HEMOFİLİ HASTALARI BESLENMELERİNE DİKKAT ETMELİ

Uzman Diyetisyen Işın Sayın Hemofili hastalarının, reflekslerinin ve fiziki yapılarının güçlü olmasının gerektiğini belirterek, “Hemofili hastaları için kas gücü ve denge hayatidir. Bunun için sağlıklı ve dengeli beslenmeye, özellikle et ve et ürünleri tüketimini haftada 6-7 porsiyona çıkarmak doğru olacaktır” dedi.
Uzman Diyetisyen Işın Sayın, Hemofili hastalarında, mevcut mineral, vitamin depolarının korunması ve doldurulmasının, sağlıklı ve dengeli beslenmekle mümkün olduğunu söyledi. Sayın, “Bu hastalık grubunda, zayıf kalmak kadar, kilo almak da risklidir. Bir yandan eklemlere binen yük artarken, bir yandan da hareketler ağırlaşır. Bu da kaza ve kanama riski arttırır. Hemofili hastalarının ne çok zayıf ne de şişman olmaları istenir. Tatlı, hamur işi, pilav, makarna, beyaz ekmek, aşırı yağlı yiyecekler, iç yağ, kuyruk yağı ve hazır gıdalar yememeleri; kilo koruma açısından doğru olacaktır. Yüksek kalorili ve çok sevdikleri besinleri, yalnızca arada sırada tadımlık yemeleri önerilir. Güvenli ve sağlıklı olan da, ideal vücut ağırlığı korumalarıdır. Bu doğrultuda, şiddeti, riski düşük egzersizleri tercih etmelidirler. Tamamen eve kapanmaları, sosyal ve psikolojik açıdan istenen bir durum değildir. Hayatlarının her döneminde, hemofiliyi, bir baskı unsuru olarak görmemek, fakat tedbirli olmak en doğrusudur“ şeklinde konuştu.
Uzman Diyetisyen ışın Sayın “Kan kaybına bağlı olarak, bazı besin ögelerinin gereksinimi de artar. Bunlar özellikle çinko, demir, bakır gibi mineraller, protein, C, E, B6, B12 ve folik asit gibi vitaminlerdir. Her gün düzenli olarak güne yayılacak biçimde, su içilmelidir. Demir depolarının desteklenmesi için demir suplementi takviyesi yapılabilir. Aksi halde demir eksikliği anemisi meydana gelebilir. Ancak kanama olduğunda çok yüksek dozda demir yüklenmesi ilaçlarla yapılmamalıdır. Çünkü yüksek doz demir desteğini bir anda yüklemeyle bile, sınırlı miktarda kana geçiş olur. Üstelik, baş dönmesi, mide-bağırsak şikayetleri, kabızlık, her şeyden önce de toksik bir etki söz konusu olabilir” diye konuştu.
Hastaların üzüm, ıspanak, pekmez gibi bitkisel kaynaktan gelen demirin kana geçebilmesi için, beraberinde C vitaminine ihtiyaç olduğunu söyleyen Uzm. Dyt Sayın, bu konuyla ilgili bir de uyarıda bulundu.
Sayın, “Aynı hastada genetik olarak veya beslenme bozukluğuna bağlı olarak diyabet riski de varsa, bu kez, pekmez ve üzüm gibi tatlı kaynaklar güvenli değildir” dedi.
Uzman Diyetisyen Işın Sayın “Hemofili hastalarında hedef; 3-4 çorba kaşığı kıyma veya kuşbaşı, 4 köfte, 1er porsiyon şiş, çöp şiş, parça kırmızı et ve yağda kızartılmadan pişen ciğerin tüketimini haftada toplam 6-7 porsiyona çıkarmaktır. Haftada 2 kez; yağda kızartılmayan fırın balık, haftada 3 porsiyon kadar; kuru fasulye, nohut, mercimek, barbunya, kuru börülce, iç bakla gibi bakliyatlar ve bunların yanında; limonlu yeşil salata, brokoli, ıspanak, pazı yemelerini öneririm. Diğer günlerde ise; mümkünse sebzelere yağsız dana kıyma eklemeleri faydalı olacaktır. Ara öğünler için en kıymetlisi kuruyemişlerdir. Her gün düzenli olarak ılımlı ölçüde fındık, fıstık, badem, ceviz yemeleri hemofili hastalarını kaybettikleri mineraller açısından doğal yolla takviye eder. Kendilerini daha dinamik, kaslarını daha sağlıklı hafızalarını daha iyi hissetmelerini sağlar. Ancak hap/kapsül şeklinde dışarıdan alınan mineral ve vitamin desteği ve özellikle de omega destekleri, kanın sulanmasına nedendir. Pıhtılaşmayı geciktirir/önler. Tüm besin ögelerini doğal yollarla doğal dozlarda güvenli biçimde almak yeterli ve dengeli beslenmek en sağlıklısıdır. Çok tatlı olmayan taze mevsim meyveleri C vitamini kaynağıdır. Bunlar da beslenmeye eklenmelidir” şeklinde konuştu.
Hemofili hastaları için çok değerli olan demirin korunması için çay, kahve, kola, maydanoz ve lahana, zayıflama çayları gibi idrar sökücülerin beslenmelerinden çıkarılmasını tavsiye eden Uzman Diyetisyen Işın Sayın “regl olan kadın hemofili hastaları, koyu yeşil yapraklı bitkileri limonla tüketirlerse, kalori almadan ekstra demir desteği sağlarlar. Uzun süre regl olan ve süreci ağır geçiren kadın hemofili hastalarının kadın doğum uzmanlarından ve hematologlardan elbette yardım almaları yararlarına olacaktır” dedi.
(İHA)