Hem çevrevci hem ekonomik
Abone olShell Eco-marathon, Avrupa 2008 UrbanConcept araçlar sürdürülebilir ulaşımın yolunu açıyor.
Daha fazla yakıt ekonomisi sağlayan ve daha az CO2 emisyonuna
yol açan UrbanConcept (görünüş olarak yol amaçlı normal
otomobillere benzeyen) tasarım ve teknolojiler otomotiv sanayiine
yol gösteriyor.
Hiç kuşkusuz enerji, 21. yüzyılın en büyük sorunlarından birini
oluşturuyor. İnsanlık bir yandan artan talebi karşılamak, bir
yandan enerji ikmal güvenliğini sağlamak, bir yandan da çevreye ve
topluma olan olumsuz etkileri azaltmak gibi zor bir görevle karşı
karşıya.
CO2 emisyonlarını azaltmak, alternatif yakıtlar geliştirmek ve
yaratıcı teknolojiler ortaya koymak, sürdürülebilir ulaşım hedefini
gerçekleştirmek için hayati önem taşıyor. Shell Eco-marathon ilk
başladığı günden itibaren bunu misyon olarak üstlenmiş durumda.
Avrupa’nın dört bir yanından gelen öğrenciler, tek bir litre yakıt
eşdeğeri ile akıl almaz mesafeler kat edebilen araçlar
tasarlıyorlar, üretiyorlar ve böylece ulaşımı daha sürdürülebilir
ve herkes tarafından erişebilir kılacak çözümler geliştirilmesine
katkıda bulunuyorlar.
Bu yılki Shell Eco-marathon, Fransa’nın Nogaro Yarış Pisti’nde 22
ile 24 Mayıs tarihleri arasında düzenlenecek.
Türkiye’den 4 ekip
UrbanConcept kategorisi ilk kez 2003 yılında Shell Eco-marathon’a
dahil edildi. Bu kategorideki araçlar, 1985’ten bu yana Shell
Eco-marathon’da yarışan deneysel prototip araçlarla kıyaslandığında
günümüzde kullandığımız geleneksel araçlara daha çok benziyorlar.
Örneğin, Prototip araçlardan farklı olarak bir UrbanConcept
aracının dört tekerleği, bir direksiyonu, ön ve arka farları, bir
sürücü koltuğu, fren pedalı ve kapıları olmak zorunda.
UrbanConcept kategorisinin popülaritesi başlangıcından bu yana
sürekli yükselişte olduğundan, her yıl katılımcı takım sayısı
artıyor. Takım sayısının ortalama artış hızı yüzde 43. Bu yıl 58
takım bu kategoride yarışacak. Geçen yıla göre bu sayı yüzde 45
oranında bir artışı temsil ediyor.
Katılımcıların ülke dağılımı ise şöyle: Belçika, Fransa, Almanya,
Yunanistan, Macaristan, İtalya, Portekiz, Polonya, Romanya,
Singapur, İspanya, İsveç, Hollanda ve Türkiye.
Türkiye’yi UrbanConcept kategorisinde tasarladıkları hidnojen
otomobilleriyle temsil edecek okullar ise şöyle: İstanbul Teknik
Üniversitesi, Sakarya Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi ve Sakıp
Sabancı Anadolu Lisesi.
"UrbanConcept kategorisinin çekiciliğinin artması bizi çok
sevindiriyor,” diye duygularını ifade ediyor Shell Eco-Marathon
Avrupa Teknik Müdürü Vincent Tertois, ve sözlerine şöyle devam
ediyor: “Bu kategorinin gelişmesi için elimizden geleni yapmak
istiyoruz. Çünkü UrbanConcept yalnızca çok geniş bir yaratıcılık
potansiyeli sunmakla kalmıyor, aynı zamanda Prototype kategorisine
kıyasla bugünün araçlarına daha yakın olduğundan alternatif
yakıtlar geliştirme ve CO2 emisyonlarını düşürme çalışmalarına da
katkıda bulunuyor.”
UrbanConcept kategorisinin bu yılki katılımcılarının yarısına yakın
kısmının alternatif yakıtlar kullanması (58 takımdan 26’sı),
bunların da yarısının Hidrojen yakıt hücresi ile donatılmış olması
(geçen yıl 8 takımken, bu yıl takım sayısı 13’e çıkmış durumda)
daha da umut verici bir gelişme. Bu yıl kullanılan diğer alternatif
enerji kaynakları ise ethanol, biyo-yakıtlar (6 takım), güneş
enerjisi (5 takım) ve GTL (Gazdan Sıvıya Dönüşüm yakıtı) (2
takım).
Ayrı bir UrbanConcept yarışı
Prototip’lere göre daha büyük ve daha ağır olduklarından, tüm
katılımcıların emniyetini güvence altına almak açısından
UrbanConcept araçlar için ayrı bir yarış düzenleniyor. Bu yarışta
ayrıca pist daha gerçekçi kent içi ulaşım koşulları ile
donatılıyor. Örneğin üç zorunlu duruş ve kalkış kuralı
uygulanıyor.
Dolayısıyla UrbanConcept araçların kat ettikleri yol Prototip
araçlar kadar uzun değil. 2005 yılında Fransız Lycée Louis Delage
takımının içten yanmalı UrbanConcept araçları bir litre eşdeğeri
yakıtla tam 425 kilometre yol yaptılar. Danimarka Teknik
Üniversitesinden gelen takım da, Yakıt Hücresi kategorisinde 2006
yılında bir litre eşdeğeri yakıtla 810 km. mesafe kat etti.
Bu yılın katılımcı takımları hiç kuşkusuz daha da yaratıcı ve
yenilikçi fikirlerle gelecek ve bu rekorları da kıracaklar.
CO2 emisyonlarını düşürmek ve sürdürülebilir ulaşımı
geliştirmek için
Shell Eco-marathon yalnızca yakıt ekonomisinden ibaret değil.
Sürdürülebilir ulaşımın en önemli sorunlarından biri olan CO2
emisyonlarını azaltmak da yarışın bir diğer hedefi. Nitekim bunun
için özel bir ödül de konulmuş durumda. Gerek Prototip, gerekse
UrbanConcept kategorisini kapsayan “İklim Dostluğu Ödülü“, en düşük
CO2 emisyonuna neden olan araçları geliştiren ve üreten takımlara
veriliyor.
UrbanConcept araçlar günümüz taşıtlarına daha yakın olduklarından
bu kategoride daha az CO2 emisyonu sağlamak için geliştirilen
teknik yenilikler ticari araçlarda neler yapabileceğine ilişkin çok
değerli örnekler sunuyorlar.
Örneğin 2007 Shell Eco-marathon’da Danimarka Teknik
Üniversitesi’nden DTU Roadrunners takımı UrbanConcept kategorisinde
km başına 9g CO2 emisyonuna neden olarak, bir önceki km başına 15 g
düzeyindeki rekoru kırmayı başardı. Prototip kategorisindeki 2006
yılında Fransız Lycée de la Joliverie takımının kırdığı rekor ise
daha da inanılmazdı. Takım 7 turda sadece 14 g CO2 emisyonu
üreterek, km başına 0.5 g gibi mucize bir seviyeyi
gerçekleştirdi.
Bu rakamların ne ifade ettiğini ancak bir kıyaslama yaparak
anlayabiliriz: Bugün Avrupa’da bir binek aracı, km başına 160g CO2
emisyonu üretiyor!
Shell’in CO2 emisyonlarından sorumlu Başkan Yardımcısı Bill Spence
bu konuda görüşlerini şöyle açıklıyor: “Shell Eco-marathon
öğrencilerin fütüristik, deneysel araçlar geliştirdikleri herhangi
bir yarış değildir. Her yıl öğrencilerin yakıt ekonomisini
geliştiren ve CO2 emisyonlarını azaltan yaratıcı çözümlerini
gördükçe her defasında daha da büyük bir hayranlık duyuyoruz.
Katılımcıların bu çabaları ticari ölçekte uygulamaya konabilecek
yarının sürdürülebilir ulaşım çözümlerine, dolayısıyla Avrupa
Birliği’nin araç emisyonlarını düşürme doğrultusundaki
çalışmalarına katkıda bulunuyor.”