Helal gıdada müthiş pazar var

Abone ol

''İslami Kurallar doğrultusunda izin verilen gıda'' olarak tanımlanan Helal Gıda üzerindeki çalışmalarda sona gelindi.

Gıda ve İhtiyaç Maddeleri Denetleme ve Sertifikalandırma Derneği (GİMDES) Başkanı Dr. Hüseyin Kami Büyüközer, ''GİMDES, yaklaşık 3 yıldır üzerinde çalışmalarını sürdürdüğü GİMDES Helal Standardını tamamlamış bulunmaktadır'' dedi.

Büyüközer, helal gıda toplantısında, helal gıda kavramının, Birleşmiş Milletler uluslararası gıda standartları topluluğu Codex Alimentarius Komisyonu dokümanlarında ''İslami Kurallar doğrultusunda izin verilen gıda'' olarak tanımlandığını ifade etti.

GİMDES'in yaklaşık 3 yıldır üzerinde çalıştığı GİMDES Helal Standardının tamamladığını belirten Büyüközer, bu konudaki çalışmaları başlatırken, örnek olarak Malezya Helal Sertifika Kurumunun (JAKİM) yürürlüğe soktuğu Helal Standardını, ulaşabildikleri 65 akademik ilgiliye gönderdiklerini ve görüşlerini talep ettiklerini ifade etti.

Bu standarda dayalı olarak ihracata dönük helal gıda sertifikası verdiklerini belirten Büyüközer, bugüne kadar 28 firmanın helal gıda sertifikası aldığını dile getirdi.

Büyüközer, Türkiye'de helal gıda sertifikalı ürünlerin artmasıyla ilk etapta en az 100 milyar dolarlık ihracat potansiyelinin ortaya çıkabileceğini düşündüklerini belirterek, şöyle konuştu:

''Helal gıda ile başlayan helal ekonomisi, kozmetik sanayi, oyuncak sanayi, ilaç sanayi, finans, helal internet arama motoru, turizm sektörü ve perakende zincirlerine kadar yayılarak kendi oluşturduğu serbest piyasa ekonomisini büyütmeye devam ediyor. Helal gıda pazarının bugünkü değerinin 850 milyar dolar, tüm helal piyasasının ise 2 trilyon dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Araştırmalara göre dünyada helal ürünleri tüketen yaklaşık 2 milyar tüketici bulunuyor. Bu nüfusun 950 milyonu Asya'da, 450 milyonu Afrika'da, 350 milyonu Orta Doğu'da, 30 milyonu Avrupa'da, 10 milyonu Amerika'da yaşıyor. Müslüman olmayan ülkelerde de talep gören helal gıda sektörünün AB ülkelerindeki ekonomik büyüklüğü ise yaklaşık 70 milyar dolar. Pek çok ülke, yalnızca gıdada 850 milyar doları aşması beklenen bu dev pazardan pay alabilmek için İslam ülkelerinde lobi faaliyetleri yürütüyor. Bu ülkeler arasında Amerika, Avrupa, Japonya ve Çin ülkeleri dikkati çekiyor. Dünya Helal konseyi (WHC) gurubu sertifika veren kuruluşların başında geliyor.

Şu anda helal gıda ticaretinin dünya helal gıda pazarının yaklaşık yüzde 10'unu karşıladığı bildiriliyor. Talebin yüzde 90'ının karşılanamamasının başlıca sebebi ise birçok Müslüman ülkenin gıda pazarının uluslararası ticareti yapılamayan basit ürünlerden oluşmasına bağlı olduğu belirtiliyor. Müslüman ülkelerde üretilen çok sayıda ürün, kötü paketleme, istikrarsız arz ve sürdürülemeyen markalaşma yüzünden talep görmüyor.''

DÜNYA HELAL KONSEYİNİN 2010 KONGRESİ TÜRKİYE'DE YAPILACAK

GİMDES'in 27 adet helal sertifikalı denetçi yetiştirdiğini ifade eden Büyüközer, Dünya Helal Konseyinin 2010 kongresinin Türkiye'de yapılacağını bildirdi.

Kongreyle beraber uluslararası helal ürün fuarı da gerçekleştireceklerini belirten Büyüközer, helal ürün konusunda yetişmiş eleman eksikliği olduğunu ve bunun için Meslek Yüksek Okulu kurulması yönünde çalışmalar sürdürdüklerini ifade etti.

Helal gıda sertifikalandırmasının mezheplerin de dikkate alınarak yapılması gerektiğini vurgulayan Büyüközer, Türkiye'deki etiket yönetmeliğine ilişkin şöyle konuştu:

''2 ay kadar önce Japonya'dan bir heyet geldi bize. Daha önceden helal ürün satma konusunda Malezya ile anlaşmışlar. Büyük bir şok yaşadılar. Türkiye'de marketleri dolaşmışlar. Hiçbir rafta helal logolu ürün görmemişler. Maalesef Türkiye, bu konuda çağ dışı kalmış durumda. Bir etiket yönetmeliği var. Bu yönetmeliğe göre etiketlere belirtilen maddelerin dışında bir şey yazıldığında ceza kesiliyor. Bir tanıdığım helal sertifikalı bir diş macunu ithal etmiş. Ona da ceza yazılmış. Ben inancıma göre marketten alışveriş yapamıyorum. Sadece ben değil, Museviler de inancına uygun ürün alamıyor. Vejeteryanlar da böyle bir ürün bulamıyor. ''

Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Büyüközer, ''Etiket yönetmeliğinin değişmesi gibi bir durum söz konusu mu?'' sorusunu da ''Şu anda kamuoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'ndan randevu istedik. Onlarla görüşmemiz olacak. Onların da böyle bir çalışma yaptığı yönünde bir duyum aldık. Geçenlerde katıldığım bir toplantıda Tarım Bakanımız ve Müsteşar Yardımcımız da vardı. İkisi de bizim bu faaliyetlerimizi yakından takip ettiklerini ve desteklediklerini ifade buyurdular'' şeklinde yanıtladı.

Büyüközer, ''Başka ülkedeki bir firmaya Türkiye'den sertifika verebiliyor musunuz? sorusu üzerine de, komşu ve yakın ülkelerde WHC üyesi bir kuruluş yoksa böyle bir sertifika verebildiklerini, hatta son günlerde İsrail'den 2 firmanın kendilerinden sertifika vermelerini talep ettiklerini söyledi.

Günün Önemli Haberleri