Hepimiz bir gece aynı rüyayı görsek...
Abone olİzmirli yazar Gülşah Elikbank yeni romanı Uykusuzlar’la, rüyaların insan hayatında sanıldığından daha etkili olduğunu gösteriyor
Rüyalarımız, günlük hayatımızda
yaşadıklarımızın yansımalarından mı ibaret yoksa var
olduğundan bizim bile haberdar olmadığımız, en bilinmez
düşüncelerimizin yansımaları mı?
İzmirli yazar Gülşah Elikbank yeni romanı Uykusuzlar’la, rüyaların insan hayatında sanıldığından daha etkili olduğunu gösteriyor. İzmir’de bulunan ve Türkiye’deki ilk ve tek edebiyat konseptli otelin de sahibi olan Gülşah Elikbank, rüyalarımızın kontrolünü kaybettiğimizde olabilecekleri gözler önüne seriyor.
İNSANIN SOL OMUZUNA SÜRGÜN EDİLEN GÖLGELER
İnsanların sol omzuna sürgün edilen gölgeler ve onları
kurtarmaya çalışan sahipleri…
Her gece tekrarlanan bir rüya yüzünden, bir yıldır psikoloğa gitmektedir ama rüyalarının dehşeti daha da artmaktadır.
Üstelik bir de yalnızca bir kere gördüğü halde, deli divane
olduğu, Ares girmiştir yaşamına. Oysa Nina, nişanlıdır,
evlenmesine çok az bir zaman kalmıştır.
Bir aile kurmak için yanıp tutuşurken, karşısına çıkıveren Ares, tüm dengelerini alt üst etmiş, rüyalarının seyrini de değiştirmiştir.
HEPİMİZ AYNI RÜYAYI
GÖREBİLSEK...
Özellikle uyku evreleri, kolektif bilinçaltı, gibi konularla yaşadığımız hayatın ne kadarının gerçek ne kadarının rüya olduğunun sorgulandığı Uykusuzlar için İnci Aral, “Elikbank, yeni romanı Uykusuzlar’da rüyalara eğiliyor. Gerçek ya da düşsel roman kahramanlarını aşkları, çelişkileri, açmazları, olağan ya da olağandışı rüyaları, rüyasızlıkları ve insanlığı tehdit eden sorunlara çare arama çabaları temelinde anlatıyor. Romanın özeti ve sorduğu evrensel değerdeki soru ise şu: Hepimiz aynı rüyayı görebilsek, dünya daha güzel bir yer olabilir mi?” yorumunu yapıyor.