Gün geçmiyor ki ülkenin herhangi bir noktasında patlama olmasın,
askerimiz, polisimiz şehit edilmesin, vatandaşlarımız hayatını
kaybetmesin!
İçten PKK, dıştan IŞİD (bazen kalbimize kadar gelip bomba
patlatıyor) füzelerle, mayınlarla, canlı bombalarla vururken,
kıskandıklarından olsa gerek; dış politikada neredeyse tüm dünya
ülkeleri yavaş yavaş bizden uzaklaşıyor!
Peki ya hiç düşündünüz mü bütün bunların sorumlusu kim?
Cevabı biliyor olmalısınız…
Bilmiyorsanız çok ayıp!
Hiç mi televizyon izlemez, gazete okumazsınız kardeşim?
Sn. Erdoğan başta olmak üzere Başbakan ve AKP’li vekillerin
neredeyse tamamına yakını her fırsatta sorumluyu açıklamıyorlar
mı?
E… Daha ne?
O mevkilere gelmiş koskoca adamlar yüzünüze karşı yalan
söyleyecek değiller ya…
Birçoğunuz sorumluyu hatırladınız belki ama yine de buradan
cevabı ben vereyim:
El-Cevap:
CeHaPe ve onun genel başkanı
Kı-lıç-dar-oğ-lu tabiî ki.
Peki ya Kılıçdaroğlu’nun arkasında kimler var?
Onu da yine ben söyleyeyim;
3.Boğaz Köprüsünü, 3.Havalimanını, otoyolları kıskanan ve
dolayısıyla çekemeyen gelişmiş batılı ülkeler…
Aslında işin ucu ta Esed’e (Beşşar Esad) kadar uzuyor da Rusya
işin içine girdiği için şimdilerde fazla telaffuz etmeyelim bence,
ayıp olur.
Gülmeyin yahu…
Gülmeyin, dahası da var.
Diyeceksiniz ki “yok artık, daha ne olabilir
ki?”
Çok cahil kalmışsınız be kardeşim.
Gözünüzün önünde olduğu halde göremediğiniz çok önemli bir şey
daha var ki o değişecek olsa uçacağız alimallah...
Açıklıyorum, hazır mısınız?
Evet…
Asıl sorumlu “Parlamenter Sistem…”
Oysa Başkanlık Sistemi öyle mi?
Başkanlık Sistemi gelecek olsa var ya, başına da dünya liderini
getirdik mi; ne PKK kalır ne IŞİD…
Rusya diz çöküp “ben ettim sen eyleme” diye
yalvarır. Angela Merkel, gözümüze girmek için “Türklere
soykırım yaptınız” diye sitem ederek Ermenistan’la bütün
siyasi, ekonomik ilişkileri askıya alır ve akabinde kabul ettikleri
soykırım tasarısını terse çevirir.
Tüm dünya ülkelerinden ülkemize özür mesajları yağar…
ABD ve İngiltere uzmanlardan oluşan bir ekibi ülkemize
göndererek başarımızın sırrını öğrenmeye çalışır. Başkanımızın DNA
örneklerini çalmaya kalkışırlar da millet olarak buna izin
vermeyiz.
Halk, aşırı refah ve zenginlikten bunalıp değişiklik olsun diye
Çad, Mali, Nijer, Moritanya, Burkina Faso, Senegal, kuzey Nijerya
ve Kamerun gibi açlıkla mücadele eden ülkelere turistik geziler
düzenler.
Kadrini kıymetini bilemediğimiz Diyanetin bugüne kadar ki malum
fetvaları karşısında dünya ülkeleri bu kez tir tir titrer. Kuran
kurslarında temel eğitim alıp, imam hatip okullarından mezun olan
gençlerimiz bilimsel çalışmalarıyla insanlık âleminin önünde akla
hayale sığmayacak çığırlar silsilesi açar.
Hırsızlıkla, yolsuzlukla mücadele tek hamlede biter ve
hırsızlığa, yolsuzluğa, talana, rüşvete, ihaleye fesat karıştırmaya
yol açan Parlamenter Sistemin ne kadar yanlış bir
sistem olduğunu geri kalan %51 de dâhil anlamayan
kalmaz.
Direk başkana bağlı yeni bakanlıklar
oluşturulur.
Mesela; Kamu İhalelerinden Sorumlu Bakanlık kurularak başına
Mehmet Cengiz getirilir.
Dış Ticaret Açığı Kapatma Bakanlığına ise Reza
Zarrab…
Anlayacağınız, her bakanlık işin ehline verilir!
Siz asıl o zaman görün Türkiye’yi…
Uçacağız uçacak…