Hedefteki Ladin'in yeri belli değil
Abone olİstanbul'da ard arda düzenlenen saldırıları El Kaide'ye yakın bir örgütün üstlenmesi gözleri yeniden örgütün lideri Usame Bin Ladin'e çevirdi.
İstanbul'da ard arda düzenlenen saldırıları El Kaide'ye yakın
bir örgütün üstlenmesi gözlerin yeniden örgütün lideri Usame Bin
Ladin'e çevrilmesine neden oldu. Ladin'in nerede saklandığı hala
bilinmiyor. ABD yönetiminin 11 Eylül saldırılarından sorumlu
tuttuğu Usame Bin Ladin'in hayatta olup olmadığı ya da nerede
bulunduğu meçhul. Zaman zaman Arap televizyonlarında yayınlanan ve
'kafirlere karşı cihat ilan ettiği' ses bantları ve video mesajları
dışında elde birşey yok. Bu mesajlar Bin Ladin'in taraftarları
arasında, özellikle de memleketi Suudi Arabistan'da yerini buluyor.
Peki Bin Ladin Suudi Arabistan'ın gözbebeği iken nasıl oldu da
devletin bir numaralı düşmanı haline geldi? Usame Bin Ladin, 80'li
yıllarda istihbarat teşkilatı başkanı Prens Turki el-Faysal'ın
hayır dualarıyla Afganistan'da Sovyet ordusuna karşı başarıyla
savaştı. Asıl mesleği inşaat mühendisliği olan Bin Ladin'in Suudi
yönetimiyle arası 90'lı yıllarda açılmaya başladı. Ladin, memleketi
Cidde'ye dönüşünde, Suudi yönetimine ateş püskürdü, Suudi
topraklarını Amerikan askerlerine açarak Mekke ve Medine
şehirlerinin kutsiyetine saygısızlıkla suçladı. Kraliyet ailesine
savaş açtı "Allah'ın yasalarını izleyeceğiz, kutsal Kabe'yi
savunacağız...Başlangıç İslamdır, dua temel direkleri ve Cihad da
tacıdır." Bin Ladin bu sözleriyle Suudi kraliyet ailesine savaş
ilan ediyordu. 1991 yılındaki Körfez Savaşı'ndan kısa süre sonra
Suudi Arabistan'dan ayrılıp Sudan'a giden Bin Ladin siyasi
muhalifliğe geçiş yaptı. Üç yıl sonra Suudi Arabistan
vatandaşlığından çıkarıldı. Bin Ladin ülkesine şu sözlerle veda
ediyordu: "Müslüman milletler, bölge ülkelerinin egemenliğe sahip
olmadığını kavramalıdır. Düşmanlarımız karada, havada, suda
serbestçe hareket ediyor ve hiçkimseden izin almadan bize
saldırıyor." El Kaide'yi kurdu Bin Ladin, dünya görüşüne uygun
olarak baş düşmanlarını şöyle sıralıyor: Riyad'daki Suudi kraliyet
ailesi, Yahudiler ve ABD. Sudan'da cihad planlarını yaptı,
ülkesindeki Suudi kraliyet ailesine karşı komplolar kurguladı ve
saflarına yeni savaşçılar kattı. 1996 yılında uğradığı saldırıyı
atlattı, Londra'da tedavi gördü ve Afganistan'a gitti. Burada 1998
yılı Mart ayında 'Yahudi ve Haçlılar'a karşı Cihad İçin
Uluslararası Cephe'yi kurdu. Bu örgüt, daha sonra El Kaide adıyla
tanınacaktı. Bin Ladin örgütü kurmasının gerekçesini şöyle
açıklıyordu: "Müslüman ülkeler saldırı altındadır. Peygamberin ilk
kıblesi El Aksa Camii ile başladı. Bu saldırganlık, Yahudiler ve
Haçlılar'ın ittifakı içinde, her iki kutsal şehrin bulunduğu ülke
tamamen ele geçirilene kadar sürecektir." Suudi Arabistan'da
taraftarları artıyor Bu yıl 12 Mayıs ve 9 Kasım tarihlerinde
düzenlenen düzinelerce insanın ölümüne yol açan terör saldırıları,
El Kaide'nin Suudi krallığına açtığı savaşta yeni bir döneme
girildiğini gösteriyor. Bin Ladin'in Suudi Arabistan'da ne kadar
yandaşı olduğunu kimse bilmiyor. 1989 yılı başlarında Sovyetler
Birliği Afganistan'dan çekilirken bin Ladin'in Mısır, Yemen,
Cezayir ve Suudi Arabistan'dan 20 bin savaşçıya komuta ettiği
söyleniyordu. Suudi Arabistan'da Mayıs ayından bu yana tutuklanan
600 El Kaide sempatizanının hemen hepsinin 15 ile 25 yaş arasında
olması, Suudi gençler arasında giderek artan işsizliğin de
sonuçlarından biri olarak değerlendiriliyor.