Her feryat edenin bizim üzerimizde hakkı var
Abone olBaşbakan Erdoğan, "Her feryat edenin bizim üzerimizde hakkı var. Birinin toprağı suyla diğerinin toprağı gözyaşı ile sulanıyorsa orada soru...
Başbakan Erdoğan, "Her feryat edenin bizim üzerimizde hakkı var.
Birinin toprağı suyla diğerinin toprağı gözyaşı ile sulanıyorsa
orada sorun vardır demektir” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği tarafından Trabzon’da bir otelde
düzenlenen toplantıya katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
toplantının basına açık bölümünde bir konuşma yaptı. Türkiye’nin
dünyanın 7., Avrupa’nın ise en büyük tarım ülkesi olduğunu ifade
eden Erdoğan, rakamlarla hükümetleri döneminde tarım alanında
gerçekleşen atılımları anlattı. Karadeniz Bölgesi’nin 18
vilayetinde 538 bin kayıtlı çiftçi bulunduğuna vurgu yapan Erdoğan
“Hükümetimiz döneminde 2003-2013 döneminde bu çiftçilere verdiğimiz
hibe 8 katrilyon. Karşılıksız nakdi hibe desteği verdik, geri
dönmeyecek. Bu hükümetin çiftçinin yanında olmadığını kim
söyleyebilir. Marifet iltifata tabidir. Bunda da bir hakkımız var.
Milletimizden aldığımızı tekrar milletimize iade ediyoruz ki daha
güçlü hale gelelim. İlk sıralara yerleşelim diye” diye konuştu.
YENİ FINDIK STRATEJİSİ
Fındık ile ilgili yeni bir strateji geliştirdiklerini hatırlatan
Erdoğan “Fındık üretiminde alan bazlı destek uygulaması başlattık.
Yılda yaklaşık 3 milyar lira. Yani 3 katrilyon. Aynı şekilde çay
üretiminde 1,7 milyar liralık destek sağladık. Hayvancılığı ayağa
kaldırmak için 11 yılda 12 katrilyon destek verdik. Sadece 2013
yılı hayvancılık desteği 2,5 katrilyondur. Hükümetimiz tarafından
getirilen bir yenilikte tabi afet tarım sigortası oldu. Geçmişte
Türkiye bir tohum kabusu yaşıyordu. Bu durum ciddi riskler yaşadık.
Yerli tohumculuğu destekleyerek tohum ithal edilen ülkeyi tohum
ihraç eder bir ülke haline getirdik. Tarım arazilerini
toplulaştırma yoluyla ölçekli üretim haline getiriyoruz.
Hükümetimizin 2003 yılındaki iktidarına kadar 450 bin hektar
toplulaştırma yapılabilmişken 11 yılda 4 milyon hektar alanda
toplulaştırma yaptık. 2023 vizyonumuz için tarım sektörünü
güçlendirmeye devam edeceğiz. 8,5 milyar hektarlık sulanabilir
arazilerimizin tamamını suya kavuşturacağız” şeklinde konuştu.
“Toprakla, tarımla hayvancılıkla, uğraşan kardeşlerimiz Türkiye’de
nabzı en iyi tutabilen kardeşlerimizdir” diyen Erdoğan “Emeğin,
ekmeğin derdini en iyi sizler anlıyorsunuz. Bereket gibi kanaat
gibi bize ve bu topraklara ait olan bu kavramları en yakından
sizler yaşıyorsunuz. Bir ülkenin çiftçileri mutluysa o ülke
mutludur. Biz politikalar üretir bunları uygularız. Cumhuriyet
tarihinde çorak arazilere en fazla suyun götürüldüğü iktidar bizim
iktidarımızdır. Barajlarımızla sulama kanallarına yatırımlar
yapıyoruz. Biz zemini hazırlarız. Engelleri kaldırır yolları
açarız. Sizlerden o yollardan gidersiniz” ifadelerini kullandı.
“KÖYLÜYÜ KADERİNE TERK ETMEK BİZİM İNANCIMIZDA YOK”
Erdoğan, tarımın tabiatın şartlarına bağlı zor bir üretim olduğunu
hatırlatarak “İnanıyorum ki her sorunu çözeceğiz. Bunları aşacağız.
Birbirimizi anlamaya çalıştığımız sürece hiçbir engel önümüzde
duramayacak. Allah yağmur verdi, rüzgar verdi, kar verdi biz de
çalıştık iyi ürün hasat ettik. Allah yakın komşuya hasat vermedi
deyip Allah’ın takdiri deyip yakın köyü kaderine terk etmek bizim
inancımızda yok. Paylaşma, zekat, bölüşme; işte bunun için var.
Allah bir kuluna verip diğerini vermediğinde varlıklı olandan
zekatını vermesini emreder. Zenginlik paylaştıkça bölüştükçe
çoğalır. 76 milyon olarak aynı toprağın evlatlarıyız. Bir kardeş
dara düştüğünde diğer kardeş de üzülür. Bizi millet yapan dayanışma
duygumuzdur. Bunu unutmamalıyız. Bizi millet yapan paylaşma
hissiyatımızdır. Biz yıllarca aynı ekmeğimizi paylaştığımız için
kardeşiz. Sıkıntılara sırt çevirmek bize yakışmaz. Bereket her
anlamda bölüşmenin paylaşmanın doğurduğu sonuçtur. Yüz binlerce
başak bir buğday tanesinden meydana gelmektedir. Bunu unutmayalım.
Bizim medeniyetimizde öyle konular vardır ki o bereketi rakamlarla
ifade etmeye yetmez. Onu rakamlarla ifade edemezsiniz” dedi.
"BU YANGINI BİRLİKTE SÖNDÜRECEĞİZ"
Habil ile Kabil’in hikayesini anlatan Erdoğan, “Bunlar kardeş ama
ilk kardeş kanı o zaman aktı. Kabil, Habil’e vermek istemedi. Veren
el alan elden her zaman üstündür. Sadece sınırlarımız içinde değil
sınırlarımız dışında da bu böyledir. Her feryat edenin bizim
üzerinde hakkı var. Birinin toprağı suyla, diğerinin toprağı
gözyaşı ile sulanıyorsa orada sorun vardır demektir. Ya o su
toprağa ulaşır ya gözyaşı toprağa ulaşır. ‘Yanan benim evim değil’
diyen ateş kendisine ulaştığında söndürecek bu yangını hep birlikte
dost bulamaz. Bir bölgede acı varsa bedelini milletçe öderiz. Bu
yangını hep birlikte söndüreceğiz. Türkiye genelindeki tüm ziraatçı
kardeşlerimizden bu yangını söndürmek için destek istiyoruz” diye
konuştu.
Toplantı daha sonra basına kapalı olarak devam etti.
(İHA)