HDP'ye İmralı şoku Yalçın Akdoğan açıkladı

Başbakan Yardımcısı Akdoğan, HDP’nin çözüm sürecine ihanet ettiğini, Öcalan adına bile yalan söylediğini belirterek, “İmralı’ya onlar gidemez” dedi. 

Akdoğan, şu aşamada olmazsa olmaz şartın, terör örgütünün tam eylemsizlik kararı alması ve Türkiye’yi terk etmesi olduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, PKK terörüne karşı Türkiye’ye uluslararası destek, PKK-Paralel işbirliği ve çözüm sürecine yönelik önemli açıklamalarda bulundu:

HDP SÜRECİN AKTÖRLERİNE SAVAŞ AÇTI: HDP’nin seçimden önce barajı geçmek için yaptığı taktik hamleler süreci bu noktaya getirdi. Çözüm sürecinin düşmanları ile paralel yapı, statükocular başta olmak üzere, girdiği ilişki ve ittifak; sürecin aktörlerine karşı savaş açması büyük bir güven sarsılmasına sebep oldu. Biz rakibiz ama sonuçta çözüm süreci ile yol yürünüyor.

ÖRGÜT İSTİSMAR ETTİ GÜVENLİK AÇIĞI OLUŞTU: Örgüt de süreci istismar etti, baskı ve şiddet eylemleri süreci zehirledi. Bunun sonucunda bir güvenlik açığı meydana geldi.

GÜVENLİKTEN TAVİZ VERMEYECEĞİZ: Şimdi bu güvenlik açığını gidermeye dönük tedbirleri almaktan vazgeçemeyiz. Çünkü süreci zehirliyor ve sürdürülemez hale getiriyor.

EYLEMSİZLİK YETMEZ GİDECEKLER: Örgüt önümüzdeki süreçte de muhtemel bir seçime dönük, HDP zarar görmesin diye taktik birtakım açıklamalar yapabilir, eylemsizlik kararları gibi... Bunu geçmişte defalarca yaptı, ancak taktik amaçlı kullandı. Sözün bir kıymeti yok. Sonuç odaklı adımlar lazım. Türkiye’yi terk etmeleri, tam anlamıyla eylemsizlik, yani yol kesme, adam kaçırma, araç yakma, kimlik kontrolü gibi eylemlerin bitmesi önem taşıyor.

90'LARIN TÜRKİYE'Sİ DEĞİLİZ: Bu mücadelede ‘90’lı yıllara dönüldü’ diye bir şey yok. 90’lı yıllarda hukuk dışına çıkan bir mücadele yöntemi vardı; bugünkü demokratik reformlar, yatırımlar hizmetler, Kürtleri kucaklayan yaklaşımlar yoktu. Bu olumlu adımlar devam edecek; ayrıca devlet, hukuk içinde bir mücadele ortaya koyuyor.

PKK 90'LARI ÖZLÜYOR: Ama örgüt 90’lı yıllarda takılıp kaldı. Demokratikleşen bir devlet var. Baskıcı, zalim, 90’lı yılları devam ettirmeye çalışan bir örgüt var.

- PKK’YA KARŞI ULUSLARARASI DESTEK Suruç olayından sonra PKK’nın son dönemde uluslararası zeminde üretmeye çalıştığı farklı imaj, meşrulaşma projesi çöktü. PKK’nın terörist algısı pekişti. Şimdi Türkiye’ye ciddi bir uluslararası destek var, bunu önemsiyoruz. Aynı şekilde DAEŞ/IŞİD konusunda da Türkiye karşıtı iddiaların gerçek olmadığı görüldü.

- PKK VE PARALEL ORTAKLIĞI: Bu mücadele iki örgütle de aynı anda yürütülmek durumunda. İki örgütten kastım, paralel yapıyı ve PKK... Ben buna ihanet ittifakı diyorum. İkisi de Türkiye’ye karşı işbirliği içinde. Ve aynı zamanda süreci akamete uğratacak bir tavır sergiliyorlar.

- HDP YOL AYRIMINDA HDP, terör örgütünü, terör olaylarını kınamanın ötesinde, bu örgütle ilişkilerini yeniden belirlemek durumunda. Örgütle ciddi bir ilişki var. Örgüt destekli siyaset demokrasiye zarar veriyor. Bölgede başka bir siyasi partiye, görüşe, anlayışa, sivil topluma müsamaha göstermeyen bir anlayış var ve bu da silahın gücünden kaynaklanıyor. Bu ilişkinin gözden geçirilmesi gerekiyor.

- İMRALI'YA ZİYARET OLMAZ: Türkiye reformlarına devam eder. Ama çözüm sürecine terörün son bulması ile çalışmalar diye bakarsak, hangi aktörlerle nasıl olacak? Bir güven sarsılması var ve bunu da yeniden değerlendirmek gerekiyor. İmralı ile ilgili birimlerimiz görüşürler o ayrı bir şey. HDP heyeti görüşemez. HDP heyeti bu sürece ihanet etti ve Öcalan adına sürekli yalan söylediler. Öcalan’ı da istismar ettiler. (Başka bir formülle görüşme) Kiminle nasıl olur, o ayrı bir konu, değerlendirmemiz lazım.