Hem ABD hem İran dostu
Abone olThe Guardian gazetesi Celal Talabani'yi analiz etmeye kalktı şok yaşadı. Bakın Celal Talabani nasıl çıktı...
Talabani ile başkent Bağdat'taki ikametgahında röportaj yapan gazetenin yazarı Jon Lee Anderson, "Hem ABD'nin dostu, hem İran'ın... Kendisini Maocu diye tanımlıyor, büyük bir servetin sahibi. Kim bu Talabani?'' sorusunu yöneltti.
73 yaşındaki Celal Talabani'nin güzel yemekler ve pahalı purolara düşkün bir siyasetçi olduğunu kaydeden Anderson, 'Celal Amca' anlamına gelen 'Mam Celal' diye tanınan Irak Devlet Başkanı'nın ruh hali sık sık değişen, 'değişken bir kişiliği' olduğunu belirtti.
The Guardian, Talabani'nin rakiplerini ve hatta bazen müttefiklerini kurnazlığı sayesinde yok ederek Irak siyasetinde var olmayı başardığını, yıllar içinde dostluk kurduğu isimler arasında Saddam Hüseyin'den Ayetullah Humeyni'ye, baba-oğul Bush'lara kadar pek çok ismin bulunduğunu yazdı.
Talabani'nin ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice ve İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad'ı yanaklarından öpen çok az sayıdaki isimlerden biri olduğunu kaydeden yazar, Talabani'nin ABD Başkanı George Bush'tan 'iyi bir dost' olarak söz ettiğini, Mao Zedung'u ise 'siyasi rol modeli' olarak gördüğünü belirtti.
"Onu alt etmek çok zor"
Anderson, Irak Ulusal Güvenlik Danışmanı Şii politikacı Muvaffak El Rubai'nin Talabani hakkında, ''Onu alt etmek çok zor. Siz eğer İslami bir kişilikseniz size Kur'an'dan ayetler okur, Marksistseniz Marksist-Leninist teoriden söz eder, pek çok dili çok az sayıdaki kelimeyle zorlanmadan konuşur'' dediğini yazdı.
Guardian yazarı, Talabani'nin bir konuşmasında, ''Ben Irak Kürdistanı'ndan bir Kürt'üm, ama bugün bütün Irak'ın sorumluluğunu taşıyorum ve bu sorumluluğu hissediyorum'' dediğine, başka bir konuşmasında ise, ''Evet benim bir Iraklı olduğum doğru, ancak son tahlilde ben bir Kürt'üm'' diyerek Kürt kimliğini öne çıkardığına dikkat çekti.
Talabani'nin eşi Hero'nun Süleymaniye'de yaşadığını, burada bir vakıf ve bir TV kanalı ile gazete yönettiğini kaydeden Anderson, çiftin iki oğlu olduğunu hatırlattı.
Kaçak petrol zengini...
Talabani'nin bu gücünün bir kaynağının zenginliği olduğunu, Mesud Barzani ile birlikte 1991 ile 2003 yılları arasında Kuzey Irak'tan yapılan kaçak petrol satışından milyonlarca dolar tutarında parayı 'vergi' adı altında elde ettiklerini belirten yazar, Talabani'nin Aralık 2005'te yapılan seçimlerden sonra kabinedeki önemli koltukların Şiilere değil, Kürtlere verilmesini sağladığını ifade etti.
Gazetenin yazarı, Talabani'nin Şii direnişçileri ve Mehdi Ordusu'nu sadece İran'ın sakinleştirebileceğine inandığını ve ''O zaman geriye sadece El Kaide kalır ki, biz onları kolayca yenebiliriz'' dediğini yazdı.//