Hediye paketine vicdan muhasebesi
Abone olBaşbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Prof. Bilal Eryılmaz, hediye paketini memurların vicdan muhusebesine bıraktı
Yaklaşan yılbaşı, kamu görevlilerine verilen hediyeleri gündeme
getirdi. Kamu görevlisinden "Bu işi yapmasam bu hediye yine gelir
miydi" diye vicdan muhakemesi yapması bekleniyor
Yılbaşı öncesi özel şirketlerin kamu personeline hediye göndermesi etik tartışmayı yeniden başlattı. Kamu görevlilerin hediye almasının yasak olduğu Türkiye'de Başbakanlık Etik Kurulu bu konuda vicdan kriterini ortaya koydu. SABAH'a konuşan Başbakanlık Kamu Görevlileri Etik Kurulu Başkanı Prof. Bilal Eryılmaz, kamuda bireysel olarak göreviyle ilgili ve görevinden dolayı verilen hediyelerin yozlaşmanın bir adımı olarak ortaya çıktığını söyledi. Eryılmaz, hediye teklif edildiği zaman kamu görevlisinin kendine, "İşgal ettiğim makam ve mevkide bulunmasaydım, bu hediye yine de bana verilecek miydi?" şeklinde sorması gerektiğini söyledi.
'BEKLENTİ OLUŞUYOR'
"Zaman içinde hediye verenlerin hediye alanlardan
beklentisi oluşuyor" değerlendirmesinde bulunan Bilal
Eryılmaz şunları ifade etti: "Kamu görevlisine hediye
verilmemesi bizim temel ilkemiz. Bu konuda batıda bazı sınırlamalar
var. Örneğin ABD'de 50 dolarlık üst sınırda hediyeler kabul
görebiliyor. Ancak bunun etik dışı davranışlara yol açması
nedeniyle ABD'de bu kamu görevlilerinin hediye almasının
sıfırlanması yönünde bir eğilim var. Çünkü küçük de olsa izin
verildiğinde hediye alma yasağı da deliniyor." Kamu görevlilerine
verilecek hediye konusunda herhangi bir alt-üst sınır
koymadıklarını belirten Prof. Eryılmaz, şunları söyledi: "Bir sınır
koyduğunuzda parça parça hediyeler veriliyor ve meblağ büyüyor.
Böylece yozlaşma kurumsallaşıyor. Türkiye'deki uygulama sıfır
hediye uygulaması."
ETİK REHBERİNDE VAR
Türkiye'de sadece yabancı devlet veya kişilerden 10 asgari
ücrete kadar hediye alınabilmesine ilişkin kanun bulunduğunu
belirten Prof. Eryılmaz, "Bu kanun yabancıların hediye
verebilmesini sağlıyor. Yabancı kuruluşların da Türkiye'de
temsilcilikleri var. Onlar da bunu kullanarak yasağı deliyor.
Daha önce bayram ve yılbaşı için hediye yasağıyla ilgili genelge
çıkarmıştık. Şikâyetler artarsa yine çıkarırız. Şikâyet varsa
üzerine gidiyoruz" dedi. Etik Kurulu'nun yayınladığı ve Kasım
2010'da güncellenen 'Etik Rehberi'ne göre, görev yapılan kurumla
iş, hizmet veya çıkar ilişkisi içinde bulunanlardan alınan
karşılama, veda ve kutlama hediyeleri, burs, seyahat, ücretsiz
konaklama ve hediye çekleri gibi hediyeler yasak kapsamında
değerlendiriliyor.
Diğer yasaklar şöyle sıralanıyor: "Taşınır veya taşınmaz mal
veya hizmet satın alırken, satarken veya kiralarken piyasa fiyatına
göre makul olmayan bedeller üzerinden yapılan işlemler; hizmetten
yararlananların vereceği her türlü eşya, giysi, takı veya gıda türü
hediyeler; görev yapılan kurumla iş veya hizmet ilişkisi içinde
olanlardan alınan borç ve krediler."
50 YUMURTALIK SINIR...
Kamu görevlilerine verilen hediyelere yönelik sınırlamaların tarihi
bir geçmişi de var. Nitekim Osmanlı'nın özellikle çöküş döneminde,
rüşvet illetinden kurtulmak için devlet görevlilerine hediye yasağı
getirilmişti. Sultan Abdülmecid devrinde, 1850 yılında 'kabul
edilebilecek edilemeyecek hediyeye dair' bir yönetmelik
yayımlanmıştı. Bu yönetmelikte hediyenin sınırı da çizilmişti.
Buna göre padişah tarafından aleni ve resmi olarak verilen
hediyelerin dışında mücevher, sim gibi kıymetli eşya, çubuk takımı,
kürk, şal, kumaş, gülam, cariye ve at gibi hayvanların, kuruyemiş
gibi çeşitli zahirenin, odun ve kömür gibi şeylerin verilmesi ve
alınmasının yasak olduğu vurgulanmıştı.
Fakat üzüm, kavun, karpuz, şeker, helva, yoğurt, tereyağ, süt,
kuzu, av, balık, tavuk, kuş, yumurta gibi şeylerin dostlar arasında
alınıp verilmesi 'miktarı fazla olmamak' kaydıyla serbestti. Aynı
yönetmelikte yağın 5 okkadan (Yaklaşık 6.5 kilo), yumurtanın 50
adetten (Bugünün parasıyla yaklaşık 8 TL) fazla olamayacağı
vurgulanmıştı.