Her şey dahil eleştirilerine yanıt
Abone olEge Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, turistik otellerin çoğunda uygulanan ve turizm sektöründe her y...
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı
Mehmet İşler, turistik otellerin çoğunda uygulanan ve turizm
sektöründe her yıl tartışma konusu olan "Her şey dahil" sistemine
yönelik eleştirileri değerlendirdi.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı, ETİK
Başkanı Mehmet İşler, turistik otellerin çoğunda uygulanan ve
turizm sektöründe her yıl tartışma konusu olan "Her şey dahil"
sistemine yönelik eleştirileri değerlendirdi.
Her yıl turizm sezonu açıldığında çeşitli platformlarda; "Her şey
dahil konseptinin ülke turizmine katkısı var mıdır, yok mudur?"
tartışması yaşandığını ve her şey dahil sisteminin "öcü gibi"
gösterildiğini ifade eden İşler, şöyle konuştu: "Bu sistemi
İspanya’dan çok daha iyi yapıyoruz. Her şey dahili incelerken
sadece turistin esnaf için dışarıya çıkıp çıkmamasına bakmamak
lazım, burada toplam üretim ve tüketime bakmak lazım. Biz
tesisimizde bu insanları ağırlamak için aldığımız yumurtadan tutun,
yoğurt, ekmek ve süte kadar her türlü ürünü biz yine esnaftan
alıyoruz, yani biz de bunu dışarıdan almıyoruz. Türkiye içerisinde
üretilen ve bu kadar üretimi çıkartıp tüketime dönüştüren bir
konsept içerisinde biz bunu yapabiliyoruz. Bunun dışında her şey
dahil konseptinde sizler de takdir edersiniz ki, toplam kalite
dediğimiz, kaliteli üretim ve tüketimin yapıldığı yerlerdir."
DIŞARIDA ÇEKİM VE CAZİBE GÜCÜ OLMAYINCA TURİST OTELDE KALIYOR
Turistik işletmelerin bu konseptte müşterilerini otellerinde tutmak
istemediğine vurgu yapan İşler, sözlerine şöyle devam etti:
"Müşterilerimiz otellerimizde kaldığı müddetçe tüketim artıyor.
Tüketimin artması demek bizim için maliyettir. Biz de bu
turistlerin dışarıya gidip ilçe veya şehirle entegre olmasını
istiyoruz, ancak burada asıl problem her şey dahil konseptinde
değil. Asıl problem, otellerin imkanları, şartları, hijyen ortamı,
gıda, insan sağlığı açısından otellerin yarattığı mekanlar, çekim
ve cazibe merkezlerinin olması. Problem, dışarıda ilçe veya il
belediye başkanlarının, yerel yönetimlerin kendi şehirlerinde bu
güzellikleri, turistin bulduğu bu çekim ve cazibe merkezlerini
yaratamamasından kaynaklanmaktadır."
Her şey dahil sisteminin en yaygın olduğu ülke olan İspanya’da bu
sistemle tatil yapan turistlerin meydanlarına çıkıp, sokaklarını
dolaştığını ve gastronomi turizmini desteklediğini örnek gösteren
İşler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Her şey dahil İspanya’da,
Türkiye’de olduğu gibi tartışma konusu olmuyor. Çünkü dışarıda
yerel yönetimler bir şehir mimarisi yaratmıştır, bir çekim gücü
oluşturmuştur. Biz şimdi olmayan bir potansiyeli kendi ilçemizdeki
tesislere getiriyoruz, orada bulunan bin, 2 bin, 3 bin kişi eğer
dışarı gidip görülecek bir şey yoksa, ne bir mimari zenginlik, ne
bir tarihi zenginliğin sunumu, ne sokakların çiçeklerle
donatılması, ne bileyim güzel meydanlar yoksa, turist bunları
otelde daha güzel buluyorsa dışarıya gitmenin bir cazibesi olmuyor.
Çekim ve cazibe gücü de olmayınca turisti ya birisi kolundan
tutuyor ya birisi bacağından tutuyor, turist bir daha sokağa
çıkmıyor. Bence buna toplam kalite diye bakmak lazım." Turistin bu
ülkeye girmesinin bir avantaj olduğunu anlatan İşler, şunları
söyledi: "Bir otele girmesi avantajdır. O otelden çıkarıp da o ilçe
esnafı ile buluşturmak ise otelcilerden daha fazla yerel yönetim ve
halkın büyük bir destek ve eğitimi şarttır. Eğer siz bugün ilçe
esnafına yabancı dil öğretmezseniz, restoranlarda bir yemek
servisinin nasıl olduğunu göstermezseniz, restoran tuvaletlerinin
hijyen standartların kontrol etmezseniz, eğer siz esnafın tek
vitrin ve şehir mimarisi gibi gezilebilecek bir ortam
yaratmazsanız, turist birinci gün gitse bile ondan sonraki günlerde
oteli tercih eder. Hiç kimse de bunu sorumlusunu her şey dahile
bağlamasın."
Her şey dahil sisteminin başarısız olması halinde günümüzde
İspanya’nın 50 milyon, Türkiye’nin 36 milyon turist sayısına
ulaşamayacağını anlatan İşler, sözlerini şöyle tamamladı: "Bizim
artık ezberlenmiş olanları değiştirmemiz lazım. Bizim artık bu
söylemlerden uzaklaştırmamız lazım. Tek bir şey söylüyorum; bugün
biz eğer her şey dahil sistemini iptal etsek, bu ülkeye yarın 36
milyon turist gelmeyecektir. Her şey dahil sistemini biz
kaldırdığımız zaman bu turist gelip de esnaftan her şeyi alabilecek
durumda olacak, biz bugün hemen her şey dahili kaldıralım. her şey
dahilin kalkması demek turistin gidip de esnafa yığılması, esnaftan
alışveriş yapıyor olması anlamına gelmez. Her müşteri ticarette
kendine çekim ve cazibe merkezi oluşturacak, estetik güzelliğin
olduğu yere yönelir. Burada her şey dahilin suçu yoktur. Bence
yerel yönetimlerin otellerin standartları ve kriterlerinden daha
fazla çekim ve cazibe gücünü yönettikleri il ilçelere yapması
gerekmektedir."
(İHA)