Her gün biraz daha ölüyorlar
Abone olTerör örgütü PKK'nın geçen yıl Diyarbakır, Şırnak ve Van'da kaçırdığı asker, polis ve kaymakam adayından hala haber yok.
Güvenlik birimleri, kaçırılan kişilerle ilgili şu ana
kadar herhangi bir yer tespiti yapamazken ailelerinin endişeli
bekleyişi bu bayram da devam ediyor.
Polis memuru Nadir Özgen'in babası Hidayet Özgen, "Devlet oğlumuzu
kurtarmak için neyi bekliyor?" derken, Diyarbakır'daki sivil toplum
kuruluşları (STK) da kaçırdığı vatandaşları bırakması için PKK'ya
bir kez daha çağrıda bulundu. STK'lar anaların gözyaşlarının
sevince dönüşmesi temennisini dile getirdi.
Geçen yıl Astsubay Abdullah Söpçeler, Uzman Çavuş Zihni Koç ile
sağlık teknisyeni Aytekin Turhan 10 Temmuz 2011’de Diyarbakır'ın
Lice ilçesinde, kaymakam adayı Kenan Erenoğlu ile er Aykut Çelik 12
Ağustos 2011’de Muş-Kulp kara yolunda, polis memuru Nadir Özgen 10
Eylül 2011’de Van'ın Çatak ilçesinde ve uzman çavuş Kemal Ekinci 1
Ekim 2011’de Şırnak'ta terör örgütü PKK tarafından kaçırıldı.
Er Aykut Çelik'i 37 gün sonra, sağlık teknisyeni Aytekin
Turhan'ı 2 ay sonra serbest bırakan terör örgütü, elinde tuttuğu 5
kişinin görüntü ve fotoğraflarını defalarca yayınlayarak propaganda
yaptı.
Polis memuru oğlu PKK'nın elinde olan baba Hidayet Özgen, büyük bir
çaresizlik yaşadıklarını anlattı. "Oğlumdan hiçbir haber yok,
hiçbir gelişme yok. Nereye gideceğiz, nereye başvuracağız
bilmiyoruz. Devlet oğlumu kurtarmak için neyi bekliyor, neden
kurtarmıyor anlamıyorum." dedi. Hükümetten ya da sivil toplum
kuruluşlarından oğlunun kurtarılması için hiçbir girişimin
olmadığını anlatan Özgen, "Kaçırıldığı günden beri hiç görüşemedik,
keşke oğlumun sesini duyabilsem. Oğlum durumu ile ilgili, güvenlik
güçlerinden bana yaşayıp yaşamadığını, nerede olduğuna dair hiçbir
bilgi verilmiyor." diye konuştu.
Oğlunun PKK tarafından çekilen görüntülerinin, geçen yıl Kurban
Bayramı'nın ikinci gününde yayınlandığını anlatan acılı baba,
görüntülerde oğlunun 'STK'larla görüşün' çağrısı üzerine
Diyarbakır'a gittiğini ve oradaki insan hakları dernekleri ve
baroyla görüştüğünü dile getirdi. Özgen, şahsi çabalarının sonuç
vermediğini belirterek, oğlunun bulunması için gerekli girişimlerde
bulunulması gerektiğini kaydetti. Eşi ve gelininin baygınlık
geçirmediği gün olmadığını anlatan Hidayet Özgen, "Benim gelinim
her gün baygınlık geçiriyor. Eşimin dayanacak gücü kalmadı. Bu
acıya artık dayanamıyoruz. Ailecek ölüp ölüp diriliyoruz. Büyük bir
acı çekiyoruz. Allah'tan umut kesilmez, ama her an kötü bir haber
gelir endişesiyle yaşıyoruz." ifadelerini kullandı.
ANNELERİN GÖZYAŞI SEVİNCE DÖNÜŞSÜN
Diyarbakır Barosu Başkanı Mehmet Emin Aktar, sivil insanlar olarak
inisiyatifleri ve yapabileceklerinin sınırlı olduğunu söyledi.
Aktar, şunları ifade etti: “Yapabileceğimiz tek şey buradan insani
bir çağrı yapmak. Bu konuda bizim üzerimize bir şey düşecekse,
teslim alınmak gibi herhangi bir girişimde bulunmamız istenirse,
Diyarbakır Barosu'nun adres ve telefonları biliniyor. Bu
adreslerden birileri bize ulaşırsa, bütün riskleri alırız.
Annelerin gözyaşı sevince dönüşsün bunu diliyoruz, bunu bekliyoruz.
İnsanların şu an nerede hangi şartlarda yaşadıklarını bilmiyoruz.
Nerede olduklarını bilmiyoruz. Gidip eli silahlı kişilerden adam
alamayız ki.”
DİGİAD Başkanı Alaaddin Korkuata ise bu tür eylemlerin doğusuyla
batısıyla hiç kimsenin tasvip etmediği eylemler olduğunu
belirterek, “Bu tür adam kaçırma olayları ocaklara ve anne
yüreklerine kor düşürmekten öteye gitmez. İnsanları dağlara
kaçırmakla çözüm elde edilemeyeceğini biliyoruz. Çevremizdeki
insanlar, bu tür olayların halkın kin ve nefretine neden olduğunu
defalarca dile getirdiler. Aylardır hasta anne ve babalar, ölüm
döşeğinde kaçırılan evlatlarından gelecek bir haber bekliyor. Bu
insani bir şey değildir. Sivil toplum kuruluşları olarak kaçırılan
insanların kurtarılması adına yapabileceğimiz bir şey varsa yapmaya
hazırız. Bunun için gayret göstermeliyiz.” şeklinde konuştu.
26 KİŞİ HALA TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ELİNDE
Terör örgütü PKK'nın adam kaçırma eylemleri ilk kez 1990'da
duyuldu. 90-93 yılları arasında zirve yapan eylemler bir süre ara
verdikten sonra 2005 yılında yeniden başladı. Temmuz ayı itibarıyla
PKK'nın elinde, çeşitli bölgelerde kaçırılan 26 kişi bulunduğu
belirtiliyor. Terör örgütünün kaçırdığı kişiler arasında siyasetçi,
asker, kaymakam, öğretmen, köylü, belediye başkanı, işadamı, işçi
ve işveren de bulunuyor.
Son dönemlerde en çok konuşulan siyasi kaçırma olayı Diyarbakır
Hazro'da yaşandı. 26 Mayıs 2011'de Hazro ilçesinin AK Partili
Belediye Başkanı Fethullah Mehmetoğlu'nun oğlu AK Partili Hazro
İlçe İkinci Başkanı Fuat Mehmetoğlu, PKK'lılar tarafından
kaçırıldı. Terör örgütünün 'partinden ayrıl' baskısına boyun eğmek
zorunda kalan Mehmetoğlu, 9 meclis üyesiyle birlikte partisinden
istifa etti. BDP Diyarbakır il başkanlığını ziyaret ederek, BDP'ye
geçmeye hazır olduğunu söyleyen Mehmetoğlu, AK Parti'den istifa
ettikten bir gün sonra (21 Haziran) oğlu serbest bırakıldı.