşısa da bir türlü beğendiremedi kendisini. Taktik ve mesleki eleştiriler yerine kravatı ve takım elbisesiyle gündeme getirildi. İstanbul basınının tepeden bakışını fazlasıyla hissetti. Haluk Ulusoy'un "hemşehri" kontejanından milli takımın başına geçtiği söylendi.

MAAŞI SORGULANDI

Dünya ünlü teknik direktörü yıllık Guus Hiddink'e yıllık 9 milyon euroyu layık görenler, Güneş'in yıllığı 500 bin dolara gelen ücretini "fazla" buldular. Aylık maaşı memleket meselesi olurken, Emin Çölaşan'ın hışmından kurtulamadı. Yazar 4 Temmuz 2002'de yazdığı köşesinde "Başarıda büyük payı olan Şenol Güneş'in maaşı ne kadar?" diye sordu. Yıllar sonra Çölaşan Hürriyet'ten gönderilince, Güneş, bu durumu "etme bulma dünyası" olarak değerlendirdi.

PARAGÖZ OLMAKLA SUÇLANDI

Bir diğer talihsizliği de Euro 2004'e takımı götüremediği için gönderilirken yaşadı. Sözleşmesi tek taraflı feshedildiği halde TFF, tazminatı ödemek yerine kalan sürenin ücreti olan 297 milyar TL hesabına yatırdı. Parayı iade etmesi kimi çevrelerce "ucuz kahramanlık" yapmakla suçlandı. Tazminat ve primlerle birlikte hakkı olan 1.2 trilyon lirayı istemesi "açgözlülük" olarak görüldü.

Dünyaca ünlü hoca Guus Hiddink'in net 4 milyon euro almasına ses çıkarılmadı. Kariyerine bağlandı bu yükek miktar. Fahiş ücret kovulmaya yakın dönemde gündeme getirildi. Fransız futbol dergisi Francefootball,  Hollandalı hocanın yıllık ücretinin 7.9 milyon euro aldığını yazmıştı.

YARIM LİMON POSASINA

Yokluğun kol gezdiği bir nesilden geliyor kendisi. Ne oynayacak bir alan, ne tesis, ne malzeme var. Yarım limon posasına birbirlerine şut çekerek oyun oynuyorlardı. Kimi zaman bir kağıt parçası top vazifesi görüyordu. Yaşı küçük olduğu için mahalle aralarında kaleye geçince kariyeri de böylece şekillendi.

ÇOK DAYAK YEDİ

Futbolun şeytan icadı olduğunu düşünenlerin çoğunlukta olduğu bir dönemdi o yıllar. Özellikle babsı karşı çıktı. Küçükken çok dayak yedi ama futbol ateşi asla sönmedi. İlk aldığı parayı babasına verince artık babası da futbol hastası oldu. Futbol sevdası yüzünden sınıfta bile kaldı. Efsane kadronun kalecisiydi. 78-79 sezonunda 30 maçta 7 gol yedi. Süper lig kariyerinde 1112 dakika gol yemeyerek yakalanması zor bir başarıya imza attı.

Günün Önemli Haberleri