İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi’yi taşıyan helikopterin kaza
geçirmesi sonucu İran lideri Reisi hayatını kaybetti.
Azerbaycan İran sınırındaki Kız Kalesi ve Hudaferin barajlarının
açılışını gerçekleştiren Reisi'yi taşıyan helikopterin hava
şartları nedeniyle düşmesi sonucunda helikopterde bulunan Dışişleri
Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan , Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi
Malik Rahmeti ve Tebriz Cuma İmamı Ayetullah Ali Haşim'in de
hayatını kaybetti.
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı
İlham Aliyev iki ülke sınırında bir araya gelerek ülkelerinin ortak
projesi Kız Kalesi ve Hudaferin barajlarının açılışını yaptı.
Reisi, Aliyev'le yeniden bir araya gelmekten mutluluk duyduğunu
söyledi. Helikopter açılıştan dönerken düştü, ya da
düşürüldü. Açılış sonrası 3 helikopter aynı anda kalkıyor. Önde ve
arkadaki helikopter değil sadece ortadaki helikopterin düşmüş ya da
düşürülmüş olması araştırmaya muhtaçtır.
İran İslam Cumhuriyeti anayasasının 131. maddesine göre,
cumhurbaşkanının görevi başında ölmesi halinde, tüm devlet
meselelerinde son sözü söyleyen İran Dini Lideri Hamaney'in
onayıyla cumhurbaşkanı birinci yardımcısı görevi devralacak. 50 gün
içinde yeni cumhurbaşkanı için bir seçim düzenlemek zorunda.
İran’da yaşanan ya da yaşatılan bu olay sonucunda ülke
yönetiminde bir boşluk olur mu?
Sosyal kaosa siyasi bir kaos eklenir mi?
Çünkü; İbrahim Reisi siyasi bir isim. Tahran Baş Savcısı
ve yargıçlık yaptığı dönemde vermiş olduğu idam kararları
var.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisini desteklemeyenle
rin protestoları, Tahran’da ağıtlar yakan Şiilerin karşısında,
Reisi’nin ölümünü dans ederek kutlayanlar, sevinenler
var.
Din devletinin karşısında olanlar ve Molla rejimini
korumaya çalışanlar.
Bakıldığında İran’da ve İran dışında da bir sabotaj,
suikast olma ihtimali hiç kapanmayacak. Uzunca tartışılacak gibi
duruyor. Bizdeki Muhsin Yazıcıoğlu helikopterinin düşüşüyle senaryo
çok benzer.
1979 model bir helikopterle yolculuk bile ülkenin kendi
içinden bir sabotaj ihtimalini düşündürüyor. Nükleer alt yapısı ve
askeri sanayisi bu denli güçlü olan İran bunu gözden
kaçıramaz.
Bütün bu yaşananlardan arama kurtarma ekipleri, olumsuz hava
şartları nedeniyle çalışmaların güçlükle sürdüğünü bildirmiş, İran,
Türkiye'den havadan arama çalışması yapmak için insansız hava aracı
(İHA) talep etmiştir. Akıncı İHA, kaza helikopterinin
enkazı olabileceği düşünülen ısı kaynağını tespit ederek
koordinatlarını İran makamlarıyla paylaşmıştır. Her ne kadar İranlı
yetkililer biz kendi imkanlarımızla enkaza ulaştık
desede…
İMAMOĞLU ERDOĞAN’I TAKLİT EDİYOR
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uçağıyla yurt dışı gezilerine katılan
gazeteci arkadaşlarımız her zaman eleştirildi.
Erdoğan’ın gezilerinde konaklama bedelini, yeme-içme bedelini
gazeteci arkadaşlar kendi şahsi hesaplarından ödüyor. Sadece uçak
bileti ücretini vermiyorlar.
Ekrem İmamoğlu’nun Roma seyahatine katılan gazetecilerle ilgili
sormak istediklerim var.
Konaklama ücretini kendileri mi ödediler?
Yemek-alkol ücretlerini kendileri mi
ödediler?
Daha önemlisi ne biliyor musunuz?
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seyahatleri Türkiye adına ülkem
adına yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bu seyahatleri Cumhurbaşkanı
sıfatıyla yapıyor.
Ekrem İmamoğlu bu seyahatleri gelecekteki Cumhurbaşkanı
olma hayaliyle yapıyor.
Ekrem İmamoğlu’nun yapmış olduğu bu seyahati AK Partili bir
belediye başkanı yapmış olsaydı taşa tutulurdu. Buradaki
önemli nüans Ekrem İmamoğlu’nun, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
karşısında olması. Erdoğan’ın karşısında durduğu için İmamoğlu
karşıt siyasi görüşün koruması altında. Her şartta destek verilmesi
bundan dolayı. Yeter ki Erdoğan karşıtı olsun, isterse belediye
kasasını sıfırlasın cebimizden çıkan paranın hiçbir önemi
yok.
İşte bu hastalıklı virüslü zihinler alan açıyor İmamoğlu’na.
Roma’ya giden 73 kişilik heyetin 45’i basın mensubu.
Parco Dei Principi Grande Hotel’de konaklama yapıldı.
Bütün bu Roma çıkartması sadece maddi zararın ötesinde siyasi
bir yarıştır.
AVUKAT, MAHKEME HEYETİNİ BAŞÖRTÜLÜ DİYEREK
REDDETTİ
Uyuşturucu ticareti yaptığı gerekçesiyle
Ankara Adliyesi’nde yargılanan tutuklu sanığın
avukatı Alperen Demirdiş, mahkeme heyeti başkanı ve üye
hâkimin ‘başörtülü olmasının laikliğe aykırı
olduğunu’ söyleyerek reddi hâkim talebinde bulundu.
Kapanmış üzerinden yıllar geçmiş, hatta travmaları bile aşılmış
olan bu konuyu neden ısıtırsın.
Bu konuya CHP Genel Başkanı Özgür Özel özellikle dikkat
çekmeli.
Hatta konunun ilgililerine işsizmisin sen, hadi önüne bak
demeli.
Bunlar zihinsel engelli, beyinlerine yeterince oksijen
gitmiyor.