'Helikopter' anne babalar dikkat!
Abone ol1969 yılında Haim Ginott tarafından geliştirilen Helikopter Aile kuramını değerlendiren uzmanlar aileleri aşırı korumacılık konusunda uyarıyor.
Uzmanlara göre ‘helikopter aile’
denilen ve çocuklarına aşırı derecede odaklanıp her şeyi onların
yerine yapan anne-babalar, aslında özgüvensiz çocuklar
yetiştiriyor.
Çocuklarda “Ben zorlukları aşabilirim” inancı
zedeleniyor.
‘Helikopter ebeveyn’, 1969 yılında Haim Ginott
tarafından ortaya atılan bir tanım. Ergenler ve anne-babalarının
ilişkileri konusunda yazdığı kapsamlı kitabında, Ginott, elini,
gözünü çocuğunun üzerinden çekmeyen, sürekli etraflarında pervane
olan ebeveynleri tarif etmek için bu deyimi kullanmıştı. Ancak
tanım birkaç yıl önce yeniden kullanılmaya başlandı. Son yıllarda
son derece popüler bir tanımlama ve konuyla ilgili çok sayıda
araştırma da yapılıyor.
Evlilik terapisti Uzman Psikolog Filiz Kaya, “Aslında
hepimizin bildiği bir hikâye, bazı ebeveynler çocuklarına aşırı
derecede odaklanır, çocuklarının etrafında pervane olur, her şeyin
merkezine çocuklarını alır. Sürekli çocuklarını düşünüp onlar için
kaygılanırlar. Aşırı ebeveynlik yapmak diyebiliriz
aslında” diyor.
HELİKOPTER AİLE NEDİR?
Filiz Kaya ‘helikopter aileler’i şöyle anlatıyor:
“Helikopter aile tanımı daha çok lise ve üniversite çağındaki
çocukların, aşırı müdahaleci ebeveynleri için kullanılıyor olsa da,
aslında her yaşta çocuğa sahip kişilerin ‘aşırı
ebeveynlik’ yapabildiğini biliyoruz. Her yaşta çocuğun,
kendi başına yapabilecekleri farklılaşır. Çok küçük çocuklar bile
kendi başlarına oyun oynayabilirler. Ancak aşırı ebeveynlik yapan
aileler tipik olarak, çocuklarının tüm oyunlarını yönlendirir,
sürekli olarak neyin nasıl oynanması gerektiğini anlatırlar.
İlkokul çağından itibaren çocuklarının tüm ödevlerini takip eder,
tüm arkadaşlarını seçer, tüm aktivitelerini belirler, okul
projelerini yapar, çocuklarını hemen hiçbir konuda yalnız
bırakmazlar. Yani aslında çocukların kendi başlarına
yapabilecekleri birçok şeyi ebeveynleri onlar için yapıyor olurlar.
Liseye giden çocuğunun sınavda aldığı sonuçla ilgili gidip
öğretmeni ile görüşürler. Benzer şekilde üniversiteye hazırlanan
çocuğunun tüm takvimini, onun yerine kendisi yapıyor, sosyal
ortamlara bile onunla birlikte gidiyor olabilirler. Kadınların
ebeveynlik yükünün daha ağır olmasıyla açıklanabilir bir oranda,
kadınlarda daha fazla görülür. Ancak çocuk bakımının erkeklerin
üstünde olduğu ilişkilerde helikopter ebeveynlik davranışları
babalarda da yoğun olarak görülebiliyor.
ONUN YAPMASINA İZİN
VERİN
Aşırı ebeveynlik söz konusu olduğunda öğrenme, gelişme, büyüme
gerçekleşemiyor. Yürümeyi, biri bizim yanımızda yürürken ya da bizi
yürütürken öğrenmiyoruz. Yürüdükçe, düştükçe öğreniyoruz. Her
başarısızlık ya da güçlük yeni beceriler öğretir. Ancak aşırı
ebeveynlik yaparak bu öğrenme şansını çocuklarımızın ellerinden
alıyoruz. Hiç istemeden, ‘Ben yapabilirim, ben zorlukları
aşabilirim’ inançlarını değil, ‘Benim annem/babam mükemmeldir, ama
ben değilim, anne-babam olmadan ben bir hiçim’ inançlarını
geliştiriyor oluyoruz. Dolayısıyla helikopter ebeveynlikte özgüvene
de yer yok. Yaşına ve gelişimine göre, yapabileceği her şeyi
çocuğun yapmasına izin vermeliyiz. Her aşamada biz müdahil olmadan,
çözebileceği bir problem varsa,arkasında durarak destek vermeli ama
onun yerine biz yapmamalıyız.
Aileleri aşırı korumacı olmaya iten en yaygın nedenler
şunlar:
Gelecek kaygısı: Ekonomik kaygılar, işsizlik
oranları, ülkede yaşanan belirsizlikler ebeveynleri ciddi şekilde
kaygılandırıyor ve çocuklarını korumak için yoğun bir şekilde
kontrol etmeye zorunlu hale getiriyor. Gelecek kaygısı daha
müdahaleci ebeveynler yaratıyor.
Başarısızlık korkusu:Aileler kendileri için de
başarısızlık korkusu yaşarlar. Ellerinden geleni yaptıklarından
emin olmak isterler. Çocuklarının düşük not almasından, örneğin
basket takımına seçilememesinden korkarlar. Onların başarısız olma
ihtimali, hele ki kendileri bir şey yaparak bunu önleyebilecekken
başarısız olma ihtimali, aileleri korkutur.
Telafi çabası: Kendi geçmişinde bir şeylerden
mahrum kalan yetişkinler, çocuk sahibi olduklarında bu mahrumiyeti
telafi etmek için sıklıkla aşırı ebeveynlik yapmaya başlarlar.
Çocukluğunda yeterli sevgi görmeyen, ihmal edilen, ihtiyaç duyduğu
ilgiden mahrum kalan ve pek çok ihtiyacı karşılanmadan büyüyenler,
kendi çocuklarında bu ihtiyaçları karşılayarak telafi etmeye
çalışırlar.
Ebeveynlik modası: Aşırı ebeveynlik yapanları
görenler, “Ben yeterince iyi anne-babalık yapıyor
muyum?” diye kendilerini sorgulamaya, üstlerinde baskı
hissetmeye ve doğal olarak bir zaman sonra da yaygın olan bu
davranışa eşlik etmeye başlarlar. Ebeveyn olarak hiç sorgulamadan,
kolaylıkla kendimizi suçlu hissedebiliriz.