Hepsinin acısı yüreğimizdedir
Abone olİçişleri Bakanı Muammer Güler, Adana’da Gezi Parkı gösterisi sırasında, köprü inşaatından düşerek hayatını kaybeden komiser Mustafa Sarı’nın...
İçişleri Bakanı Muammer Güler, Adana’da Gezi Parkı gösterisi
sırasında, köprü inşaatından düşerek hayatını kaybeden komiser
Mustafa Sarı’nın Osmaniye’deki cenaze törenine katılmak için
Adana’ya geldi.
Sabah saatlerinde Emniyet Genel Müdürü Mehmet Kılıçlar ile birlikte
Adana’ya gelen Bakan Güler, havalimanında Adana Valisi Hüseyin Avni
Coş ve Osmaniye Valisi Celalettin Cerrah tarafından karşılandı.
Bakan Güler daha sonra, Adana Emniyet Müdürü Ahmet Zeki Gürkan’ı
makamında ziyaret etti. Güler, emniyet müdürünün makamında Gezi
Parkı protestosunun geldiği son noktayı değerlendirdi. Güler, 5
Haziran Çarşamba günü gösteriler sırasında hayatını kaybeden
komiser Mustafa Sarı’nın ailesine ve çalışma arkadaşlarına
başsağlığı diledi. İstanbul Taksim Gezi Parkı düzenlemesine karşı
protesto eylemlerinde, son günlerde ciddi provokasyonlara ve bazen
de toplumsal çatışmalara neden olunduğunu gördüklerini belirten
Güler, "Başlangıçta toplumun anayasada açıkça belirtilen şekilde ve
ifade özgürlüğü çerçevesinde bir takım protesto eylemleri olarak
başlayan bu hareketler, bazı grup ve örgütlerin provokasyonu sonucu
maalesef kolluk kuvvetleri ile çatışma, kolluk kuvvetlerine saldırı
başta olmak üzere, kamu mallarına, özel mallara, şahıslara, özel
araçlara yönelik şiddet içeren eylemlere dönüştü. Ve sosyal
alanların tahrip edilmesi, araçlara zarar verilmesi gibi üzücü
hadiselere sebep olduğu görülmektedir" diye konuştu.
Eleştiri haklarını kullanmak isteyen vatandaşların arasına karışan
provokatörlerin, onları kullanarak, o kalabalıktan istifade ederek,
bazen de o kalabalığı galeyana getirerek, bu eylemleri amacından
çıkardığına dikkat çeken Güler, şunları kaydetti:
"Protestoların, halkı polisle karşı karşıya getirdiğini gözlüyoruz.
Eylem alanlarında bunlar yaşanırken, özellikle sosyal medyada,
yanlı, yönlendirici, yine provokatif paylaşımlarla olayların
büyümesine sebep olunduğu ve halkın da kışkırtıldığı görülmektedir.
Özellikle bunları halkımızın dikkatine sunmak istiyorum. İşte bu
tür kışkırtmaların sonucu protestoların kanunsuz eylemlere
dönüştüğü sırada, polisin kamu düzenini sağlamak için gerekli önlem
aldığı sırada, bu kardeşimizi, arkadaşımızı maalesef kaybetmiş
bulunuyoruz. Elbette sadece polisimiz değil, bu hadisede sivil
vatandaşlarımı da kaybettik. Hatay’da, İstanbul’da iki kardeşimizi
kaybettik. Bunların hepsi bu tür karışıklıkların, gösterilerin
sonucunda oluşan kaos ortamının yarattığı sıkıntılardır.
Hastanelerde, yoğun bakımda yatmakta olan tedavileri sürmekte olan
vatandaşlarımız vardır. Çok sayıda yaralanan polisimiz vardır.
Bütün hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet
diliyorum. İster emniyet mensubu olsun, ister vatandaş olsun;
hepsinin acısı yüreğimizdedir."
Bakan Güler, açıklamalarına şöyle devam etti: "İçeriden ve
dışarıdan yoğun bir bilgi kirliliği ve ajitasyon ile yönlendirme
ile toplumsal tabanda derin yaralara yol açabilecek provokasyonlar
da ortaya çıkarılmaktadır. İşte hayatını kaybeden arkadaşlarımızın
yarattığı acıyı önemli bir örnek olarak gösterebiliriz. Tabii
hukuksuzluğu meşrulaştırma, bir diğer boyutu da toplumsal düzeyde
bir çatışma yaratmak ve bu ortam içerisinde karşı şiddeti de davet
ederek kaos ortamını genişletmek, maalesef bunların temel olarak
kullandığı araçtır. Adana gibi, Hatay gibi bölgelerimizde başka
hassasiyetlerin de kaşınarak toplumsal gerginliğin tırmandırılmaya
çalışıldığını görüyoruz. Başta sayın valilerimiz olmak üzere, bütün
güvenlik güçlerimiz, büyük bir dikkatle bu konuyu izliyoruz. Ben
artık bu işlerin, protesto boyutunu aşan bu gösterilerin
sonlandırılması için herkesi sağduyulu davranmaya davet ediyorum.
Bizim hükümetimiz temel hak ve özgürlüklerin en iyi şekilde
kullanılması için elinden gelen tüm gayreti göstermiştir,
göstermeye de devam ediyor. Özgürlük alanlarının genişlediği en
önemli alan son 10 yıldır. Demokratikleşme adımları atıldıkça,
demokrasinin de standartları yükseldikçe, bu alanlar daha da
artacaktır."
Kaos alanlarından kimsenin bir şey elde edemeyeceğinin altını çizen
Güler, "Elde edilen şeylerin kimseye bir hayrı olmaz. Önemli olan
siyasetin meşru ve hukuki zeminini kaybetmemektir. Adana bölgesinde
iktidarı ve muhalefetiyle çıkan olayları en aza indirmek için bir
gayret sarf edildiğini görüyorum. Halktan Türkiye’nin geleceğine,
marka değerine, büyüyen Türkiye’nin bölgede imajına zarar
vermeyecek hareket sergilemelerini bekliyorum. Çünkü, Allah korusun
bu ülkede doğacak olan kaos ve kargaşa doğrudan hepimizi etkiler.
Hak kullanımına evet, meşruiyet dışına çıkan hiçbir harekete de,
yağmalamaya, kamu malına, özel mala zarar vermeye, özgürlükleri
kısıtlayıcı hareketlere tabii ki hayır demek zorundayız. Bunu
sadece ben değil, meşru zeminde bunu herkes söylemelidir"
ifadelerini kullandı.
Kaos ortamında bir komiserin hayatını kaybettiğini anlatan Güler,
"27 yaşında pırıl pırıl evladımız, eşinin 5 aylık hamile olması
bizim acımızı daha da derinleştirdi. Hayatını kaybeden sivil
vatandaşların acısı da yüreğimizdedir. Bunların bir an önce
bitmesini istiyoruz. Bu olaylar bir daha tekrar etmez" dedi.
Bakan Güler, Türkiye Barolar Birliği Başkanı’nın, Cumhurbaşkanı
Abdullah Gül’e, polisin aşırı güç ve gaz bombası kullanımını
şikayet etmesinin sorulması üzerine, "Bu tür toplumsal olaylarda,
elbette ki geniş çatışma ortamlarının olduğu alanlarda, polisin zor
kullanma yetkisi kullandığı alanlarda, yanlışlıklar, eksiklikler
olabilir. Biz sadece olayı bir kesimin üzerinde, onun yaptığı
eylemmiş gibi takdim etmeye çalışırsak, bunun sonucunu alamayız.
Kim hangi sorumluluk seviyesinde görevini ihmal etmeyip yapmamışsa,
onun gereği yapılır. Ama ben özellikle polisi halk ile karşı
karşıya getirecek, polise güç kullanmaya zorlamayacak bir
yaklaşımın da sergilenmesini istiyorum. Vatandaşlarımızdan
talebimiz budur. Biz şu anda konuyu inceletiyoruz. Kanunun gereği
elbette yapılacaktır. Ancak polisimizin hangi şartlarda, hangi
zorluklar içinde bu görevi yaptığının anlaşılması, bu konuda olumlu
bir yaklaşım sergilenmesini, herkesin kendine düşen sorumluluğu da
yerine getirmesini bekliyoruz. Biz bu konuda gerekli incelemeyi
yapıyoruz ama, toplumun her kesimine bu anlamda sağduyu ile akli
selim davranması konusunda herkesin telkinlerini bekliyoruz" diye
yanıt verdi.
(İHA)