Bolivya'da teknoloji ve modernizmi reddeden bir yaşam kuran koyu Hristiyan Manitoba Kolonisi, yıllardır bir kabusu yaşıyordu. Koloninin kadınları, sabahları tecavüze uğramış halde uyanıyordu. Bölge sakinleri, durumu ''kötü ruhlar, hayaletler ya da şeytana'' bağlıyordu. İşin aslı ortaya çıktı. Kabilenin kadınları, senelerce her sabah uyandıklarında kendilerini tecavüz edilmiş halde buldu. Kadınlar üzerlerindeki giysileri paramparça edilmiş ve bedenlerinde onlarca kirli parmak iziyle uyanıyorlardı. Garip olan ise bunun nasıl olduğunu bilmemeleriydi. Hatta bazıları yataklarında uyandıklarında saçlarında tarladan gelmiş otlar bulmuştu. Batıl inaçları çok güçlü olan Manitoba halkı, bu gizemli olayların arkasında şeytanlar, hayalet ve kötü ruhlar olduğunu düşündü. Bazı kadınlar ise gece zaman zaman uyandıklarında üzerlerinde bir erkek olduğunu ve odada başkaları bulunduğunu söylüyor ancak karşı koyacak gücü bulamayıp kısa süre sonra tekrar uykuya daldıklarını anlatıyordu. Ancak bunun rüya mı gerçek mi olduğundan emin değillerdi. Bu tecavüz kabusu, 2009 yılına kadar sürdü. 2009'da ise bir eve girmeyen çalışan iki kişi polis tarafından yakalandı. Ve tecavüzlerin gizemi çözüldü. Bu kişilerin itirafı sonucu 9 kişilik yaşları 19 ile 43 arasında değişen bir tecavüz çetesi ortaya çıkarıldı. Tecavüzcüler, bölgedeki bir veterinerin, sığırları uyuşturmak için kullanılan kimyasallardan yaptığı özel bayıltıcı spreyi kullanıyordu. Zanlıların ifadelerine göre spreyi evlerin kapılarından ve pencere altlarından içeriye sıkıyor ve evdekiler bayılana kadar bekledikten sonra içeri giriyorlardı. Saldırganların, 2005’den beri bu yöntemle Manitoba Kolonisi’ndeki kadınların yanı sıra zaman zaman çocuklara ve erkeklere de tecavüz ettiği ortaya çıktı. Resmi rakamlara göre 130 kişinin tecavüz kurbanı olduğu ancak gerçek rakamın çok daha yüksek olduğu ifade ediliyor.