Her gün namazda Fatiha Suresi'nin emredilmesinin hikmetleri

Hiç düşündünüz mü niçin her gün namazlarımızda fatiha suresini okuyoruz diye ?

Said Hatipoğlu saidhatip@internethaber.com

İslamı yüce Allah'ın irade ettiği şekilde yaşamakta zorlanıyor olmamızın(nefsimize yenik düştüğümüz için) sebeplerinden biriside,kendimizi yüce kur'an'da aramıyor oluşumuzdur. Bu ciddi bir sorundur. İnsan tabiyatı doğrudan yanlışa doğru kaymaya meyillidir. İnsanı dizginleyen bir güç olmazsa insanın yanlışa gitmemesi mümkün değildir. O güc ilahi kudretin tecellisidir. O güc ilahi kudretin kulunun kalbine hükmetmesidir. O gücün kulunun kalbine hükmetmesi için kulunun da buna istekli olması gerekir. Nefis sürekli kötülüğü emredici olduğu için nefsi sonu gelmeyen isteklerden arındırmanın yolu : kulun kendini kur'an ikliminde araması ile olur. Nasıl mı olacak ?

Şöyle ki : Ben rabbime iman ettim demesi ile bu işin biteceğini düşündüğü an ,nefsine yenik düşmüştür. O her an peygamber efendimizin yaşadığı islamı yaşayabilme çabasında olmak zorundadır. Hz.Peygamberin yaşadığı islamı yaşayabilmek elbette mümkün değil. O göklerden vahiy almaktaydı. Ama o'nun yaşadığı islamı günümüzde yaşayabilmenin bir uzantısı mutlak manada vardır. İşte biz onu yakalayabilmenin peşinde olmak ile mükellefiz. Hiç düşündünüz mü niçin her gün namazlarımızda fatiha suresini okuyoruz diye ? Bence düşünün derim. Fatiha suresinin manasını düşünerek düşünün derim. Fatiha suresinde ki dokunuşlar öylesine etkilidir ki, sadece fatiha suresinin manasını düşünmek bile sizi bütün gün boyunca günahtan korumaya yeter. Emin olun ki yeter. Ayetin ilk ifadesi şöyledir : 'Alemlerin rabbına hamd olsun.' Dikkat ediniz ki ,siz hergün namazda şunu söylüyorsunuz : Ey rabbım ! Sen tüm yaratılmışların rabbısın ki ,seni hamd ile tesbih ederim. Sen benimde rabbımsın. Sen herkesin tek tek rabbısın.... Çünkü ayette ifade edilen ' Alem ' Allah'ın dışında ki herşey demektir. Allah'ın dışında ki herşey Alem'dir.

Sen hergün fatiha suresini okurken aslında yüce Allah'ın , yaratılmışların rabbı olduğunu ve onları idare eden tek ilah olduğunu söylüyorsun. Ve biran duraksayıp kendine sor : gerçekten gün içinde gözlerimin alabildiği ve alamadığı herşeyin tek bir yaratacısı var diye nefsime fısıldıyor muyum ?

Sonra kendine şunu söyle : Fatiha suresinin üçüncü ayeti ne buyuruyordu ? O Allah ki , din günün, mahşer günün malikidir.Sahibidir. Dur ve düşün : 5 vakit bu ayeti okuyorsun ve hiç bunun anlamını düşünüyor musun ? Mahşer diye bir gerçek var ve bu günü bize haber veren yüce Allah diyor ki , dikkat et ki o günün tek sahibi benim. Benden başka sığınılacak bir kapı yok. Yetki benim. Karar benim. Hesaba çekecek olan gene benim....

Fatiha suresinin bize düşündürdüklerini daha uzun uzun konuşmaya devam edebilirdim. Şuan bu kadarı ile yetinmeyi tercih ettim. 5 vakit fatiha suresini okumamızı yüce Allah emrederken , emin olun ki bu bizim için büyük bir rahmet vesiledir. Biz farkında olmasakta bu yüce Allah'ın bizim üzerimizde ki en büyük nimetlerinden birisidir. Hergün 5 vakit bunu okumak ile öylesine büyük mesafeler katediyoruz ki belki bir çoğumuz bu ayetlerin manasını uzun uzun tefekkür etmediğinden farkına varamıyor. Fatiha suresi insanlığa yüce Allah'ın en büyük rahmetinin tecellilerinden birisidir. Anlayan için elbet...

Ve tekrar sözümüzün başına dönüyorum ve diyorum ki : evet. Hz.Muhammed'in(sav) yaşadığı islamı yaşamak mümkün değil. Ama o'nun yaşadığı islamı yaşabilmemizin dünyada bir uzantısı var. İşte biz bunu farkında olmadan her gün yaşıyoruz. Farkında olmuyor oluşumuzun tek sorumlusu biziz. Yüce Allah bize her gün fatiha suresi ile rablığını , uluhiyyetini hatırlatıyor. Her gün ben sizin rabbınızım ve farkında olun ki huzuruma geleceksiniz günün birinde diyor. Hergün fatiha suresini okuyor oluşumuzun sebeblerinden birisi işte buydu. Nefis her an kötülüğü emredici olduğu için , yüce Allah günde 5 vakit kendisini bize hatırlatıyor. Ben senin farkındayım. Sende benim farkında ol demek istiyor. İşte bize her gün emredilen fatiha suresinin bize kazandırdıklarından birisi de budur.

Kendimizi kur'an'ı kerimde bulamıyor oluşumuzun tek sebebi Kur'an'ı Kerim'in mesajlarını az düşünüyor oluşumuzdandır. Halbuki ayetleri uzun uzun tefekkür etsek ,ruhumuza kalbimize hükmettiğini göreceğiz. Öyle ki , çölde suyu bulanın muhtaç olduğu gibi kur'an'a sarılacağız. Peygamber efendimiz Kur'an'ı uzun uzun tefekkür ederdi. Çünkü ayetlerin hitabını ve ifadelerini yaşıyordu. Okurken veya bir başkasına okutup dinlerken ayetlerin vurgusu efendimizi etkiliyordu. Çünkü o , her an bizim yaşamadığımız ve göremediğimiz bir alemi görüyor ve ihata ediyordu. Bu yüzdendir ki , o an okuduğu veya dinlediği ayetlerin nasıl kudretli bir rabbın kelamı olduğunu hissediyor ve ayetlerin ifadeleri karşısında bazen hüzünleniyor bazen sevinci artıyor bazen ise göz yaşları döküyordu. Bir derece daha yüce Allah'a yakınlaşmak kur'an ikliminden geçiyor. Kur'an'ı çok okuyunuz. Ama düşünerek. Ama hissederek. Ama ayetlerde ki vurgulara kalbinizi açarak. Yüce Allah'ın size çok yakın olduğunu daha iyi anlayacaksınız. İşte o zaman her gün okuduğumuz fatiha suresini belki peygamber efendimizin okurken ki ruh haline bir adım daha yaklaşarak okumaya başlarız. Rabbım bizi efendimiz Hz.Muhammed(sav)'in yolundan ayırmasın...