Her dört kişiden biri basur
Abone olGenel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Uğur Ekici, halk arasında basur olarak bilinen hemoroit hastalığı riskinin kış aylarında arttığını söyleyerek, her 4 kişiden 1’inde görüldüğünü dile getirdiği. Dr. Ekici, hareketsiz yaşamın hemoroit nedeni olduğunu vurgulayarak bol su içilmesine dikkat çekti.
Medicana Bahçelievler Hastanesi’nden Genel Cerrahi Uzmanı Dr.
Öğr. Üyesi Uğur Ekici, hemoroit hastalığı ve tedavi yöntemi
hakkında bilgi verdi. Hemoroitleri, anüsün çıkış kısmında oluşan
damar genişlemeleri olarak tanımlayan Dr. Ekici, “Özellikle kış
aylarında ve mevsim geçişlerinde bağırsak hareketlerindeki
değişmelere bağlı olarak hemoroit hastalığı şikayetlerinde artmalar
görülebiliyor. Toplumdaki 4 yetişkin bireyin 1’inde hemoroit
görülüyor. Yaygın ve şikayetlerin olduğu aktif dönemlerde oldukça
rahatsız edici, günlük aktiviteleri etkileyebilen bir
hastalıktır” dedi.
KAŞINTI VE KANAMALARA DİKKAT
Hastalığın genellikle belirti vermediğini dile getiren Dr. Ekici, “Sadece kaşıntı ve ara ara olan kanamalarla seyreder. Ancak hemoroit damarlarının genişlediği, ödemler nedeniyle şiştiği veya içerisinde kan pıhtısı oluştuğu zamanlarda şiddetli ağrı yapar. Hasta dışkılamaktan korkar çünkü her seferinde şikayetleri artar. Bu da kabızlığa yol açar. Aslında kabızlık hemoroidin en önemli sebeplerindendir. Ağrı, kabızlık ve kanamanın olduğu aktif dönemlerdeki kabız olma hali de hastayı bir kısır döngü içerisine sokar ve kabızlık nedeniyle şikayetler daha da şiddetlenir. Belirtileri hemoroit türüne ve derecesine göre farklılık gösterir. Dış hemoroidi olanlarda; anüs etrafında oluşan kaşıntı, ağrılı şişlik ve oturmakla artan ağrı yüzünden dışkılama esnasında kan görülebilir. Bu belirtiler genellikle birkaç gün içerisinde kendiliğinden kaybolur. İç hemoroidi olanlarda ise belirtiler daha az olabilir. Dışkılama esnasında kanama, genişlemiş hemoroit damarlarının dışarıya çıkması olabilir” diye konuştu.
HAREKETSİZ YAŞAM HEMOROİT NEDENİ
Karın içi basıncını arttıran tüm faktörlerin hemoroide neden
olabileceğini söyleyen Dr. Ekici, “Karın içerisinde oluşan kronik
basınç artışları makattaki bölgesel kan akışını azaltarak anüs
bölgesindeki kirli kan akışını yavaşlatır. Damardaki kan, önündeki
basıncı aşamayarak normal yolunda kalbe doğru ilerlemekte zorluk
çeker ve damarlarda göllenir. Zamanla damarlar genişler ve
içerisinde kan pıtıları oluşur. Karın içi basıncı arttıran en
önemli sebepte kronik kabızlıktır. Kabızlık esnasında ıkınmalar ve
bağırsaklarda kalan gaita karın içi basıncı arttırır. Ayrıca
gebelik ve doğum anne karnındaki basıncı artırarak kadınlarda
sıklıkla hemoroide neden olur. Hemoroidin en sık sebepleri bunlar
olmakla birlikte ayrıca; hareketsiz yaşam, ata binmek, bisiklet
sürmek gibi bazı spor etkinlikleri de hemoroide neden olabilir.
Ayrıca tuvalette uzun süre kalmak hemoroit için kolaylaştırıcı bir
faktördür. Şikayetlerle başvuran genç hastalarda görsel muayene
tanı için yeterli olmaktadır. Ancak 40 yaş üzerinde olan ve kronik
kabızlığı olan hastalarda barsak kanserleri veya başka önemli
hastalıkların birlikteliğini araştırmak amacıyla kolonoskopi
önerilir” ifadelerini kullandı.
“BOL SIVI TÜKETİN”
“Hastaların birçoğu muayene olmaktan korkuyor, çekiniyor veya utanıyor o yüzden tanı geç konuluyor. Bu da hastalığın ilerlemesine neden oluyor. Zamanında tedavi edilmeyip ilerleyen hemoroitler ise derecesi arttıkça daha fazla ağrıya ve kanamaya neden olmakta hatta uzun süren kanamlar sonucu kansızlık gelişebilmektedir. Bağırrsak fonksiyonlarının ve nedenlerden biri olan kabızlığın düzeltilmesinde, hastalığın derecesine göre, Band Ligasyonu, cerrahi yöntem veya lazer kullanılan başlıca tedavi yöntemleridir. Hastalıktan korunmak için; beslenme tarzı kabızlığı engelleyen türde olmalı, bol sıvı tüketilmeli ve lifli gıdalara ağırlık verilmeli. Kırmızı et ve unlu mamüller, pilav makarna gibi bol karbonhidratlı besin tüketimi azaltılmalıdır. Tuvalette uzun süre kalınmamalıdır. Dışkılama ertelenmemeli dışkılama ihtiyacı olduğunda tuvalete gidilmelidir. Dış hemoroit uzun süre oturmakla ilgilidir ve uzun süre oturmaktan kaçınılmalıdır. Günlük yapılan hafif sporlar ve yaşam biçiminde yapılan değişiklikler ile hemoroitten korunmak veya etkisini azaltmak mümkün olacaktır” dedi.